Gitarını öyle tıngırdatıyorsun ki bebeğin günler önce fırlamamasına şaşkınım. | Open Subtitles | أنا مندهش فإن الطفل لا تخرج قبل أيام، الطريقة التي تم العزف على الغيتار الخاص بك. |
Bunu hemen söylemediğin için şaşkınım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أنك لم تذكر ذلك منذ البداية |
Aslında tüm bunlardan bahsetmeme yetki verdiği için çok şaşkınım. | Open Subtitles | أنا متفاجئة تماماً , أنك تريد مناقشة كل هذا إعلاميا |
Farkındasınızdır biraz şaşkınım şu an. | Open Subtitles | تعرفين .. انا مندهشة بعض الشئ هنا أنت كان يجب أن تعرفي .. |
Şu anda gerçekten şaşkınım ama tek şeyi düzelteceğim. | Open Subtitles | أنا مصدومة فى الوقت الحالي، لكني سأصحح شىء واحد. |
Seçim yapamıyorum, şaşkınım Bunların anlamı nedir | Open Subtitles | لا أستطيع الإختيار ، فأنا مشوش جداً ماذا يعنى كل هذا؟ |
Çok şaşkınım Çirkin Bob. Kişiliğini seviyorum fakat çok berbat çirkinsin. | Open Subtitles | يا (بوب) البشع، أنا مرتبكة جداً أحبّ شخصيتك ولكنك بشع جداً |
Ben de aramama şaşkınım ama gitmeden sana söylemem gereken son bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، إنّني مندهش من اتصالي، ولكن أريد أنْ أقول لكما آخر شيء قبل أنْ ارحل. |
Ben de herkes kadar şaşkınım. | Open Subtitles | كنت مندهش كأي أحد آخر عندما اتصلوا وأخبروني |
Oltaya düşmesi bu kadar sürdüğü için çok şaşkınım. | Open Subtitles | مندهش استغرقها كل هذا الوقت لتعض الطعم |
Hâlâ söylememiş olmana biraz şaşkınım doğrusu. | Open Subtitles | انا متفاجئ انك لم تخبريهما حتى الان |
Seni hâlâ öldürmediğine şaşkınım. | Open Subtitles | انا متفاجئ انه لم يقم بقتلك حتي الان |
Daha yakın arkadaş olmadığımıza şaşkınım Sean, o kadar ortak yanımız var ki. | Open Subtitles | أنا متفاجئ من أننا لسنا صديقان مقربان يا (شون) لدينا قواسم مشتركة كثيرة |
Baksana, Bayan Sarah Lay-lay-lom'un beni hala arayıp özür dilemediği için şaşkınım. | Open Subtitles | تعلم ؟ لا زلت في الواقع متفاجئة جداً أن الآنسة " سارة لا-دي-دا " لم تتصل بي لتعتذر |
Daha önceden bunu yapmadığına şaşkınım. | Open Subtitles | انا متفاجئة لماذا لم تفعل هذا بوقت مبكر |
Ben de 31 yaşına kadar gelip, bu kadar züppe olduğun için dolaba kilitlenmemiş olmana şaşkınım. | Open Subtitles | حسنًا، أنّي مندهشة وأنت بهذا السن اليافع والذي هو 31 دون أن تحبس في الخزانة |
Ve ayrıca oldukça şaşkınım, çünkü hayatıma şöyle baktığımda yapmak istediğim en son şey dinle ilgili yazmak ya da bir şekilde onunla ilişkili olmaktı. | TED | وأيضاً أنا مندهشة لأنني عندما أتطلع إلى ماضي حياتي فإن آخر ما أردت فعله هو الكتابة أو الانخراط بأي شكل من الأشكال في الدين. |
Ben...şaşkınım. Hatta burayı sevmene şok oldum. | Open Subtitles | انا متفاجأة بل مصدومة لإن هذا المكان يروق لكِ |
Seçim yapamıyorum, şaşkınım | Open Subtitles | لا أستطيع الإختيار ، فأنا مشوش جداً |
Üzgünüm. Ben sadece, um, biraz şaşkınım. | Open Subtitles | أنا آسفة، أنا فقط، اه، مرتبكة قليلاً. |
- şaşkınım efendim... ama kesinlikle korkmuyorum. | Open Subtitles | -اننى حائرة سيدى و لكنى بالتأكيد لست خائفة |
Şimdi bile seninle bunca zaman geçirdikten sonra gücünün derinliği karşısında şaşkınım. | Open Subtitles | وحتّى الآن، بعد أن قضيتُ كلّ هذا الوقت معكِ، أنا... لا أزال مندهشاً بأعماق قوّتكِ |
- Senin gibi şaşkınım. | Open Subtitles | محتار بقدر حيرتكِ. |
Senden ne kadar hoşlandığım konusunda biraz şaşkınım, ama bunu yapamam. | Open Subtitles | انا نوعاً ما مذهول كيف اعجبت بك بهذا القدر .. ولكن لا استطيع فعل هذا |
Ben de, senin kadar şaşkınım. | Open Subtitles | أنا مصدومٌ بقدركِ ,الأمر هو |