"öldürecek" - Traduction Turc en Arabe

• سيقتل
• يقتل
• يقتلني
• لقتل
• يقتلك
• سيقتلني
• ستقتل
• يقتلنا
• سيقتلك
• بقتل
• تقتل
• سيقتلنا
• تقتلني
• بقتلي
• ستقتلني

Onu yakalamak için sana yardım edebiliriz. O tekrar öldürecek.
نحن ممكن أن نساعدك كي تقبض عليه سيقتل مرّة أخرى

Kraliçeyi feragat etmeye zorlayan... ve yoluna çıkan herkesi öldürecek adamdır.
وقد اجبر الملكه على التنازل وقد يقتل اي احد يعترض طريقه

Tek başıma çalışırsam, karımı kurtaramadan evvel karanlık beni öldürecek.
هذا الظلام سوف يقتلني قبلما أن أستطيع أن أنقذها وحدي.

Onun suçlu olmadığını biliyordum. Onda bir sineği bile öldürecek cesaret yoktur.
. كنت أعرف أنه غير مُذنب ليست لديه الشجاعة الكافية لقتل ذبابة

O zaman, söylediğin doğruysa general seni yavaş yavaş öldürecek demektir.
..حسناً , اذا انت تقول الحقيقة ذلك الجنرال سوف يقتلك ببطء..

Hasta hasta gidip yine de dövüştüğünü öğrenince Darry beni öldürecek.
داري سيقتلني لو اكتشف انك مريض وتقاتل على اي حال

Söylesene Pelham, eğer bir saniye gecikmiş olsaydık, gerçekten masum birini öldürecek miydin?
ما زلت هنا, قل شيئا يا بيلهام لو تأخرنا ثانيتين, هل كنت ستقتل شخصا بريئا؟

Bir sebep düşünemiyorum. O sapık kayboldu ve şimdi hepimizi öldürecek.
يمكننى أن أفكر فى سبب أنه مريض نفسى ويريد أن يقتلنا

Ve sonra, senin her şeyine varis olduğundan emin olunca, seni öldürecek.
و عندما يتأكد أنه سيرث كل ما لديك عندها سيد ثورن سيقتلك

Muhtemelen çok yakında ya kendini ya da yine başkalarını öldürecek.
هو على الارجح سيقتل مجددا اما نفسه او اخرين قريبا جدا

Ardından buna hep birlikte diğer aileyi öldürecek bir zehir salgılayarak cevap sunarlar.
ويستجيب الكل على الفور بإطلاق سم سيقتل العائلة الأخرى.

Ve şimdi Allah'ın da takdiriyle bir Hristiyan başka bir Hristiyan kardeşini öldürecek.
و الان سوف يأمر الله ان أخا مسيحيا سيقتل أخاه المسيحى

Yani koltuk, onun içindeki potansiyel uzaylı maddeyi öldürecek insan tarafını ise etkilemeyecek.
إذا المقعد يقتل أى ماده فضائيه محتمله بداخلها وسيترك جزئها الإنسانى بدون تدخل

Şu şeyleri öldürecek bir şey haricinde hiç bir şey benim ilgimi çekemez.
إلا إذا كان يملك شيئاً يقتل تلك الأشياء على الفور فأنا لست مهتمَاً

Bu gece tekrar gelecek. Yardım alamazsam beni öldürecek.
سوف يعود لي في المساء واخشي ان يقتلني اذا لم اجد من يساعدني

Burada 2 mil yarıçaplı bir dairenin içindeki tüm mutantları öldürecek kadar patojen var, ki bu sektör 4 ü kaplamak için gereken miktardan daha fazla.
هناك ما يكفي هنا لقتل أي متحول في دائرة نصف قطرها ميلين وهو ما يجب أن يكون أكثر مما نريد تغطيته ، آه ، القطاع الرابع

Ona teşekkür etmeyecek misin? Seni öldürecek Stephen!
انه سوف يقتلك يا ستيفن, انه الشخص الذى حاول قتلنا بتلك القنبلة

Komşu evde bir vampir oturuyor ve eğer kendimi korumazsam beni öldürecek.
هناك مصاص للدماء يسكن بجواري سيقتلني اذا لم احمي نفسي

Fakat son sahnede, kadını terk ettikten sonra, babam, "Kadın kendini öldürecek," demişti.
لكن في المشهد الأخير بعد أن هجرها أخبرني والدي كانت ستقتل نفسها

Brain, söylemezsen ikimizi de öldürecek!
برين سوف يقتلنا نحن الاثنين اذا لم تخبره عليك ان تخبره

- Hayır, hayır, başka bir yolu olmalı. - Seni öldürecek!
لا , لا يجب ان تكون هنالك طريقة اخرى كان سيقتلك

Tamam mı? Eğer size deseydim ki bir salgın önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek, eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız.
صحيح؟ لو قلت لك أن هناك طاعون سيقوم بقتل 15 ألف أمريكي العام القادم، ستكون منزعجاً اذا لم تعرف أن ذلك كان الأنفلونزاء.

Beni yakalamak için bir polis öldürecek kadar mı hastasın?
هل انت مجنون كي تقتل شرطي فقط للأيقاع بي ؟

Lütfen adamın söylediklerini yapın yoksa, hepimizi öldürecek. Çok iyi.
رجاءً إفعلوا بالضبط ما يقوله هذا الرجل، أو سيقتلنا جميعاً

Şimdi Jackie için bir şeyler almak zorundayım. Beni öldürecek!
والان يجب ان اذهب واشري شي لجاكي وإلا سوف تقتلني

Bunu söylediğime kızma lütfen ama beni öldürecek misin?
لا تقم بالتهرب من الإجابة، لكن هل ستقوم بقتلي أو شيء ما؟

İddiaya girerim kötü şeyler oldu. Little lar beni öldürecek.
أشعر أن هناك شيء فظيع قد حدث عائلة ليتل ستقتلني