Belki seninki de vahşi bir ölüm makinesi olduğunu öğrenmeni istemiyordur. | Open Subtitles | ربما والدتك تحاول حمايتك من أن تعرفي أنها آلة قتل شرسة. |
Ruhsuz bir ölüm makinesi ile uğraşıyoruz saf hayvan iç güdüleri ile bezenmiş. | Open Subtitles | إننا نتعامل مع آلة قتل عديمة الرحمة تقودها غريزة حيوانية خالصة |
Ama korkarsan bu güzel ölüm makinesi Tanrı onu niye yarattıysa onu yapar. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت خائفاً تلك آلة الموت الجميلة ستفعل ما قد كتبه الله لها لأن تفعلها |
Evet onu bunun gerçek olmadığına inandırınca ölüm makinesi birden oyuncağa dönüşüyor. | Open Subtitles | أجل , لكن قم بإقناعه أنّ لعبة الصعق لا تعمل فعلاً و ستتحوّل من أداة قتل إلى لعبة تافهة |
O hiç iz bırakmayan birini hayal etti yerini belli eden fetişleri olmayan, alışkanlıkları olmayan hiçbir ipucu bırakmayan rastgele bir ölüm makinesi. | Open Subtitles | تخيّل شخص ما بلا أنماط لا مثيرات فاضحة, لا طقوس فقط ماكينة قتل عشوائيّة ذلك لا يترك دليلاً أبدًا |
Şimdi bu demokratik ölüm makinesi 1,000 yıllık Fransız monarşisini biçmek üzereydi. | Open Subtitles | والآن ، فإن آلة القتل الديمقراطية هذه كانت على وشك وأد ألف سنة من الملكية الفرنسية |
Sanırım Hispanic halkı içlerinden ölümcül, yıkıcı bir ölüm makinesi görmeyi çok istiyorlar. | Open Subtitles | لأني أعتقد الشعب الأسباني يصرخ ليرى ألة قتل مميتة مدمرة يستطيعون أن يقبلوا |
Belki de gidip kaskatı bir ölüm makinesi olmalıyım. | Open Subtitles | والاكتفاء أن أكون آلة قتل متحجرة في الملعب |
Rastgele bir ölüm makinesi değil, kişisel bir imzan gibi. | Open Subtitles | فإنّه ليس آلة قتل عشوائيّ، بل إنّه توسيم شخصيّ |
Jake Ballard bir predatör, bir hayvan, bir ölüm makinesi, ve sırf senin bunları görmezden gelmen daha az doğru oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | جيك باليرد, وحش, حيوان, آلة قتل و فقط لأنكٍ قررتي غض بصرك عن ذلك لا يجعله أقل صحتاً |
Şaka değil. Acımasız bir ölüm makinesi bizi avlamaya geliyor. | Open Subtitles | ليست مزحة، إن آلة قتل قاسية قادمة لقتلنا أجمعين. |
Sen taş kalpli ölüm makinesi ahlaklı olmayı olmayı yüzyıllar önce seçen bir kızın yerine... | Open Subtitles | أنت آلة قتل قاسية القلب عوضَ فتاة متقلقلة اعتنقت السموّ الأخلاقي منذ 100 سنة. |
Bana hiç de ölüm makinesi gibi gelmedi efendim. | Open Subtitles | لا يبدو آلة قتل بالنسبة لي ، يا سيدي |
ölüm makinesi için yıldızları aradılar burada olmanın, burada olmamızın nedeni onlar şu 3 iğrenç şeyin bile mi? | Open Subtitles | إنهم يفتشون النجوم عن آلة الموت ،هناك سبب لتواجدك هنا لماذا نحن جميعنا هنا ماذا، حتى هؤلاء الثلاثة الأوغاد ؟ |
Peki bu kötü, korkunç ölüm makinesi ile nasıl konuşacaksın? | Open Subtitles | و كيف ستتحدث إلى آلة الموت المخيفة الشرير؟ |
ölüm makinesi gerisini halleder. | Open Subtitles | وستقوم آلة الموت بالباقي نعم . |
Bildiğim tek şey adamın bir ölüm makinesi olduğu. | Open Subtitles | ،شيء واحدٌ أعلمه ،الرجل أداة قتل |
Ben de seni acımasız ölüm makinesi sanıyordum. | Open Subtitles | أداة قتل جبارة |
Hiçbir ipucu bırakmayan rastgele bir ölüm makinesi. | Open Subtitles | فقط ماكينة قتل عشوائيّة ذلك لن يترك دليلاً أبدًا |
Ben bir savaşçıyım, bir ölüm makinesi, anneniz gelip size sarılmayacak. | Open Subtitles | انا محارب ماكينة قتل وامهاتكم ليسوا هنا ليمرضوكوا |
Üstün bir yırtıcı hayvan, doğanın mükemmel ölüm makinesi acımasız kurt, avına bir kararlılıkla, yeteneklerini kullanarak sokuluyor. | Open Subtitles | إنه مفترس متمرس و آلة القتل الطبيعية الذئب الماكر |
ölüm makinesi gibiler. | Open Subtitles | أجل، أقوياء ومتوحشين كما لو كانوا آلات قتل |
Beyni bir ölüm makinesi haline geldiğinde vefalı bilim adamlarım vücudunda çalışmaya başlayacak. | Open Subtitles | عندما يتحول دماغه إلى آلة للقتل سيعمل علمائى المخلصون على جسمه |