Eğer öyle değilse... yanlış çocuğun şampuanına işemişim demektir, adamım. | Open Subtitles | إذا لم يكن كذلك فأنا تبولت في شامبو الرجل الخاطئ |
öyle değilse neden aniden intihar etti? | Open Subtitles | إن لم يكن كذلك ، فلماذا قد تقوم بالإنتحار فجأة ؟ |
öyle değilse neden çocuğu çatıya çıkardın? | Open Subtitles | ان لم يكن كذلك فلما احضرت الطفلة الى السطح |
Anladım, peki ya öyle değilse? | Open Subtitles | صحيح، و إن لم يكن الأمر كذلك ؟ |
- öyle değilse, nasıl? | Open Subtitles | -إذا لم يكن الأمر كذلك ، فما هو إذن؟ |
Ya öyle değilse, ya orada bir yerlerde saklanmış bir çocuk varsa? | Open Subtitles | حسناً؛ ماذا لو لم تكن كذلك ويوجد طفل هٌناك |
Çünkü öyle değilse, bombayı durdurmaya çalışırsan veya bir şekilde müdahale edersen, Talon seni anında infaz etmekle görevli. | Open Subtitles | لإنه إذا لم تكن كذلك إذا حاولت أن توقف القنبلة أو التدخل بأي شكل من الأشكال |
Eğer öyle değilse beni nereye götürüyordu bu ya? | Open Subtitles | و إذا لم يكن كذلك, أين سأخذني بحق الجحيم؟ |
Yakışıklı... öyle değilse de fark etmez. | Open Subtitles | وسيم لكن لايهمني إن لم يكن كذلك |
eğer öyle değilse, böyledir ve böyleyse de, öyledir ama olduğu gibi midir? | Open Subtitles | على النقيض لو لم يكن أكيداً، فربما وإن كان أكيد، فلعله كذلك... ولكن إن لم يكن كذلك فهو ليس كذلك. |
Ama öyle değilse... yardım etmek isterim. | Open Subtitles | لكن ان لم يكن كذلك فأريد المساعدة |
Çünkü eğer öyle değilse, ben ne yapıyorum? | Open Subtitles | لأن إذا لم يكن كذلك... ، ماذا اصنع ؟ |
Evet, çünkü öyle değilse Walter'ı tutuklayacağım. | Open Subtitles | - لأنهُ إذا لم يكن كذلك هل هو هنا؟ |
Ya öyle değilse? | Open Subtitles | ماذا لو لم يكن كذلك ؟ |
Pekala... öyle değilse neden onu öldürdünüz D. Cruz? | Open Subtitles | حسناً... إن لم يكن الأمر كذلك إذن... لماذا قتلتها يا (د.كروز)؟ |
Evet, fakat ya öyle değilse? | Open Subtitles | نعم, ولكن ماذا لو لم تكن ؟ |