| Biz o başka bir akrabası öldürmeden önce iblis bulmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن نقتل المشعوذ قبل أن يقتل أحداً آخر من معارفه |
| Çünkü kendilerini öldürmeden önce kendilerini oldukları gibi kabul etmek zorundaydılar. | TED | لأنهم شعروا بأنهم اضطروا إلى تأكيد أنفسهم قبل أن يقتلوا أنفسهم |
| Adamlarını öldürüyorum ama eve girdiğimde onu öldürmeden önce Jodi'yi zaten öldürmüş oluyor. | Open Subtitles | فأطلقت النار علي رجاله، ثم دخلت المنزل أطلق النار عليها قبل أن أقتله |
| Lütfen, Tanrı aşkına. Birini öldürmeden önce yetişin! | Open Subtitles | من فضلك رجاءً تعالوا إلى هنا قبل أن تقتل أي أحد |
| Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. | Open Subtitles | لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً. |
| Onu öldürmeden önce, nedenini söylediniz mi? | Open Subtitles | هل أخبرته بهويتك قبل قتلك له؟ |
| Kendini öldürmeden önce onu öldürmeye ne kadar yakın olduğun önemlidir. | Open Subtitles | كم تستطيع الاقتراب من قتلها قبل أن تقتل نفسك |
| öldürmeden önce onları bir role zorluyor. | Open Subtitles | الدور الذي يجعل ضحاياه يؤدوه قبل أن يقتلهم |
| Polis şu sorun çıkaran arkadaşı birini öldürmeden önce yakalamış | Open Subtitles | شرطة الولاية امسكت بصديقك للسرعة قبل ان يقتل اى شخص |
| Bu bakışı tavşan öldürmeden önce, Dundee'nin gözlerinde de görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت نفس النظرة في أعين داندي قبل أن يقتل أرنبا |
| - Katil. Başkasını öldürmeden önce onu yakalayacak mısın sence? | Open Subtitles | هل تعتقد انك ستقبض عليه قبل أن يقتل شخص آخر؟ |
| Birilerini öldürmeden önce Bu çocuga topu kontrol etmeyi ögretmeliyiz. | Open Subtitles | يجدر بك تعليم هذا الفتي السيطرة قبل أن يقتل أحداً ما |
| Kendini öldürmeden önce yatağını yapan kaç intihar vakası biliyorsun? | Open Subtitles | كم عدد المنتحرين الذين يعدون فراشهم قبل أن يقتلوا أنفسهم؟ |
| Bütün bu insanları öldürmeden önce harekete geçip onları durdurmak için hâlâ zaman var. | Open Subtitles | لازال هناك وقت للتحرك ومنعهم قبل أن يقتلوا هؤلاء الناس |
| Eğer teselli olacaksa onu öldürmeden önce, hak ettiği dersi verdim. | Open Subtitles | , لو كان هناك أى تعزية . فقد لقنته الدرس الملائم قبل أن أقتله |
| Bu adamları öldürmeden önce kabuslarından kurtulmalıydı. | Open Subtitles | تحتاج لأن تعايش كابوسها مجددا ً قبل أن تقتل هؤلاء الرجال |
| Pekâlâ, ne olursan olsun, o bizi öldürmeden önce biz onu öldürmek zorundayız. | Open Subtitles | حسنٌ , مهما كانت فعلينا قتلها قبل أن تقتلنا |
| Enzo sen onu öldürmeden önce sana bir mesaj yollamış. | Open Subtitles | لقد أرسل لك نص قبل قتلك له |
| Kurbanlarını öldürmeden önce onlara kahvaltı hazırlatıyor. | Open Subtitles | يجعل ضحاياه يعدون له فطوراً قبل أن يقتلهم. |
| Daha fazla insanı öldürmeden önce onu içeri atmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريد منك ان تحضره قبل ان يقتل المزيد من الناس. |
| Seni öldürmeden önce... Belki planımdaki dehayı görmek istersin! | Open Subtitles | قبل أن أقتلك ,ربما تود ان ترى عبقرية خطتي |
| Cutter ve Elrod onları öldürmeden önce sorumluların siz olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أخبروني " كاتر " و " إلرود " قبل أن أقتلهما |
| Şişko, bu kalp ağrısı beni öldürmeden önce dövüşelim. | Open Subtitles | دعنا نخوض في شجار أيُّها البدين قبل أن يقتلني هذا الصداع |
| Kendine ancak, kadını öldürmeden önce ortaklarının nerede olduğunu söylersen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | فقط الحل الوحيد لديك هو أن تخبرنا أين شريكك قبل أن يقتلها |
| Şu an önemli olan, bizlerden birini daha öldürmeden önce onu durdurmuş olmamız, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي ، ما هو مهم الآن هو أن نوقف هذا الشيء قبل أن يقوم بقتل أحدٍ منّا أليس كذلك؟ |
| Bir mermi 5000 dolar olursa insanlar, birini öldürmeden önce düşünecektir. | Open Subtitles | سيفكر الناس جيداً قبل القتل لو كان هذا ثمن الرصاص |