Kibirli olan vaftiz oğlunu uyardı ve eğer ölümü bir kez daha aldatırsa bunu hayatıyla ödeyecekti. | TED | وحذر ابنه بالمعمودية المتغطرس أنه لو قام بخداع الموت مرةً أخرى، سيدفع ثمن حياته. |
Suçlu ya da suçsuz, biri bunu ödeyecekti. | Open Subtitles | سواء مذنب أم لا هناك من سيدفع ثمن هذهـ الجريمة |
Ordu, okul masraflarını ödeyecekti. Mezun olacaktın. | Open Subtitles | الجيش سيدفع مصاريف المدرسة لتحصل على شهادة |
Yani Avustralya' ya birlikte gitmeniz için biletinizi ödeyecekti? | Open Subtitles | كان إذن سيدفع ثمن التذاكر لتذهبي لاستراليا معه ؟ |
Bu ürün piyasaya sürülseydi aylık taksitleri kim ödeyecekti? | Open Subtitles | لو ظهر هذا المنتج من سيدفع القسط الشهري؟ |
Kendisini uzaya geri götürmeleri için Ruslara 35 milyon dolar ödeyecekti. | Open Subtitles | كان سيدفع للروس 35مليون ليسافر الفضاء |
Bana $100,000 ödeyecekti. | Open Subtitles | و لكنه كان سيدفع لي مئة ألف دولار |
...taksi ücretini ödeyecekti. | Open Subtitles | كان سيدفع فى سيارة الاجرة |
Pekala bakın. Clyde hastane masrafımı ödeyecekti tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، حسنا، انظر، (كلايد) كان سيدفع فواتيرى الصحية |
Şeytan mıydın? Bunu fark etmemiştim. Lester er ya da geç bunu ruhu ile ödeyecekti. | Open Subtitles | لقد كنت شيطانًا, لم أدرك ذلك أسمع يا رجل, (ليستر) كان سيدفع روحه ثمنًا |
Adam ekstra para ödeyecekti. | Open Subtitles | كان سيدفع ثمن الإضافات |
Kim ödeyecekti parasını? | Open Subtitles | -من سيدفع الرسوم ؟ والدك ؟ |