Biri ölebilir bu inanıp inanmamakla ilgili bir soru değil. | Open Subtitles | قد يموت شخص ما إنها ليست مسألة أصدق أو لا |
Şey, her an ölebilir, ama iyi bakılsa, aşağı yukarı bir yıl daha yaşayabilirdi. | Open Subtitles | حسنا ، قد يموت في أي لحظة لكن بالمعالجة قد يعيش سنة تقريبا |
Hayır! Lanet vicodin tabletlerini dökecek kadar şanssız olduğum için ölebilir. | Open Subtitles | لا، قد تموت لأن حظي العاثر جعلني أسكب حبوب الفيكودين |
Ona insanların ekspres asansörü kullanmalarını engellemesini söyle, ...aksi halde birisi ölebilir. Tamam mı, Kappy? | Open Subtitles | من استخدام المصعد السريع وإلا سيموت أحدهم |
Bir kız oturup, biri evlenme teklif etsin diye beklerse bakire olarak ölebilir. | Open Subtitles | اذا انتظرت رجلا ليتقدم لك ستموت من العنوسة |
Eğer şimdi kapatırsam gecenin bir yarısı toksit şoktan ölebilir. | Open Subtitles | إذا أغمض لها حتى الآن، وقالت انها يمكن أن يموت من الصدمة السامة في منتصف الليل. |
Bu çocuklar uzun boylu olursa... bu reis ölebilir. | Open Subtitles | عندما يتعلم هؤلاء الأطفال هذا الزّعيم قد يموت |
Çok zor. Her an ölebilir. Çekilin, çekilin! | Open Subtitles | إنها صعبة للغاية ، قد يموت في أي لحظة تحرك ، تحرك |
Onun için durmazsak susuzluktan ölebilir. | Open Subtitles | قد يموت من العطش اذا نحن لم نتوقف من أجله |
Aranızdan bazıları ölebilir, ama bu yapmak istediğim bir fedakarlık. | Open Subtitles | قد يموت بعضكم ولكن هذه تضحية أنا مستعد لتقديمها |
Kızınız ölebilir, Yani kızınız ölebilir, eğer bir şey biliyorsanız şimdi anlatmalısınız. | Open Subtitles | , إبنتك قد تموت , لذا إذا كنت تعرفين شيئاً |
Aklından çıkarma, yakalanacak olursan Kraliçe ölebilir. | Open Subtitles | ضعى فى الإعتبار انك إذا ما اوقعوا بك فالملكة قد تموت |
Acımasız kış ufukta ve kışı geçirmek için yeterince yağ depolamayan ayılar açlıktan ölebilir. | Open Subtitles | فصل شتاء قاسٍ يلوح بالأفق، والدببة التي لم تُخزن دهوناً كافية للصمود شتاءً قد تموت جوعاً |
İzin ver de amcamı ben uyandırayım, yoksa inme inip ölebilir. | Open Subtitles | إسمح لي بأن أحرّض عمّي المسكين ! وإلاّ سيموت بالسكتة القلبية |
O susuz kalırsa ölebilir. Havuz tamir edilebilecek gibi değil. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه سيموت لو بقى جافاً لفترة طويلة ، الحوض غير قابل للإصلاح |
O kişi kar gibi beyaz görünebilir ama hem sizi hem de yaşlı bayanı kandırmaya çalışıyor ve yaşlı bayan da her an bir kriz geçirip ölebilir." | Open Subtitles | ربما يبدوا لكما برئ تماماً لكنه يخدعكما أنتما الأثنان والسيده العجوز ستموت بجلطه أخرى بين الحين واللحظه |
Parçalamazsanız biri ölebilir. | Open Subtitles | إذا لم تفعل هذا، فمن الممكن أن يموت شخصاً ما |
Eğer duygusallaşırsam, hastalarım ölebilir. | Open Subtitles | اذا تمّكنت منّي العاطفة , فكل مرضاي . سيموتون |
Hatta hiçbir şey söylemeden ölebilir de! | Open Subtitles | حتى انه ربما يموت بواسطتهم ولا يخبرهم بأى شىء اطلاقا |
Eğer bu iblisler Cehennem'de ölebiliyor ise o zaman o da ölebilir. | Open Subtitles | فليأتي إن كانت تلك الشياطين يمكن أن تموت و هي في الجحيم إذا فهو أيضا يمكنه |
Yanlış yaparsanız hasta ölebilir. | Open Subtitles | قوموا بها بطريقة خاطئة، وقد يموت المريض. |
Bu fırtınada bir sürü insan ölebilir. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس سيموتوا أثناء هذا الإعصار |
O şey açık olduğu sürece, milyonlarca insan ölebilir. | Open Subtitles | فطالما كان هذا الشئ يعمل فالملايين من الناس قد يموتون |
"İnsan, dehşet dolu savaşlarla yüzleşmekten daha güzel nasıl ölebilir Atalarının külleri ve Tanrılarının tapınakları uğruna." | Open Subtitles | "وأيّ موتٍ أشرف للمرء من مُجابهة مهابة خوفه" "لأجل أرواح أسلافه ومعابد آلهته" |
Herkes ölebilir. | Open Subtitles | كل الرجال يسقطون |
Pete. Ona bir şey oldu. Eğer onu hastaneye götürmezsem ölebilir. | Open Subtitles | إنه بيت حدث أمراً له بالحفلة وإذا لم آخذه للمستشفى فقد يموت |
Oraya girdiğimizde, rehineler ölebilir. | Open Subtitles | قد يقتل الرهائن عندما يدخل رجالنا إلى هناك |