| Sürgünümüzü kaldırmak üzereydiler, böylece şehre dönebilecektik! | Open Subtitles | كانوا على وشك العفو عنا، لنعود إلى المدينة |
| Soygun yapıyorlardı, Yada en azından yapmak üzereydiler | Open Subtitles | هم كانوا يسرقونه، أو على الأقل هم كانوا على وشك أن. |
| Evet, bozulmak üzereydiler. | Open Subtitles | هل هم هؤلاء؟ أجل,لقد كانوا على وشك أن يفسدوا |
| Helikopterler dönüyordu, içeri girmek üzereydiler yaşananları oturup düşünecek vaktimiz olmadı. | Open Subtitles | كانت المروحيات تحاصر المكان كانوا على وشك الظهور لم تكن لدينا حتّى فرصة للتفكير في الأشياء بصورة صحيحة |
| Kapatmak üzereydiler yine de bana bir kase istiridye getirdi. | Open Subtitles | إسأل والده كانوا على وشك الإغلاق لكنه أحضر لي بالخارج وعاء من المحار |
| Küçük bir eyleme geçmek üzereydiler gel-gitlerle, bağırıp duran genç devoşkanın üstünde. | Open Subtitles | كانوا على وشك مضاجعة فتاة تبكي |
| Küçük bir eyleme geçmek üzereydiler gel-gitlerle, bağırıp duran genç devoşkanın üstünde. | Open Subtitles | كانوا على وشك مضاجعة فتاة تبكى |
| Çubuğu yakından göstermek üzereydiler. | Open Subtitles | كانوا على وشك عرض صور مقربة للقضيب |
| Şampiyonayı kaybetmek üzereydiler. | TED | كانوا على وشك خسارة البطولة. |
| Seni vurmak üzereydiler. | Open Subtitles | كانوا على وشك قتلك |
| İlk seferinde ölmek üzereydiler! | Open Subtitles | المرة الأولى كانوا على وشك الموت! |
| Yiyişmek üzereydiler. | Open Subtitles | لقد كانوا على وشك تبادل القبل |
| Kapıdan içeri dalmak üzereydiler. Kaçmaya çalışıyordum, üstüme atladı. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}كانوا على وشك أن يكسروا الباب كنت أحاول أن أهرب وقد قفز فوقي |
| Pes etmek üzereydiler. | Open Subtitles | كانوا على وشك أن يتنازلوا |
| İki caniler saldırı üzereydiler ... | Open Subtitles | مجرمَين كانوا على وشك مهاجمتي |
| - Seni bulmak üzereydiler. | Open Subtitles | كانوا على وشك أيجادك. |