Bu akşam partnerim Scarlett'le hâlâ Üzerinde çalıştığımız bir şarkıyı çalacağım... | Open Subtitles | الليله سأغني أغنيه بسيطه أنا و شريكتي سكارليت مازلنا نعمل عليها |
Ve ben bununla ilgili çok heyecanlıyım, çünkü Üzerinde çalıştığımız şeylerden biri, gıda endüstrisinde mevcut olan teknolojileri, geleneksel ürünlere için mevcut hale gelecek şekilde dönüştürmek. | TED | وأنا جداً متحمسة أن أخبركم بهذا، لأن أحد الأشياء التي كنا نعمل عليها هو أن نحول التقنيات المتوفرة بغزارة في صناعة الغذاء لتصبح متوفرة للمحاصيل التقليدية. |
Bahsetmek istediğim son konu ise şu anda Üzerinde çalıştığımız Sahra Orman Projesidir | TED | والمشروع الاخير الذي اريد التحدث عنه هو مشروع غابات الصحراء .. الذي نعمل عليه حالياً |
Benim stüdyomun işlerini bilmeyen kişiler için Üzerinde çalıştığımız birkaç proje göstereceğim. | TED | انا فقط سأظهر، للأشخاص الذين لا يعرفون عمل الاستوديو الخاص بي ، عدد قليل من المشاريع التي عملنا عليها. |
Şu anda Üzerinde çalıştığımız teknoloji bu. | TED | وهي في الواقع تكنولوجيا جديدة نعمل على تطويرها حالياً. |
Ardından anladım ki, bugün Üzerinde çalıştığımız teknolojinin beş yıl içresinde, 10 yıl içerisinde nasıl görüneceğini derinlemesine düşünmeliydik. | TED | ادركت ذالك الحين ان علينا التفكير بعمق في التكنولوجيا التي نعمل بها اليوم في الخمس أو العشر سنين القادمة |
Bu soruyu temel alarak, Üzerinde çalıştığımız çok farklı projeler geliştirdik. | TED | وبناءً على هذا السؤال, كان لدينا العديد من المشاريع المختلفة التي كنا نعمل عليها |
Son zamanlarda Üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. | TED | أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة |
Size Üzerinde çalıştığımız projelerden birinden bahsedeceğim; ReMotion Knee, diz üstünden ampute kişiler için yapılmış bir tip protez. | TED | لذا سأخبركم عن أحد المشاريع التي نعمل عليها ركبة إعادة الحركة، وهي ركبة اصطناعية مصممة لمبتوري الأطراف |
Bunlar Üzerinde çalıştığımız ve şu an detaylarına giremeyeceğim alanlardan bazıları. | TED | هذه بعض المناطق التي نعمل عليها اليوم التي لا يسمح الزمن بالدخول في تفاصيلها |
Bugün Üzerinde çalıştığımız bazı yeni projeleri göstermek istiyoruz. | TED | اليوم نريد أن نريكم بعض المشاريع التي نعمل عليها. |
Elbette. Üzerinde çalıştığımız bir soruşturmada bize yardım edebileceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | نعم بالطبع,كنت اطمع ان تساعدينا فى قضية نعمل عليها |
Ve çok çabuk olarak, son zamanda Üzerinde çalıştığımız bir şey, Londra valisi tarafından yolculara özgürlüklerini yeniden kazandıracak yeni bir otobüs tasarlamak için görevlendirildik. | TED | و بسرعة كبيرة ، شيء ما كنا نعمل عليه قريبا جدا وكان بتكليف من رئيس بلدية لندن لتصميم حافلة جديدة تعطي الراكب حريته مرة أخرى. |
Ne yapabileceğimizi görmeniz adına, Üzerinde çalıştığımız şey, sistemi geliştiyor, reçineyi geliştiriyor, kullandığımız malzeme üzerinde bir solucan yakalıyoruz ya da artık neyse işte. | TED | إن ما نفعله وما نعمل عليه هو تطوير النظام، وتطوير الراتنجات، المواد التي نستخدمها لاصطياد دودة أو شيء آخر. |
Bu Üzerinde çalıştığımız konuydu ve protez cihazımızın yaptığı iş de buydu. | TED | وهذا ما كنا نعمل عليه وهذا ما يقوم به جهازنا الصناعي |
Üzerinde çalıştığımız şeyleri yeniden yazdım, ama temelde aynı ve buna bayıldılar. | Open Subtitles | لقد قمت بإعادة كتابة بعض الأشياء التي عملنا عليها جوهريا إنها نفس الفكرة وأعجبتهم |
Geçen gece Will ile geç saatlerde oturup şarap içip sohbet ediyor ve Üzerinde çalıştığımız davalardan bahsediyorduk ve ben bir ara etrafımızda dolaşan canavarlardan kurtulma şansımız olmadığından bahsediyordum ve... | Open Subtitles | حسنا,الليلة الماضية كنت سهرانة أنا و ويل كنا نحتسي بعض النبيذ نتحدث عن بعض القضايا التي عملنا عليها |
Size bu sonbaharın sonuna doğru sunmak için Üzerinde çalıştığımız bir prototipin demosunu izlettirmek istiyorum. | TED | أريد أن أقدم لكم عرضاً مبسطاً عن الفكرة والتي نعمل على إطلاقها في الخريف القادم |
Burada yapacağımız -- insanlar bunu çok çok seviyor -- Üzerinde çalıştığımız kuş bakışı fotoğraftır. Yüksek çözünürlükte bir veri bu. | TED | ما نفعله هو -- الناس يحبون هذا كثيرا -ـ هذه صور التحليق التي نعمل بها. إنها هذه البيانات عالية الدقة |
Walter Weed olarak, Leuco nun intel büro yetkisi vardı Üzerinde çalıştığımız herşey dahiliydi. | Open Subtitles | والتر ويد "اخترق مكتب انتل" كل شيء عملنا به على الصعيد المحلي |
Bunu sana söylememeliyim ama yıllardır Üzerinde çalıştığımız bir ilaç var. | Open Subtitles | لا يجدر بي إخبارك هذا، لكن هناك عقاراً عملنا عليه لسنوات. |
Üzerinde çalıştığımız bazı şeyleri gösterelim onlara. | Open Subtitles | لنريهم بعض الأشياء التي كنّا نعمل عليها |
Üzerinde çalıştığımız cihaz onu şaşırtabilir, hatta belki iletişimini bile bozabilir. | Open Subtitles | الجهاز الذي نعمل عليه، ربما نستطيع تشويش أو حتى قطع شبكته. |