Komünist Kızıl Kmerler halkını Vietnam'daki karmaşadan ve Amerikan bombardıman kampanyasından özgürleştirmek için Phnom Penh'e girdi. | TED | حزب الخمير الحمر الشيوعي دخل بنوم بنه لتحرير أنصاره من زحف الصراع في فيتنام، وحملات القصف الأمريكية. |
Ve babası insanlarını özgürleştirmek için dönemeyecek ... eğer hemen... gitmezse. | Open Subtitles | و أباه لن يعود لتحرير قومه إذا لم يذهب الآن |
Maronlar, tüm kardeşlerimizi özgürleştirmek için savaşacak mısınız? | Open Subtitles | أيها الهجائن ، أستقاتلون لتحرير كل إخوتنا ؟ |
Bugün, toplumu özgürleştirmek istiyorsak önce İnternet'i özgürleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. | TED | اليوم، أؤمن أننا إذا أردنا تحرير مجتمع ما، ينبغي علينا أولا تحرير الإنترنت. |
Bir keresinde dedim ki: "Bir toplumu özgürleştirmek istiyorsan, tek ihtiyacın olan şey İnternet" | TED | لقد قلت فيما مضى، "إذا أردت تحرير مجتمع، كل ما تحتاجه هو الإنترنت." |
İlk işimiz erkeklerin heybetli zincirini kırıp, kendimizi özgürleştirmek! | Open Subtitles | أول خطوة لتحرير أنفسنا من القيود الذكرية المفروضة علينا! |
Fakat Mandalore'u özgürleştirmek için bir orduya ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لكنك سوف تحتاج الى جيش لتحرير ماندولور |
Ülkeleri fethetmek için değil insanlığı gerçek ile özgürleştirmek için. | Open Subtitles | (أعظم مما يحلم به (الأسكندر ليس لغزو الأمم . ولكن لتحرير البشرية |
Bizim gibi adamlar ruhlarını özgürleştirmek için atlarlar. | Open Subtitles | نحن نقفز لتحرير نفسينا |
Ezilen insanları özgürleştirmek? | Open Subtitles | لتحرير الناس من الظلم؟ |
Yeni dünyayı özgürleştirmek için. | Open Subtitles | لتحرير "العالم الجديد" |
Beş sene önce, "Toplumu özgürleştirmek istiyorsak, İnternet'imiz olmalı" demiştim. | TED | قبل خمس سنوات مضت، قلت: "إذا أردت تحرير مجتمع ما ، كل ما تحتاجه هو الإنترنت." |
Dünyayı değişirmek için yapmamız gereken türden gönüllülük işi yapabilmek adına er geç kadınlarımızı özgürleştirmek için yapmamız gerek diğer bir şey ise genç kadınlarımız için farklı bir tür eğitim vermemizin gerekmesi. | TED | الشيء الآخر الذي علينا فعله هو تحرير نسائنا، أخيرًا، لنتمكن من أداء العمل التطوعي الذي علينا القيام به، لنغير هذا العالم، علينا تقديم أنماط مختلفة من التعليم للشابات. |
bir kaç örnek daha vermek gerekirse "hamileliği sona erdirmek" ve "fetus'u öldürmek" "hücre topluluğu" ve "doğmamış çocuk" "Irak'ı işgal etmek" ve "Irak'ı özgürleştirmek" "zenginlik dağıtmak", "kazanca el koymak" | TED | ولإعطائكم القليل فقط من الأمثلة: "إنها حمل" في مقابل "قتل جنين،" "خلايا لاقحة" في مقابل "طفل لم يولد،" "إحتلال العراق" في مقابل "تحرير العراق،" "توزيع الثروة" في مقابل "مصادرة الدخول." |
Bütün planın kızı özgürleştirmek. | Open Subtitles | ، خطتك بالكامل ، تحرير الفتاة |
Buraya gelmelerinin amacı önemsiz İngiliz subaylarını kurtarmak değil Fransa'yı özgürleştirmek. | Open Subtitles | إذا دبر مثل هذا الأنزال سيكون هدفه بالتأكيد تحرير (فرنسا) ، وليس لإنقاذ بعض الضبّاط الصغار الإنجليز |