"üniversitedeki" - Traduction Turc en Arabe

    • الجامعة
        
    • الكلية
        
    • بالجامعة
        
    • الجامعية
        
    • الكليه
        
    • الجامعه
        
    • الجامعي
        
    • بالكلية
        
    • أستاذها
        
    • بالجامعه
        
    üniversitedeki işimin bir parçası uzman tanık olmak ve evet, işimi en azından senin yaptığın kadar iyi yapmak isterim. Open Subtitles جزء من العمل في الجامعة هو أن أكون شاهد خبير أنا أود أن أمارس هذا العمل على الأقل بنفس طريقتك
    üniversitedeki ilk yılımdı ve erkek arkadaşımı ailemle tanıştırmak için eve getirmiştim. Open Subtitles كنت في السنة الأولى في الجامعة وقمت بإحضار صديقي للبيت ليقابل أهلي
    Yani üniversitedeki dedikodulara göre cinsel organlarıyla epey bir uğraşıyormuşum. Open Subtitles حسنًا، الكلام في الجامعة أنني أمنح أعضائها الجنسية المتعة الكاملة
    üniversitedeki kız arkadaşım Stacy'nin benden nasıl ayrıldığını biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين كيف صديقتي في الكلية ستايسي.. أنهت علاقتها معي؟
    Babanın üniversitedeki yeni doktor olduğunu duydum. Open Subtitles ابوك هو الطبيب الجديد فى الكلية سمعت ذلك
    üniversitedeki işini bırakmamanı söylesem ne dersin? Hem de hiç. Open Subtitles ماذا لو قلت لك أنه لا بد أن تبقى على وظيفتك التي بالجامعة للأبد
    Ve üçüncü yılıma geldiğimde, kafam karışmaya başladı çünkü bir Yemenliydim, ama aynı zamanda üniversitedeki birçok arkadaşımın arasına karışmıştım. TED وفي سنتي الثالثة بدأت أشعر بالارتباك لانني يمنية ولكني اختلط مع الكثير من الاصدقاء في الجامعة
    üniversitedeki ilk yılımda Büyük Boston Yasal Hizmetler'in iskan bölümüne staj için başvurdum. TED خلال السنة الاولى لي في الجامعة لقد اشتركت في تدريب في الوحدة السكنية في خدمات بوسطن القانونية.
    Çocukluğumda, babamın üniversitedeki laboratuvarında oynardım. TED خلال طفولتي، لعبت في مختبر والدي في الجامعة
    Meslektaşı Suzanne Imes ile, ilk önce üniversitedeki kadın öğrencilerde sahtekârlığı araştırdı. TED بالتعاون مع الزميلة سوزان آيمز، بدأت كلانس دراسة ظاهرة الاحتيال عند الإناث من طالبات الجامعة وهيئة التدريس.
    üniversitedeki ikinci yılımda, üniversiteden 10 dakika uzakta yaşayan liseli bir genç kadına özel dersler vermeye başladım. TED في السنة الثانية لي، بدأت بتدريس شابة كانت في المدرسة الثانوية وكانت تسكن على بعد عشر دقائق من الجامعة.
    Bir yandan da üniversitedeki öğrencilere, estetik üzerine dersler veriyorsun. Open Subtitles تلقي محاضرات في علم الجمال لطلّاب الجامعة
    üniversitedeki yavşak erkek arkadaşından sonra başka bir erkeğe bakmadı bile. Open Subtitles منذ أن فقدّت عشيقها الأحمق منْ الجامعة لم تنّظر أبدًا لأي رجل آخر
    Sizin üniversitedeki ilişkinizin üzerinden yalnızca dokuz yıl geçti. Open Subtitles مضتَ 9 سنوات فحسب منذ رومانسيتك معها في الجامعة
    Aileleri hakkında üniversitedeki çocuklarla konuşurduk, ailelerle çocukları hakkında görüşürdük. Open Subtitles كنّا نأخذ الأبناء ونستجوبهم إن كانوا في الكلية استجوبناهم عن آبائهم واستجوبنا الآباء حول أبنائهم
    Aynı eski günlerdeki gibi Babam üniversitedeki ilk yılımın sonunda beni aldı.. Open Subtitles كما لو أننا بالأمس عندما جاء أبى إلى بعد عامى الأول فى الكلية
    üniversitedeki kız arkadaşım çok tatlı. Open Subtitles تعلمين , حبيبتي في الكلية كانت لطيفة جداً
    Şey,busene üniversitedeki ilk yılım ve bu yüzden çok fazla arkadaşım da yok. Open Subtitles أنا حديث بالجامعة ولم اكون الكثير من الصداقات
    üniversitedeki bir dersle ilgili bir tartışma yapıyoruz. Bugünün hayalini yıllardır kuruyordum! Open Subtitles نحن نتجادل حولة محاضرتنا الجامعية لقد حلمت بهذا اليوم منذ وقت طويل
    Be neredeyse üniversitedeki ilk yılım gibiydi. Open Subtitles أنها بالضبط مثل بدايتي في الكليه تقريباً
    Araştırmaları burada, üniversitedeki teorilerin çok ilerisindeydi. Aslında çok ileri bir aşamaya gelmişlerdi. Open Subtitles كان أبعد من نظرياتنا المتقدمه هنا في الجامعه
    üniversitedeki çaylak zamanlarımda ne yaptığımı hiç anlatmadım değil mi? Open Subtitles هل أخبرتك يوما عما فعلته في عامي الجامعي الأول ؟
    üniversitedeki gibi olacak. Kapıya bir levha asacağım: Open Subtitles سيكون أشبه بالكلية سأقوم بتعليق لوحة على الباب
    Aslında üniversitedeki kız arkadaşım Tracy'di... ve güreş takımı değil, akademik danışmanıylaydı. Open Subtitles ولم يكن فريق المصارعة بل أستاذها
    üniversitedeki arkadaşlarının bir listesini buldum. Open Subtitles لكن لدي قائمه من الذين كانوا معها بالجامعه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus