Pai Mei sana 'beş noktalı el-patlayan kalp' tekniğini öğretmiş. | Open Subtitles | باي ماي علمك تكنيك نقاط الكف الخمسة للقلب المتفجر ؟ |
Şu Fransız vantrilok sana bayağı şey öğretmiş, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الفرنسي المتكلم من بطنه علمك الكثير. |
Shadowcat'in modu kameraların görmediği heryeri öğretmiş olmalı. | Open Subtitles | وزارة الدفاع شدووكت يجب أن يكون علمتها كل مكان الكاميرات لا نرى. |
Ejderha ona Kensei olmayı öğretmiş. | Open Subtitles | , علمه التنين إلى أن أصبح خارقاً فارس السيف |
Sanırız ağabeyi, zenginleri kancaya nasıl takacağını küçük kardeşine öğretmiş. | Open Subtitles | اعتقد أن الولد الكبير سيبدأ بتعليم أخته الصغيرة كيف تتجاوز العقبات بصندوق الامانات |
Aklına girmeye çalışanları engellemek için meditasyon yapmayı öğretmiş | Open Subtitles | علمكِ التأمل لمنع أي شخص من الدخول إلى عقلكِ |
Ninen sana öğretmiş. | Open Subtitles | يا للروعة ، لقد قامت بتعليمكِ مربية أطفال |
Annesi artık kullanılmayan şeyler öğretmiş. | Open Subtitles | قامت أمه بتعليمه أشياء لم تفده. |
Yolda içebilmek için Brittney'ye de pilotluk öğretmiş. | Open Subtitles | بنت الزوجة مُعَلَّمة لذا يُمْكِنُه أَنْ يضيف كوكتيل من إثنان. |
O öğretmen, sana tenisten başka şeyler de öğretmiş olmalı. | Open Subtitles | ذلك المحترف لابد أنه يعلمكِ أشياءً آخرى بجانب التنس |
Sonra Patrick'i kanatlarının altına almış. Ona piyano çalmayı öğretmiş. | Open Subtitles | بعدها أخذ باتريك وعلمه العزف على البيانو |
İngilizceyi misyonerler öğretmiş. | Open Subtitles | المبشرون قدموا الى هنا وعلموه الانكليزيه |
Birileri sana kılıç kullanmayı öğretmiş. | Open Subtitles | حسنا ً , أرى شخصا ً قد علمك المبارزه بالسيف |
Biri sana kılıç kullanmayı öğretmiş. | Open Subtitles | حسنا ً , أرى شخصا ً قد علمك المبارزه بالسيف |
Görüyorum ki sana nasıl bir ödlek gibi eğileceğini ve kaçacağını öğretmiş. | Open Subtitles | انا ارى كيف علمك ان تجلس كالبطة وتهرب كالجبان |
Hanımı, Almanca konuşacak birisi olsun diye küçükken öğretmiş. | Open Subtitles | - عندما كانت صغيرة علمتها سيدتها كي تتكلم بالألمانية معها |
- Kate, Meg'e ne yapacağını öğretmiş. | Open Subtitles | ميغ قالت أن كايت علمتها ما تفعل |
Dublörünün de büyük babası öğretmiş ona. | Open Subtitles | حسنا، جد نسختك قد علمه القيام بذلك أيضا |
Bana kesmeyi babam öğretti. Ona da kendi babası öğretmiş. | Open Subtitles | ابوي علمني التقطيع وابوه علمه التقطيع |
Yani bu bileşenleri bugün değiştirebilseniz, beyninize yarın daha farklı öngörülerde bulunmayı öğretmiş olursunuz, işte ben buna kendi tecrübelerinizin mimarı olmak diyorum. | TED | لذا إذا قمت بتغيير هذه العوامل اليوم، فإنك بهذا تقوم بالأساس بتعليم دماغك كيف يتوقّع بشكل مختلف غداً، وهذا ما أطلق عليه أن تكون مهندس خبراتك. |
Aklına girmeye çalışanları engellemek için meditasyon yapmayı öğretmiş. | Open Subtitles | علمكِ التأمل لمنع أي شخص من الدخول إلى عقلك |
Size de öğretmiş. | Open Subtitles | لقد قام بتعليمكِ |
Sherman'ın hayatının değerini öğretmiş olsaydınız bile... | Open Subtitles | لو كنت قد قمت بتعليمه أن يثمّن حياة (شيرمان) |
Yolda içebilmek için Brittney'ye de pilotluk öğretmiş. | Open Subtitles | بنت الزوجة مُعَلَّمة لذا يُمْكِنُه أَنْ يضيف كوكتيل من إثنان. |
O öğretmen, sana tenisten başka şeyler de öğretmiş olmalı. | Open Subtitles | ذلك المحترف لابد أنه يعلمكِ أشياءً آخرى بجانب التنس |
Ona hayatta kalması için ihtiyacı olacak her şeyi öğretmiş. | Open Subtitles | وعلمه كل مايجب ان يعرفه عن كيفية البقاء على قيد الحياة |
İngilizceyi misyonerler öğretmiş. | Open Subtitles | المبشرون قدموا الى هنا وعلموه الانكليزيه |
O kötü adam onlara bir sürü kötü şey öğretmiş. | Open Subtitles | ان هذا رجل سيء و يقوم بتدريس امور سيئة لغاية |
İyi öğretmiş. | Open Subtitles | لقد علمتكِ جيداً |
Evet, baban iyi öğretmiş. | Open Subtitles | أجل، والدك علّمك على نحو صائب. |