"ödünç aldığım" - Traduction Turc en Arabe

    • الذي استعرته
        
    • الذى استعرته
        
    • إستعرته
        
    • التي استعرتها
        
    • أستعرته
        
    Siz bana sormadan önce yirmi üç yıl önce ödünç aldığım kitabı okumanızı istiyorum. Open Subtitles قبل أن تسألني أريد منك أن تقرأ مابداخل هذا الدفتر الذي استعرته قبل 23 عام
    Siz bana sormadan önce yirmi üç yıl önce ödünç aldığım kitabı okumanızı istiyorum. Open Subtitles قبل أن تسألني أريد منك أن تقرأ مابداخل هذا الدفتر الذي استعرته قبل 23 عام
    bir süre önce senden ödünç aldığım kitapla ilgili özürlerimi sunmalıyım. Open Subtitles أوّلًا، أحتاج لتقديم اعتذار لك بشأن الكتاب الذي استعرته منك في السابق.
    Ve buradaki bütün plastik patlayıcılarımı ve ödünç aldığım bu küçük parçayı ateşleyecek. Open Subtitles هذا سوف يجعل كل متفجراتى البلاستيكيه هنا والى جانب ذلك بالاضافه الى ذلك الشىء الذى استعرته هنا
    Bay Lombard'dan ödünç aldığım ve sonra onun basamakta bulduğu silahtan atılan kurşunla öldürüldüm. Open Subtitles مقتولاً بهذا المسدس الذى استعرته من السيد " لومبارد" و الذى وجده لاحقاً على الدرج
    Amerika'lılardan ödünç aldığım birşey. Open Subtitles إنه شىء إستعرته من أخوتنا الأمريكان
    Senden ödünç aldığım topu bile iade edemedim. Open Subtitles انا حتي لم اعيد لك الكرة التي استعرتها منك
    Ben okullu sayılmam ama Öklid'i ödünç aldığım eski bir kitapta okumuştum. Open Subtitles لم أحصل على تعليم كثير (لكنني قرأت (إقليدس في كتاب قديم أستعرته
    İyi sabahlar. ödünç aldığım kitabı iade etmeye geldim. Open Subtitles لقد جئت لأعيد الكتاب الذي استعرته
    Ondan ödünç aldığım pizza dilimleyicisini götür. Open Subtitles خذي لها قاطع البيتزا الذي استعرته منها
    ödünç aldığım ayakkabıları getirdim. Open Subtitles هذا هو الحذاء الذي استعرته
    Her şeyi dairemden temizlerken ben de onların düşüncesini aklımdan Huston'ın kara kaplı defterinden ödünç aldığım şeye göz atarak silmeye çalıştım. Open Subtitles كل شيء من شقتي، حاولت محو ما حدث من فكري بقليل من القراءة من كتاب أسرار (هوستون) الذي استعرته
    ödünç aldığım şeyi iade etmek için Lawson'a dönüyorum. Open Subtitles أنا عائد إلى لوسن لأعيد لك ما إستعرته
    ödünç aldığım merhemi getirdim. Open Subtitles هذا المرهم الذي إستعرته
    İşte ödünç aldığım mumlar. Open Subtitles ها هي الشموع التي استعرتها
    Peki, işte Arkeoloji'den ödünç aldığım eklemeli stereolitgraf. Open Subtitles حسناً، هنا (أنها طبقات في جهاز (الستيروليثوجراف أستعرته من علم الآثار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus