Karanlığın içinde bazıları tutundukları yerlerden kimi bastıkları yerlerden kayarak aşağılarındaki dar geçitin içine kendi ölümlerine doğru düştüler. | TED | في الظلام، فلتت قبضة بعضهم أو موضع أقدامهم وسقطوا ليلقوا حتفهم في أسفل الوادي. |
Atlılarıyla bizim sayımızı ikiye katlarlar. Adamları direk ölümlerine götürürsün. | Open Subtitles | إنهم يفوقوننا عدداً على الجياد بمقدار الضعف ستقود الرجال مباشراً الى حتفهم |
Sonunda lider oldum ve tüm dostlarımı ölümlerine gönderdim. | Open Subtitles | أنا اخيرا اصبحت قائد , وانتهى بأرسال جميع أصدقائي إلى موتهم |
Hayır, sadece Cehennem iblislerini sağlam bir silahla ölümlerine yollayan kişiyim. | Open Subtitles | لا انا فقط صاحبة المسدس الكبير اللتي تقود شياطين الجحيم الى موتهم |
Damar iltihabı, ölümlerine bir zehrin sebep olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | قبل أن يتم إستئصال أقدامهم. إلتهاب الأوعية الدموية يوضّح أنّ وفاتهم حدثت عن طريق نوعاً من السموم. |
Buna problemler çıkaranları ölümlerine kadar takip etmek de dahil. | Open Subtitles | بما يشمل مطاردة الأعمال العالقة حتّى هلاكهم |
Bazen bu ölümlerine sebep olur. | Open Subtitles | أحياناً تتسبب بمقتلهم. |
Atlılarıyla bizim sayımızı ikiye katlarlar. Adamları direk ölümlerine götürürsün. | Open Subtitles | إنهم يفوقوننا عدداً على الجياد بمقدار الضعف ستقود الرجال مباشراً الى حتفهم |
Bu insanları öylece ölümlerine mi gönderiyorsunuz? | Open Subtitles | وأنتم ببساطة ترسلون هؤلاء الناس إلى حتفهم ؟ |
Çünkü ölümlerine doğru yürüyen insanlar gördüm. | Open Subtitles | لانني شاهدت رجال يسيرون الى حتفهم |
Davulların gümbürtüsüyle, ölümlerine yelken açtılar. | Open Subtitles | و مع قرع الطبول كانوا يبحرون الى موتهم |
Sıradan rakunlar, ölümlerine yelken açtılar. | Open Subtitles | الراكون كانوا يبحرون الى موتهم |
Ve davulların gümbürtüsüyle ölümlerine yelken açtılar. | Open Subtitles | و مع قرع الطبول كانوا يبحرون الى موتهم |
Denizkızları denizcileri kendi ölümlerine ikna eder. | Open Subtitles | صفارات الإنذار تستدرج البحّارة إلى وفاتهم. |
Denizcileri kendi ölümlerine çağıran şarkılar söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تُغني الأغاني التي تجذب البحّارة إلى وفاتهم. |
Birinin sisteme sızıp ölümlerine yol açacak arızaya sebep olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد ان شخصاً ما اخترق نظام أمنهم. و تسبب في عطل الذي أدى ّ إلى وفاتهم. |
Angelique'in büyüsü altında sevgili Josette'm, çaresizce Dullar Tepesine doğru yürüdü pek çok dağılmış ruhun ölümlerine gittiği yere. | Open Subtitles | "تحت تأثير سحر "آنجيليك "حبيبتي "جوزيت سارت سليبة الإراده "إلى تل "ويدوز الذي يقفز منه كثير من اليائسين نحو هلاكهم |
Angelique'nin büyüsü altında sevgili Josette'm, çaresizce Dullar Tepesine doğru yürüdü pek çok dağılmış ruhun ölümlerine gittiği yere. | Open Subtitles | "تحت تأثير سحر "آنجيليك "حبيبتي "جوزيت سارت سليبة الإراده "إلى تل "ويدوز الذي يقفز منه كثير من اليائسين نحو هلاكهم |
Dahi matematikçileri ölümlerine çekmek için çok zahmet çekti. | Open Subtitles | بذل جهدا كبيرا لاجتذاب علماء الرياضيات اللامعين لموتهم |
Bu insanlar ölümlerine susamış. Çekilin yoldan! | Open Subtitles | هؤلاء الناس لديهم أمنية موت ابتعدوا عن الطريق |