Bilimin harikalarını keşfetmeden önce yoksul çiftçiler ülkesinde basit bir çiftçiydim. | TED | قبل أن أكتشف عجائب العلم، لقد كنت فلاحاً بسيطاً في بلد لفلاحين فقراء. |
Ben Kamerun'da büyüleyici güzelliğin ve zengin biyolojik çeşitliliğin ülkesinde büyüdüm. Ama ülke zayıf yönetim, çevresel yıkım ve fakirlikle boğulmuş durumda. | TED | لقد نشأت في الكاميرون، بلد ذو جمال ساحر وتنوع بيولوجي غني، ولكنه يعاني من سوء الحكامة والتدمير البيئي والفقر. |
Ona, oradaki halkını anlatacağım ki beyazların ülkesinde köle olmak için doğmadığını anlasın. | Open Subtitles | أخبرها عن شعبها الذي هناك لتعلم أنها لم تُولد لتكون مستعبدة في أرض الرجل الأبيض |
Tanık statüsünde değildir ve kendi ülkesinde namuslu bir insan olarak tanınır. | Open Subtitles | لم يتم استدعائة للمثول أمام المحكمة و سمعته حسنة فى بلاده |
Fillerin Çin gibi dünyanın en yoğun nüfuslu ülkesinde büyük baskıya rağmen hala hayatta kalabilmesi büyük bir başarı. | Open Subtitles | امر رائع ان الفيله ما زالت موجودة في الصين إعتبار الضغوط الهائلة اأكثر بلاد آهلة بالسكان في العالم |
Ve yeni ülkesinde uyuz bir misafir olmamaya çalışarak geçirdiği bir senenin sonunda hayatının alt üst olmasıyla sonuçlanabilecek bir yaza hazırdı. | Open Subtitles | لأنّه بعد سنة من محاولة عدم فرض ضيافته في دولته الجديدة فقد كان مستعداً للصيف الذي سيقوم بتغير حياته كلياً |
Her dersine bir dua ile başlar, ama ülkesinde kızlar 12 yaşında evlendirilirken o bekar, cesur ve maddi bağımsızlığı olan bir kadın. | TED | إنها تبدا كل محاضرة بدعاء, و لكنها سيدة عازبة , مقاتلة مستقلة مادياً. في بلد يتم فيه تزويج الفتيات في ال12 من عمرهن! |
Ama, Ndofa'nın ülkesinde; Benim ülkemde değil. | Open Subtitles | ربما، لكن ذلك حصل في بلد أندوفا وليس في بلدي |
Başkasının ülkesinde efendilik ettiğinizi anlamanızın vakti. | Open Subtitles | نظن أنه حان الوقت الاّن لتدركوا أنكم سادة في بلد غير بلدكم |
Harikalar ülkesinde her şey mükemmel. | Open Subtitles | أنا سعيدة كل شيء جميل هنا في أرض العجائب |
Sen ve ben, firsatlar ülkesinde sadece göcmen iscileriz. | Open Subtitles | أنت وأنا، نحن فقط مغتربان يعملان في أرض الحظوظ هذه. |
Bu mesajın özgür ve dayanıklıların ülkesinde ne kadar popüler olduğunu tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | لك أن تتخيل مدي شعبية هذه الرسالة في أرض الحرية و الإيمان الصارم بالفرد |
Bunun, onun ölümüyle ilgisi olduğunu düşünmüyorsunuz ya? Dr. Merkmallen, kendi ülkesinde bir el yapımı eşya bulmuş. | Open Subtitles | وجد الدّكتور ميركمالين المصنوعة اليدوية في بلاده. |
Başpiskopos'a yakın çevreler, ülkesinde yaşanan zulümler hakkında ne düşündüğünü açıklayacağına dair bazı imalarda bulundular. | Open Subtitles | هناك بعض الخلاف حول رئيس الاساقفه بينما يتكلم عن الاعمال الوحشيه التي تدور في بلاده |
Bu, ülkesinde istikrar oluşturmanın acımasızca bir yoluydu. | Open Subtitles | كانت طريقة قاسية جداً لتحقيق الاستقرار في بلاده |
Pekala, bariyerlerin dışında, melezler ülkesinde yaşıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نحن نعيش في بلاد المهجّنة ما وراء الجدار |
Dünyanın en büyük ülkesinde doğdum ve bundan gurur duyuyorum! | Open Subtitles | وُلدت في أعظم بلاد الأرض وإني لفخور بذلك! |
Bu kendi ülkesinde sıklıkla başı belaya giren bir sanatçı tarafından yapıldı. | Open Subtitles | هذا مصنوع بواسطة فنان كان في مشكلة في دولته |
Başkasının ülkesinde çalışınca kahve içemez misin? | Open Subtitles | وإن كنت تعمل في بلدٍ آخر ألا يمكنك شرب قهوة؟ |
Firavun'un,Hititlerin ülkesinde ve Suriye'deki zaferlerini küçümsemiş. | Open Subtitles | لقد قلل من شأن اٍنتصارات فرعون فى سوريا و فى أرض الحيثيين |
Saddam ülkesinde barınan "Yabancı" olarak nitelendirdiği herkesi idam edeceği iddiasıyla tehdit etti. | Open Subtitles | التاسع والعشرون من يناير - 2003 توعَّدَ (صدام) بالإعدام لأي شخص *يلجيء أناس تسمى *أجانب |
Kendi ülkesinde böyle bir olayın yaşanabileceğini hayal edemezdi. | TED | لم تكن تستطيع أن تتخيل أن مثل هذه الظاهرة قد تحدث في بلدها. |
ülkesinde bir faşist olan heryerde de aynıdır | Open Subtitles | من كان فاشياً في بلده فهو فاشيّ في كل مكان سيدي القنصل |
Eski ülkesinde, hocasının kendisine öğrettiklerini hatırlar. | Open Subtitles | يتذكر ما تعلمه في وطنه على يد معلمه |
# Keşke pamuk ülkesinde olsaydım | Open Subtitles | أوه، أَتمنّى بأنّني كُنْتُ في أرضِ القطنِ؟ ؟ |