"şüpheyle" - Traduction Turc en Arabe

• الشك
• أتشكّك
• التشكيك
• نشك
• يُشكك
• كبيرة جدا من
• حبة كبيرة جدا

Bu şaşırtıcı hareket, hükümet yetkilileri askeri liderler tarafından şüpheyle karşılandı.
هذه البادرة المروعة قد حصلت بداعي الشك من الحكومة وقادة الجيش.

İnandığım günler de var, şüpheyle dolduğum günler de.
كنت اؤمن في بعض الايام ان هذا ممكن .. ولكن كانت تمر عدة ايام يخالجني الشك حيال هذا معظم الوقت ..

Her ilişkiye kaçınılmaz olarak sızan şüpheyle nasıl yaşıyorsunuz veya daha da zoru, partnerinizin şüphesiyle nasıl yaşıyorsunuz?
كيف تعيش مع الشك الذي دائما ما يُحيط أي علاقة، أو أصعب من ذلك، كيف تتعايش مع شكوك حبيبك؟

Geleceğin görülmesine şüpheyle yaklaşıyorum, tabii kendi geleceğime de.
أتشكّك من توقّع أيّ مستقبل يتضمنّني

Hepinizin bu işe şüpheyle yaklaştığınızı biliyorum bu yüzden katılımınız için teşekkür ederim.
أعرفُ أنَ هُناكَ الكثير من التشكيك من طرفكُم و لِذا أُقدّرُ لكُم المُحاولَة

O gün bize teşhisini söylediğinde, şüpheyle karşılamıştık.
عندما أتيت إلينا المرة السابقة بتشخيصها كنا نشك فى صحة الأمر

İnanç ve şüphenin hikâyesiydi ve şüpheyle mücadele etmenin inancın bir parçası olduğunu anlamanın -- Belki de en büyük parçası.
كانت قصة عن الإيمان والشك، وإدراك أن معركتنا مع الشك هي جزء من الإيمان، وربما الجزء الأكبر.

çünkü annesi bizim alternatif yasam tarzımıza biraz şüpheyle bakıyordu. Yani, homoseksüellik falan.
والتي بدا عليها الشك حيال فكرة أسلوب الحياة البديل برمته. كما تعرفون، المثلية الجنسية، حسنا؟

Onlar güçlü genç adamlar olmak için büyüdü, ama yazık, sevgi zalimlikle, açıklık da şüpheyle mücadele etti, onların ruhu için.
لقد كبروا ليصبحوا رجال صالحين لكن الحب و اليقين حاربا ضد القسوة و الشك من أجل أرواحهم

Belki de bu eskiden ikimiz arasında gelişen şimdi ise şüpheyle yaklaşılan fikirleri temsil ediyor.
ربما يكون هذا مؤشر لأخضاع تدفق الأفكار بحريه بيننا الى مزيد من الشك و الأختبار

Ve cevap tatmin edici değilse ... bunu şüpheyle karşılarım.
لو كان الرد غير مرضي سوف أتفهم بهذا الشك

Konu, polisin hareketi değil, ...jürinin kafasını şüpheyle doldurmanız ve ben bunu kesmenizi istiyorum.
لا يتعلق الأمر بدوافع الشرطة بل برغبتك في زرع الشك في عقول المحلفين وأنا أريدك أن تكفّ عن ذلك

Ama ben, kendi adıma, bize verilen bu sınırlı gerçekliğe bir şüpheyle yaklaşım oluşturmak için bu küçük, değiştirilmiş deneyimlere inanıyorum.
لكنني، لمرة واحدة، آمنت بهذه الأجهزة الصغيرة والتجارب المسروقة لأستلهم شعور الشك في هذا الواقع المحدود الذي نحمله بين أيدينا.

İkna ile değil, şüpheyle sarsılmıştı.
لم يطغى عليه الاقتناع، بل الشك.

Ne zaman... içim şüpheyle dolsa, ne zaman duygusallaşsam... bir mahkumun dosyasını açar ve ne yaptığına bakarım.
حينما يملؤني الشك ... ... وتتسلل إلى رقة ما أفتح ملف النزيل وأري ماذا فعل

Geleceğin görülmesine şüpheyle yaklaşıyorum, tabii kendi geleceğime de.
-أنا؟ أتشكّك من توقّع أيّ مستقبل يتضمنّني

Ağızlarından çıkan her lafa şüpheyle yaklaşılmalıdır bir itiraf bile olsa.
يتحتم التشكيك بكل ما يخرج من افواههم, حتى وإن كان اعتراف.

"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da, karar vermek için... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle."
سواء هناك أي شيء نستطيع فعله بلا شك يجب أن نشك أولاً بشأن كل شيء نعرفه

Kocamın hiçbir hükmüne organizasyon tarafından şüpheyle bakılmadı.
لم يُشكك أبدا في أحكام زوجي من قبل المنظمة

O yüzden bence olaya biraz daha şüpheyle bakmamız en doğrusu.
لذلك أنا أعتقد أننا فقط سنفعل، أنت تعرفين ناخذ كل هذا مع حبة كبيرة جدا من الملح