ölümden daha kötü bir şeyin olmadığını sanırdım. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أنّ لا يوجد شيء أسوأ من الموت |
Onu sinirlendirirsek, bizi sürgüne gönderecek ölümden daha kötü bir kadere gönderecek. | Open Subtitles | إذا قمنا بإغضابه مرة أخرى هو لن يكتفي بإبعادنا وإنه سيرسلنا إلى مصير أسوأ من الموت |
Ama her şeyi yapamaz çünkü yürüyemiyor, ki bu ölümden daha kötü bir şey, değil mi? | Open Subtitles | هذا ، عندما لا يسقط على نفسه لأنه لا يستطيع أن يمشي و هذا مصير أسوأ من الموت ، صحيح ؟ |
Ve eğer onları korumazsan ölümden daha kötü bir kader ile karşılaşacaksın. | Open Subtitles | و إذا لم تقم بحمايتهم ستواجه مصير أسوأ بكثير من الموت |
Eğer seni gömdüğüm yeri açığa çıkarmasaydım beni ölümden daha kötü bir kaderle lanetleyebilirlerdi. | Open Subtitles | لو لم أرشدهم إلى موضع قبرك، فسوف يحكمون عليّ بمصير أسوأ بكثير من الموت. |
Ya da insan olmanın benim için ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ. |
İnanın bana bu ölümden daha kötü bir kader. | Open Subtitles | و صدّقوني، ذلك المصير أسوأ من الموت |
Tabii şimdi burada durup sana bakınca, onun için ölümden daha kötü bir şey olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ...و الآن أنا واقف هنا أنظر فيك، أعتقد أن هناك شيىء أسوأ من الموت للإنتقام |
Senini için bir şey kalmadı ama Unutulmuşluk ölümden daha kötü bir yer. | Open Subtitles | لم يبقَ لكِ سوى الظلام... مكان أسوأ من الموت. |
ölümden daha kötü bir kadere. | Open Subtitles | لمصير أسوأ من الموت. |