"örneğinde" - Traduction Turc en Arabe

    • عينة
        
    • عيّنة
        
    • عينات
        
    • بعينة
        
    • حالة سجن
        
    • في مثال
        
    • في حالة
        
    Ama yakılma esnasında deri örneğinde eşi benzeri olmayan kimyasal bir bileşime rastlandı. Open Subtitles ..حسنا , عينة النسيج انتجت من مركبات كيميائية فريدة ..أثناء الحريق الذي كشف
    Aldığım kan örneğinde düşük miktarda yabancı böcek DNA'sı vardı. Open Subtitles عينة الدم التى أخذتها كانت تحتوى على نسبه صغيره فقط من الحماض النووى للحشرة الفضائية
    Yine de idrar örneğinde bir suç unsuru bulmayı beklemiyorum. Open Subtitles لكنني لا أتوقع أن أجد خطيئة في عيّنة البـول
    İkinci bulduğun kan örneğinde saç veya kıl buldun mu? Open Subtitles هل صادفتَ أيّ شعر أو ألياف في عيّنة الدم الثانية التي وجدتَها؟
    Morfolojisi toprak örneğinde bulduğumuz asalakla aynı. Open Subtitles إنه مطابق للطفيلي الذي وجدناه في عينات التربة
    Dışkı örneğinde ne buldunuz? Open Subtitles ماذا وجدت بعينة البراز؟
    Bendwater örneğinde bu, tecrit bölümü binasıdır. Open Subtitles "في حالة سجن "بندواتر", فهي إذاً وحدة السجن المشددة الحراسة"
    Hastalık örneğinde, iki şeyi akılda tutmak gerekiyordu, biri, testin doğru ya da yanlış olma olasılığıydı, TED في مثال المرض، يجب أن نستصحب في أذهاننا شيئين، أولها هو إمكانية أن نتيجة الإختبار صحيحة أم لا.
    RM: İyi bir bayrağın neler yapabileceğini Şikago örneğinde yaşayarak gördüm. TED رومان: لقد شهدت ما يمكن أن يفعله علم مدينة جيد التصميم في حالة مدينة شيكاغو.
    Laboratuvarımız, senin saç örneğinde de aynı maddeden buldu. Open Subtitles نفس المواد التي وجدها معمل الأثر في عينة شعرك
    Kan örneğinde büyük bir miktara rastlamışlar. Open Subtitles لقد وجدوا كمياتٍ كبيرةً منها في عينة دمه.
    Polis adli tıp laboravuarındaki kan örneğinde ise folik asit seviyesi normal düzeyde. Open Subtitles عينة الدم بمختبر الشرطة العلمي بها درجة "فوليت سيروم" طبيعية.
    Senin kan örneğinde Hepatit C antijeni aradık. Tahmin et sonuç ne çıktı? Open Subtitles أجرينا إختبار مستضد على عينة دمّك
    Sadece her restoranda değil, aldığımız her bir tavuk örneğinde kanserojen bulduk. Open Subtitles ليس فقط أنّه كان هناك مُسرطنات في كل مطعم، وجدناها في كل عيّنة دجاج قمنا بفحصها.
    "Deri örneğinde yağ veya temel yağ asitlerine rastlanmamıştır." Open Subtitles "عيّنة الجلد لن تحتوي أي زيوت أو حامض سمين ضروري."
    - Kimliksiz adamımızın DNA örneğinde bir sorun olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون ان هناك مشكلة .. في عينات الحمض النووي لـ مجهول الهوية نعم.
    Ama daha önce incelediğim hiçbir meta insan örneğinde karşılaşmamıştım. Open Subtitles لكنه ليس كأي مما وجدته في أي من عينات الخارقين الآخرين الذين درستهم
    Dışkı örneğinde parazite rastlanmadı. Open Subtitles لقد كانت عينات البراز سلبية للطفيليات
    Dışkı örneğinde ne bulduğunu sordum. Open Subtitles سألت عم وجدتم بعينة البراز
    Walter, kan örneğinde bir şey çıkmadı. Open Subtitles (والتر)، لا عيب بعينة الدمّ.
    Bendwater örneğinde bu, tecrit bölümü binasıdır. Open Subtitles في حالة سجن (بيندواتر) فهي وحدة سجن آمنة
    Okyanusun bu küçük ama kalabalık mensuplarına ilgi gösterdikçe daha da anlıyoruz ki, balık çiftliği örneğinde gördüğümüz gibi insan faaliyetlerine tepki veriyorlar. TED وكلما نولي اهتماما أكثر وكلما أعطينا اهتمام أكبر لأعضاء المحيط الكبيرة هذه، كلما تعلمنا أنها بدون شك تتجاوب مع النشاطات الإنسانية، كما هو الحال في مثال المزارع السمكية.
    Dilin çok derin etkileri de olabilir, sayı örneğinde bunu gördük. TED من الممكن أن يكون للغة تأثيرات عميقة حقاً... هذا ما رأيناه في حالة الأرقام.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus