Yarın şafakta yola çıkarsak, Vermont'a gün bitmeden yetişebiliriz. Ve eğer... | Open Subtitles | إذا غادرنا غدا مع الفجر سنصل إلى فيرمون في الوقت المحدد. |
İlk kez şafakta beni yatakta yalnız başıma bırakmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لأول مرة لن تكون مضطراً لتركي وحدي في السرير عند الفجر |
Doğuya özgü gecenin nameleri şafakta biter. Ve sabah... | Open Subtitles | انشودة ليلة شرقية تنتهى فى الفجر ،،، و ها هو الصباح |
Gidecek olanlara söylüyorum, güneş ağırınca, hava izin verirse çıkacağız. Tamam, Helen. şafakta. | Open Subtitles | أي شخص يجري، ونحن نذهب إل،أي شخص يأتي مرحباً به عليهم الرحيل فجراً |
İsterseniz yarın şafakta gidin. | Open Subtitles | يمكنك أن تغادر فجر يوم غدٍ، إذا كنت تريد ذلك |
Hangara telefon et, şafakta ayrılacağız. Tandoor 2'yi hazır etsinler. | Open Subtitles | اتصل مع المطار و اجعلهم يحضرون تندور 2 للسفر فجرا |
Bunun için zaman yok. Alay şafakta yola çıkıyor. | Open Subtitles | لن يكون هناك وقت لذلك الفوج يتحرك للخروج عند الفجر |
Üstçavuşlara birlikleri şafakta hareket edecek şekilde hazırlamalarını bildirin. | Open Subtitles | تمرير الكلمة إلى الرقباء الأول إعداد قواتهم إلى المسير عند الفجر |
şafakta gözcülerinin dönmediğini görecekler, biz sadece saklanıp bekliyeceğiz. | Open Subtitles | عند الفجر سيخرج كشافيهم لذا نحن سنبقى مختبئين. |
Eğer şafakta onların denizaltılarından biriyle dalaşırsak şaşırmayın. | Open Subtitles | لا تتفاجئوا إذا ما تورطنا مع غواصه بعد الفجر بقليل |
şafakta ölüyorken birden.. ...benden yemek istedi. | Open Subtitles | كانت تحتضر عند الفجر وفجأة طلبت مني الطعام |
Arabanın getirilmesini söyledim.. ...şafakta iki adam burayı terk edebilir. | Open Subtitles | لقد قيل لي لأجلب العربة هنا في الفجر لكي يغادر هذين الرجلين |
şafakta tellerin altında oluyoruz, açık alanı geçip ormana dalıp gidiyoruz. | Open Subtitles | بحلول الفجر , سنكون قد عبرنا السلك إلى الفضاء الواسع , خلال الأشجار ونرحل |
Efendim, Muhammed el-Hayır şafakta berber'e saldırmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | سيدى ، لقد هاجم محمد الخير البربرية عند الفجر |
Bir casus Mehdi'nin şafakta saldıracağının haberini getirdi. | Open Subtitles | الجاسوس لديه أنباء بأن امهدى سيهاجم فى الفجر |
şafakta geri gelmezsem, vurulacaksın. | Open Subtitles | اذا لم أعود فى الفجر ، فسيطلق عليك الرصاص |
Evet, şafakta atlara saldıran ayı bu. | Open Subtitles | أجل، هذا هو الدُّبّ الذي هاجم حظيرة الجِياد فجراً |
Yarın şafakta, kişisel pilotum Bayan Pussy Galore'un uçuş sirki onu atmosfere bırakacak. | Open Subtitles | فجر غد , طيرانى الإستعراضى مع طيارتى آنسة بوسى جالور سوف يرشه فى الهواء |
Ekvatora yakın olmasına rağmen bu tepeler geceleri o kadar soğuk olur ki kurtlar şafakta donla kaplanmış bir toprakla karşılaşır. | Open Subtitles | على الرغم من كونها قريبة من خط الاستواء هذه القمم شديدة البرودة ليلا مما تواجه الذئاب الصقيع فجرا |
şafakta Murano ve bir sürat teknesi. | Open Subtitles | الفجر. أي قارب سريع إلى مورانو عند الشروق. |
Emrediyorum... tam iki gün sonra şafakta... şövalyeler karşılaşacak ve gerçek ortaya çıkacak. | Open Subtitles | لقد أصدرت حكما عند شروق الشمس بعد يومين المحاربون سيلتقون, و الحقيقة ستظهر |
Sizin için şafakta bir sürat teknesi ayarladım. | Open Subtitles | فوق عِندَ الفَجرِ لَك وإلى قارب سريع. |
Ateş işe yarayacak. şafakta gireceğiz. | Open Subtitles | ، النيران ستقوم بعملها . سنقتحم مع أول ضوء للشمس |