Bu adam, ölümünden önce ciddi bir kalp rahatsızlığı yaşamış. | Open Subtitles | نعم، هذا الرجل عانى من نوبة قلبية حادة قبل موته. |
ölümünden önce Bay Hassan'la görüştüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | عرفت انه قبل موته انك اجريت حديثا مع السيد حسن. |
Görünüşe göre bu adam oraya Mösyö Paul Renauld'nun ölümünden önce konulmuş. | Open Subtitles | أذن .. , ..فقد مات الرجل قبل وفاة السيد رينو |
- Kocanızın ölümünden önce boşanmış olursanız şu anda sahip olduklarınızın bir kısmını almış olurdunuz. | Open Subtitles | إذا تطلقّتِ قبل وفاة زوجك، فستحصلين على جزءٍ فقط مما ستحصلين عليه الآن. |
Öldürülen adamla ölümünden önce karşılaşmıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت الرجل المقتول قبل وفاته |
Zamansız ölümünden önce, kardeşim koruyucu bir şey yapmıştı. | Open Subtitles | قبل وفاته المفاجئة وضع أخي ضمانةً |
Jessica ölümünden önce bunları giymiş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (جيسيكا) كانت ترتدي هذا قبل وفاتها |
Bay Kritschgau bu adamın ölümünden önce Ajan Mulder ve Scully ile irtibata geçtiğinizi öğrendik. | Open Subtitles | سيد "كريتشجو", -لقد علمنا أنك كنت على اتصال مع مولدر وسكالي.. قبل موت الرجل بقليل. |
Ya da ölümünden önce yazdığı gerçek bir not olmalı. | Open Subtitles | او قد يكون المقال الحقيقي قد كتب قبل موته |
ölümünden önce ki gece ailesine postalamış. | Open Subtitles | لقد أرسلها لأبويه الليلة التي قبل موته |
Öyle, ölümünden önce kötü tercihler yapmış. | Open Subtitles | نعم، إنه يتخذ خيارات عقيمة قبل موته |
Hem o hem de ölümünden önce PDE-5 inhibitörü aldığı için. | Open Subtitles | هذا و لأنه تناول مثبط قبل موته بقليل pde-5 |
Babam ölümünden önce her şeyini bana bıraktı. | Open Subtitles | ترك أبي كل شيء لي قبل موته |
Komiserim, yaranın açılma zamanı ve açısına dayanarak tahkikatı yapan memur katilin Liu'ya saldırısının ölümünden önce olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | أيّها الملازم، طبقًا للزاوية والوقت لثقب الجرح الطبيب الشرعي أكد ذلك كإعتداء القاتل على (ليو) قبل موته. |
.. Cora Lansquenet'in gelecek mirasa çok ihtiyacı varmış, çünkü kocası ölümünden önce kadının varını yoğunu değersiz tablolara harcamış. | Open Subtitles | ..تقول ان كورا لانسنكيه فى حاجة ماسة جدا لهذا الميراث لأنه قبل وفاة زوجها, قام باستهلاك كل اموالها بشرائه للوحات عديمة القيمة |
Evet, dediğim gibi, dikkatimi çekti de Dr. Ashley, zamansız ölümünden önce bu klinikte bazı büyük değişiklikler yapmayı planlıyormuş. | Open Subtitles | فقط قبل وفاة الدكتور آشلي المفاجئة... أنه كان يخطط لإجراء بعض التغييرات الكبيرة جداً هنا في المعهد |
Maria'nın trajik ölümünden önce ikinizin arasının limoni olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنّ الأمور كانت غريبة بينكما قبل وفاة (ماريا) المأساويّة |
Yüksek Şatodaki Adam diye bilinen kişinin, ölümünden önce hazırladığı devlet karşıtı filmleri kaçıran şüphelileri tutuklamışsınız. | Open Subtitles | نعلم أنّكم قبضتم على المشتبه بهم يهربون أفلام تخريبية التي أنتجت من طرف هذا المدعو الرجل في القلعة السامية" قبل وفاته" |
ölümünden önce, Jonas Hodges, biyolojik silahın üretilmesine başka grupların da dahil olduğu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرنا (جوناس هودجيز)، قبل وفاته بأنك هنالك شركاء آخرون متورطون معه في صنع هذا السلاح البيولوجي |
Bu video, ölümünden önce Bay Kozko tarafından sunulmuş. | Open Subtitles | هذا الفيديو بأكمله تم تسجيله مع السيد ـ (كازكو) ـ مباشرةً قبل وفاته |
Kurbanın ölümünden önce birlikte görüldüğü Creaver kostümü giyinmiş bir adam tarafından alınmış. | Open Subtitles | تمّ شراءه من قبل رجل يرتدي زي (كريفور) حيث قد شُوهد مع الضحيّة قبل وفاتها. |
Ciğerlerdeki iltihap beyin ölümünden önce madde atıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | يدل على خروج المادة قبل موت الدماغ |