Uluyan Canavarın ısırığı, hiç bir büyünün geri döndüremeyeceği bir ölüm fermanıdır. | Open Subtitles | عضة الوحش الباحث هي حكم إعدام لايمكن لأي سحر أن يؤثر بها |
Boynunda aşk ısırığı var. Bu sabah uğrayacak. | Open Subtitles | لديك عضة حب على عنقك سيعود هذا الصباح، ما خطبك؟ |
Bu sivrisinek ısırığı değil. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه أمر جاد هذا ليس لدغة بعوضة |
Efsaneye göre öyleymiş. Bir kurt adam ısırığı bir vampiri öldürebilirmiş. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أنّ عضّة من مذؤوب يمكن أن تقتل مصّاص دماء |
Göğsündeki bu üç yuvarlak kırmızı iz, böcek ısırığı değil. | Open Subtitles | وهذه الدوائر الحمراء الثلاثة على صدره ليست عضات حشرات |
Yani bu adamın ölümü ve örümcek ısırığı, ki gerçekten örümcek ısırığıysa, sadece rastlantı. | Open Subtitles | لذا أَعتقدُ بموت هذا الرجلِ و عضة العنكبوتِ إذا هي عضة عنكبوتِ، او شيء عرضي. |
Hayvan ısırığı ya da elektrik yarasına da benziyor. Kimyanız nasıIdır? | Open Subtitles | عضة حيوان القتل بالصدمة الكهربائية من نوع ما |
Kesinlikle yılan ısırığı. Orası kesin. Orası kesin. | Open Subtitles | إنها عضة أفعى بلا شك عضة أفعى بلا شك ,شكرا |
Ayrıca kan kültürü fare ısırığı ateşi olmadığını da gösterdi. | Open Subtitles | و بكتيريا الدم تنفي إصابته بحمى عضة الفئران |
Ancak, bilime göre, bilinmeyen herhangi bir vahşi hayvan ısırığı, kuduza yol açabilir. | Open Subtitles | يقولون ان هناك عدوى محتمله من عضة حيوان غاضب |
Tamam, fazladan bir örümcek ısırığı bir şey değiştirmez. | Open Subtitles | حَسناً، عضة عنكبوتِ أكثرِ واحدة لَنْ تُؤثّرَ. |
Yılan ısırığı değilse henüz ölmemiş olabilir. Benimle gel. | Open Subtitles | لو ما كان لدغة الأفعى لا يزال بإمكانه العيش |
Sanırım pire ısırığı! Yaşayacaksın. | Open Subtitles | أعتقد إنها مجرد لدغة برغوث أنت ستتخطى هذا الشيء |
Böcek ısırığı ısırık olmayabilir. Klor akne tedavisine başlamalıyız. | Open Subtitles | لدغة الحشرات قد لا تكون لدغة لعلّها بداية عُدٌّ كلوريّ المنشأ |
Bu yüzden sıtma aslında tedavisi kolay olması gereken bir hastalık fakat hala bugün yüzbinlerce insan bir sivrisinek ısırığı yüzünden hayatını kaybetmeye devam ediyor. | TED | ولهذا من المفترض ألّا نواجه صعوبةً في حلّ مشكلة الملاريا ولكن، إلى يومنا هذا، لا يزال مئات الآلاف من الأشخاص يموتون من جراء عضّة بعوضة |
Örümcek ısırığı örümcek hastayı gerçekten ısırmadıysa hiçbir şeyi açıklamaz. | Open Subtitles | عضّة العنكبوت لا تفسّر أيّ شيء ما لم تكن المريضةُ قد تعرّضت لعضّة عنكبوت |
İnsan ısırığı ezilme yarası bırakır. Küt dişler ezer. | Open Subtitles | عضات البشر تسبب إصابات سحل طحن أسنان ثقيل |
Yılan ısırığı ihtimaline karşı tam takır bir ilk yardım çantam var. | Open Subtitles | لدي علبة إسعافات أولية في حالة لدغات الأفاعي |
Unutma, sivrisinek ısırığı bakteri yuvasıdır. | Open Subtitles | تذكّر، أن لسعة النّاموسة هي مرتع للبكتيريا. |
Bakın, bunda köpekbalığı ısırığı var ve bu da yanmış. | Open Subtitles | انظرا هذه عليها قضمة الفتى القرش وهذه محروقة |
Şu küçük memelere baksana. Sivrisinek ısırığı gibiler. | Open Subtitles | إنظر لنهديها الصغيرين يشبهان قرصة البعوضة |
- Burada gördüğüm şey virüslerle dolu derin yaralar ve ikincil bakteriler ve yarıkların etrafında aşınan dokuların birikmesi gösteriyor ki sen bu ısırığı 14 gün önce almışsın. | Open Subtitles | جرح عميق ملوث بالفيروسات و البكتريا بسبب تراكم الأغشية العارية حول العضة |
Hastahaneler ile eczanelere köpek ısırığı şikayetiyle gelen olursa diye gözlerini dört açmalarını söylerim. | Open Subtitles | وسنعلم الصيدليات والمستشفيات بأن يتنبهوا لأي رجل بعضة كلب |
Ayaklarında nasıl soğuk ısırığı oldu ki? | Open Subtitles | على قدميه؟ كيف أصيب بقضمة الصقيع على قدميه؟ |
Kasıkların bir ısırık izi olup olmadığına bakmalısın bunun gibi, atardamar ısırığı. | Open Subtitles | تبحثين فقط عن علامة عض في الجزء الخلفي من فخذه مثل هذه، ثقب الشريان |
Kıvrımlarından kaçın ki sokmasın engerek ısırığı... | Open Subtitles | احذر من الالتفافات التي تلسع كلسعة الافعى |
Kurbanların ikisi önemli insan ısırığı izleri taşıyor ve diş kayıtları o ısırıkların diğer kurbanlardan geldiğini doğruluyor. | Open Subtitles | اثنان من الضحايا اصيبوا بعضات من انسان و سجلات الاسنان تؤكد ان هذه العضات اتت من ضحايا اخرين |