Evet, ama uzun zaman önce senin için orada değildim. | Open Subtitles | نعم، ولكن لم أكن هناك بالنسبة لك منذ فترة طويلة. |
Ama dürüst olmak gerekirse ben uzun zaman önce senin değildim. | Open Subtitles | لكن بأمانة، أنا ما كان يجب انا كون لك منذ زمن طويل. |
Matthew, önce senin söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | ماثيو، هل هناك شئ تريد قوله قبل أن نتابع هذا؟ |
Matthew, önce senin söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | ماثيو، هل هناك شئ تريد قوله قبل أن نتابع هذا؟ |
Eğer polisi ararsam, şu çetenin ilk önce senin peşine düşeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وتعني لي الكثير ولكن إليك ما سأقول لو إتصلت بالشرطة فالعصابة ستطاردك أنت أولاً |
- önce senin doğrulaman gerekiyor. - Demek istediğini anladım. | Open Subtitles | يعني هذا أن تقولها أنت أولاً - فهمت معنى كلامك - |
Uzun zaman önce senin olması gereken şeyi istiyordun. | Open Subtitles | تريد ما ينبغي أن يكون تم لك منذ زمن طويل |
Dyson Frost 19 yıl önce senin için bir video kaset hazırlıyor sonra bulman için bir telefon numarasını kodluyor ve bütün bunlardan sonra seninle buluşmak yerine... | Open Subtitles | (دايسن فروست) صنع شريط فيديو لك منذ 19 عام ثم شفّر رقم هاتفٍ كي تجده أنت وبعدهذاكلّه,بدلاً منمقابلتك.. |
önce senin kıçını tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | سأضربك أنت أولاً ثم أنت |
önce senin Marcus Brutus, ver elini. | Open Subtitles | أصافحك أنت أولاً يا (بروتس).. |