"öldürmem için" - Traduction Turc en Arabe

• لأقتل
• لقتلك
• لأقتلك
• لأقتله
• لقَتْل
• لكي أقتل
• أن أقتلك
• مقابل قتل
• لي لقتل
• لكي أقتلك

Ben bu salak için çalışıyordum, öyle değil mi? O fahişeyi öldürmem için bana yüklü miktarda ödeme yapacağını söyledi... aynı zamanda sürtük kız arkadaşını da gözetleyecektim.
أنا أعمل لذلك الحثالة الذي يخبرني بأنه سيدفع لي بكثره لأقتل العاهرة

- Başkan'ı öldürmem için silahı o vermişti.
لقد أعطاني المسدس لأقتل الحاكم

-Seni öldürmem için bir neden daha. -Evet, Bay West.
ذلك سيكون اكثر من سبب واحد لقتلك أوه، نعم، سيد ويست

"Özel asistanınızı öldürdüler, beni de sizi öldürmem için gönderdiler. "
" قتلوا سكيرتك الخاصة بدون اى ذنب و أرسلونى لقتلك "

- Seni öldürmem için yalvardığında bile.
حتَّى عندما تتوسل إلي لأقتلك. مئه و واحد جنوباً.

Dört hafta önce yani Ziyaretçilerin beni ilk suçlamalarından önce birisi beni onu öldürmem için tuttu.
قبل أربعة أسابيع، قبل أن يوقع بي الزائرون في المرة الأولى، استأجرني أحدهم لأقتله

Ben Nicholson'u öldürmem için hiçbir neden yok ki.
أنا أكره أن أعتقد أن هناك أي سبب بالنسبة لي لقَتْل بن نيكلسن.

İkinizi de öldürmem için bana bir sebep verin.
أعطياني مبرراً.. لكي أقتل كليكما،

Daha yakınlarda seni öldürmem için yalvarıyordu.
رجتني أن أقتلك وليس منذ زمن بعيد

Ya da sivilleri öldürmem için beni kandırıyorsun.
أو أنك تتلاعب بي لأقتل المدنيين

Hayır, karını öldürmem için bana para verdin.
لا لقد دفعت لي المال لأقتل زوجتك

O vampiri öldürmem için beni oyuna getirdin.
نصبت لي كميناً لأقتل مصاصة الدماء تلك.

Eğer birisi bana seni öldürmem için para verirse muhtemelen yaparım.
.. إذا دفع لي أحدهم لقتلك على الأرجح سأقتلكَ

Seni öldürmem için beni tahrik etmeye çalışıyorsun bu şekilde çıkarılma işleminden kurtulmak istiyorsun.
أنت تحاول دفعي لقتلك وبذلك تتفادى عملية الإنتزاع

Efendim? MI6 az önce seni öldürmem için bana bir kontrat verdi.
ـ نعم ـ لقد أعطتني للتو وكالة المُخابرات البريطانية عرض لقتلك

Seni öldürmem için çok para aldım.
فقد تلقيت مبلغا ً كبيرا ً لأقتلك

Seni öldürmem için beni seçtiğin için çok onur duydum.
يشرفني جداً أنك اخترتني لأقتلك

Seninle işim bittiğinde seni öldürmem için bana yalvaracaksın.
و عندما أنتهي منك ستترجاني لأقتلك

Bir keresinde bir adama bana onu öldürmem için yalvarmadan önce 11 el sıkmıştım.
رأيت رجلاً في مرة أخذ 11 منها قبل أن يستجديني لأقتله

Onu öldürmem için hiçbir sebep yok.
أنا سَيكونُ عِنْدي لا سببَ مطلقاً لقَتْل الرجلِ.

Gus'ı öldürmem için yanımda olman gerektiğini anlamadın mı?
ألا تسطيع أن ترى أنني احتجتُكَ بجانبي لكي أقتل (غاس فرينغ)؟

Ve seni öldürmem için beni ikna etmeye çalıştı.
وبعدها حاولت ان تقنعني أن أقتلك

Bana, onları öldürmem için para öderler
أتلقى راتبي مقابل قتل هذه الحيوانات

Birini öldürmem için bana para veren tek yer Amerikan ordusu.
الشخص الوحيد الذي دفع لي لقتل رجل كان جيش الولايات المتحدة

- Seni öldürmem için beni tuttu.
لقد وظفتني لكي أقتلك