"ısrar ettin" - Traduction Turc en Arabe

    • أصريت
        
    • أصررت
        
    • أصرّيت
        
    • اصريت
        
    • أصريتِ
        
    • أصررتِ
        
    • أصريتي
        
    • تصرين على
        
    Ama bu sefer niye diğer öğrencilerle gitmek konusunda ısrar ettin? Open Subtitles لكن لماذا أصريت ان نذهب سويه مع بقية الطلبة هذه المرة؟
    Ama sen yaşlı biri için kolaylık olur diye ikinci katta ısrar ettin. Open Subtitles لكنك أصريت أن نسكن في الطابق الثاني، لأنه أفضل لوالدكَ العجوز
    Eğer mesleğim o kadar sıkıcıysa neden bu sabah benimle gelmek için o kadar ısrar ettin? Open Subtitles إذا كان عملى سخيف وغير مفيد جداً اذا لماذا أصررت على المجيئ معي هذا الصباح؟
    Sonra buraya gelip bir şey göstereceğini ısrar ettin. Open Subtitles وبعدها أصررت على أن آتي معك هنا وأرى شيئاً
    Onu burada hiç istemedim, ama sen kalması için ısrar ettin. Open Subtitles لم اكن أرغب به هنا ، لكنك أصرّيت على بقائه
    Bunun olabileceğini biliyordum, Thracian ama sen ısrar ettin. Open Subtitles لقد كنت اعلم , لقد كنت اعلم ان هذا سيحدث, ايها السريشيان ,لكنك اصريت
    Soğuk aldığın halde neden ona bakmakta ısrar ettin? Open Subtitles لماذا أصريتِ على أن تجالسيه و أنت مصابه بالبرد؟
    Dün, ateşi yüzünden burada tutmakta ısrar ettin. Open Subtitles أمس أصريت على أن يمكث هنا بسبب الحمى
    Seninle konuşmaya çalıştım ama sen ısrar ettin. Open Subtitles حاولت أن أخرجك منها، لكنك أصريت
    Benim girmem lazımdı ama sen ısrar ettin. Open Subtitles كان من المفترض أن أكون هناك! و لكنك أصريت.
    Sırf sen ısrar ettin diye yarısını almıştım. Open Subtitles أخدت نصفها لأنك أصريت على ذلك.
    Sırf sen ısrar ettin diye yarısını almıştım. Open Subtitles أخدت نصفها لأنك أصريت على ذلك.
    Çünkü velayeti paylaşmakta ısrar ettin. Open Subtitles لأنك أصررت على الوصاية المشتركة.
    Brooklyn'deki depo alımıyla ilgili, sen ısrar ettin diye yaptığım toplantı. Open Subtitles اجتماع بشأن شراء مخازن في "بروكلين"، أود امتلاكها لأنك أصررت على ذلك.
    - Dedi zaten. Sen ısrar ettin. Open Subtitles لقد رفضت، ولكنك أصررت
    Bir tek attık ve seni evine bırakmam için bana ısrar ettin. Open Subtitles ثم تقابلنا, ,وأنت أصرّيت على توصيلي للمنزل
    Neden burada yaşamak için ısrar ettin? Open Subtitles لمَ أصرّيت على العيش هنا؟
    Niye suçlu diye bu kadar ısrar ettin? Open Subtitles لماذا أصرّيت على أنه مذنبا؟
    Anlamsız olduğunu biliyordum ama sen ısrar ettin. Open Subtitles حسناً, مثل الاتصال بالارض. كنت اعرف انه لا طائل منها , لكنك اصريت
    Sen de çok iyi bir arkadaşsın ki buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar ettin. Open Subtitles وانت صديق جيد حقا لقد اصريت على ان احضر هنا وافحص عينيّ
    Neden şu iğrenç şeyi almakta bu kadar ısrar ettin anlamıyorum. Open Subtitles لا أعرف لماذا أصريتِ على شراء ذلك الشيء البشع
    Senin standartlarına çıkmamda ısrar ettin,.. ...ve bu hoşuma gidiyordu. Open Subtitles أصررتِ على أن أرقى لمستواكِ وأحببتكِ لهذا
    Ben anakaraya birkaç şahit götürelim dedim, sen ailecilik oynamak için bu boktan sirkte ısrar ettin. Open Subtitles أردت أن نأخذ قاربا إلى اليابسة مع شاهدين ولكنك أصريتي على هذا السيرك لتلعبي دور العائلة السعيدة؟
    Sen ısrarcıydın. Her şeyi bilmek için hep ısrar ettin. Open Subtitles لقد كنت مصرة , كنت دائماً تصرين على معرفة كل شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus