Charlie ölünceye kadar dayak yememiş veya, uzuvları ayrışmamış. | Open Subtitles | لم يتم ضرب تشارلي حتى الموت و لم تقطع أوصاله |
Lordum... buraya size ve hanedanlığınıza sadakatimi sunmaya geldim ve ölünceye kadar size hizmet edeceğim. | Open Subtitles | سيدي, أنا أضمن تحالفي معك ومع عائلتك وأقسم بأن أخدمك حتى الموت |
Bunların hiçbiri, Kızıl Kraliçe ölünceye kadar sonlanmayacak. | Open Subtitles | لاشئ من هذا سوف ينتهي " حتى تموت ، "الملكة الحمراء |
ölünceye kadar oyunlarda oynamasını istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يستمرفي ساحة اللعب حتى يموت وهو ويلعب |
Bu; suçun, utancın ve ihtiyacın ölünceye kadar beni yanında tutan sevginin tortusuydu. | Open Subtitles | كان حَصِيلَة الشعور بالذنب, الخجل الحاجه الحب ابقاني بجانبها حتى ماتت |
Beni eve götürmeleri ve ben ölünceye kadar rahat ettirmeleri söylenmişti aileme. | TED | أخبروا والديّ أن ياخذوني للمنزل ويحاولوا الاعتناء بي حتى أموت |
Olmaz, durup ölünceye kadar öylece oturamayız. | Open Subtitles | لن ننتظر , أتريدنا ان نتجمد حتى الموت هنا ؟ |
Adını, sevgililer gününde bir âşığı tarafından ölünceye kadar yakıldıktan sonra aldığı söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون انها اكتسبت اسمها بعد ان تم حرقا تقريبا حتى الموت من قبل عشيقها يوم عيد الحب |
Pes etti ama sizin adamınız ölünceye kadar onu dövdü. | Open Subtitles | لقد إستسلم، ورجالك ما زالوا يضربونه حتى الموت. |
Onları askeri mahkemeye vermemi... ..asılmalarını, ölünceye kadar taşlanmalarını mı istersin? | Open Subtitles | هل تريد مني أن أحاكمهم عسكريًا ؟ أشنقهم ؟ أصلبهم حتى الموت ؟ |
Ya da beni ölünceye kadar acı biber dumanı ile boğar, onun kara ruhunu sikeyim! | Open Subtitles | أو أنه سيخنقني حتى الموت بدخان الفلفل الحار تباً لقلبه الأسود |
Japon halkı ona ölünceye kadar hizmet etmeye yemin ettiği için, varlığı büyük önem taşıyordu. | Open Subtitles | و منذ أن أقسم كل مواطن يابانى... ... على خدمة الأمبراطور حتى الموت أصبح تواطؤه أكبر عون.. |
Ya da ölünceye kadar bu armağana sahip olmamakla lanetlenmişsindir. | Open Subtitles | أو أنك ستشقى بتحقيقها حتى تموت. |
Sizi dava edeceğim Bay Balagan siz fakir olana, giyecek kıyafetiniz olmayana siz ölünceye kadar. | Open Subtitles | سوف أقاضيك, سيد (بالاغان), حتى تفلس, حتى تتعرى, و حتى تموت |
Sizi ölünceye kadar, içten içe kemirecek... bir hastalık. | Open Subtitles | ... مرضٌسوفيأكلمنك . حتى تموت |
ölünceye kadar oyunlarda oynamasını istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يستمرفي ساحة اللعب حتى يموت وهو ويلعب |
Eğer listeyi bu şey dağıtıyorsa muhtemelen herkes ölünceye kadar bunu yapmaya devam edecektir. | Open Subtitles | لو أنّ هذا الجهاز يُستخدم لنشر القائمة فعلى الأرجح سيستمر بعمله حتى يموت الجميع. |
Eğer listeyi bu şey dağıtıyorsa muhtemelen herkes ölünceye kadar bunu yapmaya devam edecektir. | Open Subtitles | لو أنّ هذا الجهاز يُستخدم لنشر القائمة فعلى الأرجح سيستمر بعمله حتى يموت الجميع. |
O da ölünceye kadar, okula gitmeye ve Bayan Taylor'a bakmaya devam ettim. | Open Subtitles | ذهبت إلى المدرسة وأعتنيت بالسيدة (تايلور) حتى ماتت |
ölünceye kadar seninle kalacağım, balık ! | Open Subtitles | أيتها السمكة .. سأبقى معكِ حتى أموت |
Ve ölünceye kadar Kafamı çıkartabilirim | Open Subtitles | ومنذ أن مت يمكنني أن أنزع رأسي |
ölünceye kadar, halde et taşıyan bir hödük için. | Open Subtitles | عمل فى حمل اللحوم الثقيلة حتى مات |
Mendez ile arkadaşlıkları; Chambers, 2001 yılında ölünceye kadar sürdü. | Open Subtitles | ظل هو و (مينديز) اصدقاءاً حتى وفاة (تشامبرز) سنة 2001 |