Fakat veterinerler çok özel ve etkili tedavi, hatta kendini yaralayan hayvanlarda bunun tekrarlanmasını önleme tekniklerine sahipler. | TED | ولكن الأطباء البيطريين يملكون طرقاً خاصة وفعالة جداً لعلاج إيذاء النفس وحتى الوقاية منه في حيواناتهم التي تؤذي نفسها. |
Geleneksel olarak, kiliseler, camiler ve sinagoglar gibi özel ve dini kurumlar tarafından yapılırdı. | TED | تقليديًا، يتم القيام بذلك من قبل منظمات خاصة ودينية، مثل الكنائس والمساجد والمعابد. |
Teftiş devletin bizim hakkımızda topladığı özel ve detaylı bilgiler demek. | TED | المراقبة تعني جمع واستخدام الحكومة لمعلومات خاصة وحساسة عنا. |
İktidar devri üç saat önce "özel ve sessiz bir şekilde" gerçekleşti. | Open Subtitles | تم نقل السلطة قبل ثلاث ساعات "بشكل خاص و هادئ" |
- Buraya gel. - Bu, özel ve kişisel. | Open Subtitles | تعال هنا هذا خاص و شخصى |
özel ve yahut devlet erişimi olan çok gizli ölçüm planları olan 7/24 bizi dinleyip izleyen bir uyduya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ومعدات قياس سرية للغاية التي تتجسس علينا أو تشاهدنا طوال الوقت |
Çift hayat yaşıyorlar, ...özel ve meslekî duygularını saklamayı öğreniyorlar. | Open Subtitles | ويعيشوا حياة مزدوجة ويقوموا بالفصل بين الحياة الشخصية والمهنية |
Her molekül yalnızca ve yalnızca kendi partneri ile uyum sağlayabiliyor. Yani bu konuşmalar, özel ve gizli konuşmalar. | TED | كل جزيء يلائم جهاز الاستقبال الموجود عند شريكه فقط لاغير اذا فهذه محادثات خاصة وسرية |
Senin zevkini es geçip özel ve tatlı şeyler hazırladım. | Open Subtitles | لقد تجاهلت ذوقك و قمت بتحضيره بطريقة خاصة جداً و حلوة |
Onları özel ve çekici kılacak bazı şeyler isterler. | Open Subtitles | حاجات تخليهم يحسوا انهم حاجة خاصة ومطلوبينَ |
Kesinlikle senin için önemli olan birinden özel ve düşünceli bir hediye. | Open Subtitles | وهو بالتأكيد هدية خاصة ومدروسة من الرجل الذى . يعنى الكثير بالنسبة لكى بشكل واضح |
Biz, medeniyeti sona erdirmek isteyen bir takım güçleri durdurmak için kurulmuş özel ve gizli bir organizasyonuz. | Open Subtitles | نحن مجموعة سرية خاصة كرست لاجل ايقاف .المخاطر المنظمة لانهاء الحضارة كما نعلمها |
Yavaş yavaş seansları daha özel ve belli kişilere açık hale geldi ve fotoğrafları çok değerlendi. | Open Subtitles | تدريجياً جلسات الإستحضار أصبحت خاصة وحصرية وصوره أصبحت سلعة فاخرة |
özel ve gizli? J. Kapur? | Open Subtitles | خاص و سرى كابور؟ |
özel ve gizli? J. Kapur? | Open Subtitles | خاص و سرى كابور؟ |
özel ve yahu devlet erişimi olan çok gizli ölçüm planları olan 7/24 bizi dinleyip izleyen bir uyduya ihtiyacım var. | Open Subtitles | الولوج للأقمار الصناعية الخاصة بالحكومة... ومعدات القياس شديدة السريّة... التي تتنصت علينا أو تراقبنا على مدار الساعة |
Birinin özel ve meslek hayatını ayrı tutmak istemesini anlarım. | Open Subtitles | عنيت, انى يمكنى تفهم شخص يريد ان يبقى على حياته الشخصية والمهنية منفصلتان |
Çoğumuz cuma öğleden sonraları oturup "Şimdi özel ve mesleki önceliklerime program yapacağım için çok heyecanlıyım" demeyiz. | TED | لا يجلسُ معظمنا في بعد ظهيرة الجمعة ليقول: "أنا متحمسٌ في هذه اللحظة لإحراز تقدم نحو أولوياتي الشخصية والمهنية." |