"önemli bir şey" - Traduction Turc en Arabe

    • شيئاً مهماً
        
    • أمر مهم
        
    • بشيء مهم
        
    • أي شيء مهم
        
    • شيئا مهما
        
    • شيئاً هاماً
        
    • مشكلة كبيرة
        
    • شيء هام
        
    • أمر هام
        
    • هناك شيء مهم
        
    • هذا مهم
        
    • من المهم
        
    • شيء خطير
        
    • شيء مهمَ
        
    • صفقة كبيرة
        
    Seansın tam sonunda hastanın önemli bir şey söylemesi. Open Subtitles عند انتهاء الجلسة حينما يقول المريض شيئاً مهماً
    Bilmiyorum. önemli bir şey değildir. Open Subtitles أنا لا أعرف من المحتمل أنه ليس شيئاً مهماً
    Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. TED عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية.
    Senin ve benim burada önemli bir şey yaptığımızı anlamanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تفهم شيئًا أنا و أنت قمنا بشيء مهم هناك
    Sen şu anda önemli bir şey yapıyor musun? Open Subtitles هل تفعل أي شيء مهم الآن؟ .. لأني بحاجة إلى مساعدة هنا..
    Stanley McChrystal: Bence Rick çok önemli bir şey söyledi. TED ستانلي ماكريستال : أعتقد أن ريك قال شيئا مهما جدا.
    O konuyu benimle özel olarak konuşmak ve bana önemli bir şey söylemek istiyordu. Open Subtitles وتريد أن تتحدث معي حول ذلك على انفراد وأن تخبرني شيئاً هاماً
    önemli bir şey değil. Yerine oturtmam gerek o kadar. Open Subtitles هذه ليست مشكلة كبيرة ، علي فقط إعادتهُ إلى مكانه
    Ama değiştim ve hayatımda önemli bir şey yapıp farklılık yaratacağım. Open Subtitles لكنني تغيرت وسوف اقوم بفعل شيء هام في حياتي وسأحدث فرق
    Sanki sorgulanıyor gibiyim, ama sorguya çeken kişi önemli bir şey bilmek istemiyor gibi. Open Subtitles أشعر وكأنني تحت التحقيق، ولكن من قبل شخص لا يريد ان يعرف شيئاً مهماً.
    Ames Odası bize beynin nasıl çalıştığıyla ilgili çok önemli bir şey gösteriyor. Open Subtitles توضح غرفة إيم شيئاً مهماً جداً عن كيفية عمل الدماغ
    Eczaneden çıkarken aradı. Ona uğramamı anlatması gereken çok önemli bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles إتّصلت بي حينما غادرتُ الصيدليّة وأخبرتني أن آتِ لتقول لي شيئاً مهماً.
    Sizin hakkınızda o kadar çok bilgi var ki ve o kadar önemli bir şey ki insanların bu kadar zor sorular sorması mantıklı hale geliyor. TED وهناك الكثير من المعلومات عنك، وهذا أمر مهم جدا، وهذا يجعل الأسئلة الصعبة التي يطرحها الناس تبدو منطقية.
    Bu adamlar matematiksel bir perspektiften geliyordu, ama Turing çok önemli bir şey söyledi. TED كلا الرجلين كانوا يتحدثون من منظور رياضياتي، وقد أخبرنا تورينج بشيء مهم للغاية.
    Yapılması gereken önemli bir şey olduğunda en iyi kim yapar biliyorum. Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء مهم ينبغي القيام به أنا أعرف من هو الأفضل لتحقيق ذلك
    Hayati derecede önemli bir şey bulduğumu bilmek seni memnun edecektir. Open Subtitles ستكون مسرور لمعرفه أنى قد وجدت شيئا مهما الى حد كبير
    Hayata dönecek olursam, önemli bir şey yapmaya karar verdim. Open Subtitles إنْ كُتب لى عمر جديد، سأفعل شيئاً هاماً حيال ذلك المرض.
    O kadar önemli bir şey değil. Bu gece önemli. Open Subtitles بربك، انها ليست مشكلة كبيرة ولكنها كذلك الليلة
    İlk karşılaştığımızda önemli bir şey yapmak için tek bir sebebin olduğunu söylemiştin. Open Subtitles عندما تقابلنا لأول مرّة، قلت لي أن هناك سبب واحد لفعل شيء هام.
    Ayı Winnie'nin yapması gereken çok önemli bir şey var. Open Subtitles حيث يجب على ويني بوو ان يعمل أمر هام جداً
    Muhtemelen önemli bir şey değil ama paraşütçü indirildiğine dair haberler aldık. Open Subtitles على الأرجح ليس هناك شيء مهم و لكننا تلقينا تقارير عن إنزال مظليين
    Bu önemli bir şey. O yüzden birbirinizi iyice tanımanız gerek. Open Subtitles هذا مهم ، لذلك يجب عليكم ان تزيدوا من معرفة بعضكم البعض
    Hem de, bu iletişimin uzun bir süredir devam ettiğinin farkında olmak önemli bir şey. TED وبالمناسبة، أعتقد أيضا بأنه من المهم أن ندرك بأن هذا الحوار قد انطلق منذ مدة.
    Hayatımızda şu an burada, bu lisenin soyunma odalarında başımıza gelmekte olan şeyden daha önemli bir şey olmayacak. Open Subtitles لدي الكثير من المشاكل لاشيء لايمكن إصلاحه عن طريق التحديق في البحيرة # المدرسة الثانوية هي شيء خطير #
    Evet, işimiz bu, önemli bir şey değil. Open Subtitles نعم، هذا ما نحن نَعمَله ،لا شيء مهمَ
    Bu Daniel Miller'in hayatında çok önemli bir şey mi? Open Subtitles وهذا هو مثل هذه صفقة كبيرة في حياة دانيال ميلر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus