| Genç bir model olarak, Özgüvenim zarar görmüştü. | TED | وكعارضة أزياء صغيرة السنّ، وقع شدّ ثقتي بنفسي وجرّها في جميع الإتجاهات. |
| Normalde onunla konuşurdum ama Özgüvenim sarsıldı. | Open Subtitles | انظر، عادة، وأود أن أتحدث معها، ولكن اهتزت ثقتي. |
| Her zamanki gibi, yükseklerde gezen Özgüvenim aniden dibe vurdu. | Open Subtitles | و كالعادة، مستوى ثقتي الذي كان عشرة أصبح صفراً |
| Ama yine de hala parçalanmış olan bir Özgüvenim var. | Open Subtitles | ولكنني ما زلت أحتفظ ببقية من احترام للذات بالرغم من ذلك كله |
| Ve Özgüvenim... | Open Subtitles | ...وحب للذات |
| Özgüvenim o zamanlar bu kadar yüksek değildi. | Open Subtitles | احترامي لذاتي لم يكن عاليا حينها |
| Özgüvenim düşük ve açım. | Open Subtitles | ليس لدي احترام لذاتي و انا جائعة. |
| Özgüvenim daha ne kadar düşük olabilir? Kendi fantezimde yardımcı pozisyonundayım. | Open Subtitles | ما مدى قلة ثقتي بنفسي حتى أني الصديق الحميم المساعد في خيالي؟ |
| Geçen hafta omurilikten sualma işini beceremediğimden Özgüvenim sarsıldı ve dün de bir dış gebeliğe yanlış tanı koydum. | Open Subtitles | ثقتي نُسفت جرّاء إخفاقي في تلك الحقنة الشوكيّة الأسبوع الماضي وبعدها بالأمس، أخطأتُ في تشخيص حمل خارج الرحم |
| Sence gerçekten Özgüvenim beni kardeşime korumanı gerektirecek kadar zayıf mıydı? | Open Subtitles | هل ظننتِ حقًا أن ثقتي بنفسي كانت ضعيفة لدرجة حمايتي من أختي ؟ |
| Özgüvenim tavan yaptı. | Open Subtitles | جعلتي ثقتي مرتفعة للسماء |
| Özgüvenim artacaktı. Sen ise... | Open Subtitles | يا لها من طريقة لزيادة ثقتي |
| Özgüvenim de hiç bu kadar yüksek olmamıştı. | Open Subtitles | ثقتي بنفسي عالية للغاية |
| Özgüvenim var. | Open Subtitles | ثقتي |
| Özgüvenim bunu gerektiriyordu. | Open Subtitles | تقديري لذاتي طلب هذا. |
| Özgüvenim sıfırdı. | Open Subtitles | لم يكن لدي قيمة لذاتي |
| Vücudum tıpkı Özgüvenim gibi eleştirildi, manipüle edildi ve beni anlamayan insanlarca kontrol edildi. | TED | تم اختيار جسدي على حدة مثلما حدث بثقتي، كما وقع التلاعب والتحكم به من قبل الذين لا يفهمونه. |