"örümceğe" - Traduction Turc en Arabe

    • العنكبوت
        
    • عنكبوت
        
    • عنكبوتاً
        
    Kancamı örümceğe saplayacak kanca da makasa bağlı olacak ve makası pervazdan aşağı itecektim. Open Subtitles اذا استطعت ان اربط العنكبوت بالخطاف اربطه بحبل للمقص ثم ادفع المقص للحافه.
    İrademizi örümceğe zorla kabul ettiremeyiz. Umudumuzu, kanıtlara zorla bağlayamayız. Open Subtitles لا نقوم بفرض إرادتنا على العنكبوت ولا نقوم بتعليق آمالنا على الدليل
    Ara sıra, yalnız bir örümcek bile bir başka örümceğe gereksinim duyar. Open Subtitles عند الحاجة، حتى العنكبوت المنفرد لابد وأن يقابل آخراً.
    Kurduğu ağda bekleyen her örümceğin ağına yaklaşan başka bir örümceğe karşı saldırganlaşması beklenir ama bunlar öyle değil. Open Subtitles أيّ عنكبوت مستقرّ على شبكته قد يردّ بعدوانيّة تجاه عنكبوت آخر يقترب منه. لكن ليس هؤلاء.
    Zaten dev arılara bindim. Şimdi de bir örümceğe binemem. Open Subtitles سبق وامتطيتُ نحلة عملاقة، لا يمكنني اِمتطاء عنكبوت.
    Tabi ya, büyük kızıl bir örümceğe benzemeyi kesinlikle isterdim. Open Subtitles هذا لو أني أريد أن أصبح عنكبوتاً أحمر ضخم
    Derdiğini, örümceğe anlat biz artık laf dinlemiyoruz. Open Subtitles تحدثي إلي العنكبوت لأن الأطفال لايُنصتون.
    Şuna yakından bakmam gerekecek. - Şu örümceğe. - Hayır. Open Subtitles سأحتاج لإلقاء نظرة فاحصة على هذا العنكبوت هنا.
    örümceğe gitmek yerine örümceği kendine doğru getirecek. Open Subtitles ..بدلًا من الذهاب إلى العنكبوت ستأتي بالعنكبوت إليها
    Geçen gece, o örümceğe Tanrı olarak atıfta bulundu. Open Subtitles الليلة الماضية، أشارت إلى العنكبوت بصفتهُ الرب.
    Hey, şu örümceğe bak. Open Subtitles انظر إلى هذه العنكبوت
    örümceğe mi, sineğe mi? Open Subtitles العنكبوت, أو الذبابة ؟
    örümceğe benziyordu. Open Subtitles إنه مثل أغراض الرجل العنكبوت
    Ucunda örümceğe ihanet olsa da. Open Subtitles "حتّى لو اضطرّني ذلك لخيانة العنكبوت"
    Aslında örümceğe benziyor. Open Subtitles حسناً... إنه مثل العنكبوت...
    "Rahibe aniden korkunç bir örümceğe dönüştü ve savaşçı kendini onun ağında buldu." Open Subtitles " تحولت الكاهنة فوراً إلى عنكبوت غولية ووحشية، و وجد المقاتل نفسه قد وقع سريعاً ببراثن شبكتها"
    ışimi bitirdiğimde olta sanki üzerine basılmış kanlı bir örümceğe benziyordu. Open Subtitles ‏وحين انتهيت، كان لدي شيء... ‏ ‏كان يبدو مثل عنكبوت داسه أحدهم.
    Çünkü bu ebesini siktiğimin evladı Kenny, taşşağını bir örümceğe sokturmuş. Open Subtitles لأن الفتى "كيني" عقره عنكبوت بخصيتيه
    Sanırım bu örümceğe ait. Open Subtitles أنا أخمن أن هذا ملكٌ للـ"عنكبوت
    - Bence hiç örümceğe benzemiyorsun. Open Subtitles -إنني لا أرى أنك عنكبوت
    Zaten dev arılara bindim. Şimdi de bir örümceğe binemem. Open Subtitles إمتطيت بالفعل نحلات عملاقه ولا يمكنني أن أركب عنكبوتاً
    Astrabacus'a basmadım. örümceğe bastım. Open Subtitles (ما كدتُ أنْ أسحق (أﺳﺘﺮاﺑﺎﻛﻮس كان ذلكَ عنكبوتاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus