Yolunuzun üstündeki Ölü adamın verdiği rahatsızlık için özür dileri. | Open Subtitles | آسف، الرجل الميت الذي كان في طريقك يبدو وكأنه منزعج |
Ölü adamın kemik profilinde kurşun ve nikel izleri var. | Open Subtitles | هنالك أثار لرصاص و مادة النيكل في ملف الرجل الميت |
Bütün bu bozulmuş özellikler, ...bu Ölü adamın hikayesinde tarafımızdan şaşkınlıkla onaylandı. | Open Subtitles | و التأكل المميزلمنتصف الفص الأمامي كل هذه السمات تتفق بشكل مذهل مع تاريخ الرجل الميت أمامنا |
Kardeşime Ölü adamın kıyafetini giyemeyeceğini söyle. | Open Subtitles | أخبر أخي لا ترتدي بنطال رجل ميت |
Evet, eğer biraz daha Ölü adamın kanından verirsem kendini çok daha kötü hissedeceksin. | Open Subtitles | - نعم , حسناً , ستشعرين بحال أسوأ لو أننا اعطيناكِ حقنة أخرى من دماء رجل ميت |
Ölü adamın pedofiliden, hükümlü olduğunu biliyoruz, okulların etrafında dolaşıyordu. | Open Subtitles | ,نعلم أنّ الرجل الميّت كان مُدان بالإنحراف الجنسي كان مُعتاد على التجوّل حول المدارس |
Ölü adamın eline işlenmiş o sembolün bununla bir alakası var mı? | Open Subtitles | تلك العلامه كانت على يد الرجل الميت لها علاقه بهذا الأمر؟ |
Sedyesini kaybeden Doug'un çektiği Ölü adamın üstünden atlamak. | Open Subtitles | قفزة من على جثة الرجل الميت لأنني فوت رحلته ثانية |
Hayır, Ölü adamın kardeşiyle konuşacağız. | Open Subtitles | تتكلم مع الرجل الميت؟ لا، نَتكلّمُ إلى أَخِّ الرجل الميت. |
Ölü adamın kardeşi, Ölü adamın evinde mi kalıyormuş? Ev arkadaşıymışlar. | Open Subtitles | يعيش أَخِّ الرجل الميت في مكانِ الرجل الميت؟ |
Ölü adamın son kelimelerini duymak için psikiyatrist yollamak. | Open Subtitles | صحيح، إحضار الطبيبة النفسية لسماع كلمات الرجل الميت الأخيرة |
Ellerinde reçete kayıt defterindeki imzan var, güvenlik kamerası kayıtları ve Ölü adamın ilaçlarını çaldığına dair eczacının yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | لديهم إمضائك في سجل الأدوية شريط أمني و صيدلي يقسم أنك سرقت كابسولات الرجل الميت |
Ellerinde reçete kayıt defterindeki imzan güvenlik kamerası görüntüleri ve Ölü adamın ilaçlarını çaldığına dair eczacının yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | لديهم إمضائك في سجل الأدوية شريط أمني و صيدلي يقسم أنك سرقت كابسولات الرجل الميت |
Ve asıl mesele ise, tanımıyoruz diye yalan söyledikleri Ölü adamın da bir hırsız olması. | Open Subtitles | وسيكون تخمين صحيح أن الرجل الميت الذي كذبوا بخصوص معرفتهم به.. أنه كان لص أيضا |
Bu tabuttaki Ölü adamın kemikleriyle, seni lanetliyorum. | Open Subtitles | بحق عظام الرجل الميت في هذا الكفن , إني ألعنك |
Üzerinde Ölü adamın yüzü olan bir naylon parçası. | Open Subtitles | قطعه بلاستيك وعليها وجه رجل ميت |
Eğer Alpha'ya gideceksek Ölü adamın kanı lazım yani morg. | Open Subtitles | حسناً، إن كنا ذاهبين لمقابلة "آلفا" فسنحتاج لدماء رجل ميت وهذا يوصلنا إلى مشرحة |
Ölü adamın matemli eşiyle birlikte yürürken kimse size bağıramaz. | Open Subtitles | عندما تقفين بجانب ارملة رجل ميت |
On beş adam. Ölü adamın sandığının üstünde | Open Subtitles | خمسة عشر رجل بصندوق رجل ميت |
1.82'den uzun, koyu renk elbiseler, ve Ölü adamın gümüş evrak çantasını taşıyordu. | Open Subtitles | كان طوله حوالي ستّ أقدام، وملابسه داكنة، وكان يحمل حقيبة فضيّة أخذها من الرجل الميّت. |
Dairedeki Ölü adamın bu suçları işlediği su götürmez bir gerçek. | Open Subtitles | القتيل في الشقة هو بالفعل من أرتكب هذه الجرائم |
Ölü adamın olduğu diğer resim. | Open Subtitles | ـ أى صورة أخرى ؟ صورة الرجل المقتول أترون ؟ |
Ölü adamın adresini sorduğunda sesi ürkek geliyordu. | Open Subtitles | لقد بدا متعصبا عندما سأل عن عنوان الشخص الميت |