Buraya düştüğümde Şansımın döndüğünü düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبت أن حظي قد تغير عندما اكتشفت أنها انتهت إلى هنا |
Eğer Şansımın tersine döndüğünü gösteren bir şey biliyorsanız belki bana da söyleme nezaketini gösterirsiniz. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف شيئاً يشير إلى أن حظي قد إتخذ منعطفاً نحو الأسوأ، أيها الظابط ربّما تكون لطيفاً بما يكفي لتُشاركهُ معي |
Güneş, çıplak şehrin berbat sokakları arasından batarken Şansımın değişeceğini hissediyor gibiydim. | Open Subtitles | فيما تغرب الشمس على الشارع الرئيس للمدينة العارية أشعر أن حظي سوف يتغير |
Doktorlar bana hep hamile kalma Şansımın çok az olduğunu söylüyorlardı. | Open Subtitles | الاطباء يخبرونني دائماً ان فرصتي ضئيلة للحمل |
Mutluluk Şansımın sonsuza kadar yittiğini biliyorum, fakat onun buradaki varlığı mutluluğu hatırlatacak, eminim, yüreğimin dayanacağından daha fazlasıyla hem de. | Open Subtitles | أعلم أن فرصتي للسعادة قد تلاشت لكن حضوره سيذكرني بهذا سيكون هذا فوق طاقتي |
Buradan çıkmak için en büyük Şansımın o kadın doktor olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | الآن, هذه الدكتور, أتفهم أنها كانت أفضل فرصي للخروج من هنا حياً. |
Sanırım Şansımın bir gülümsemeyle zirve yapacağını düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أن حظي قد بلغ ذروته بابتسامتك المقدرة |
Şansımın değişmeye başladığını düşünüyorum, çünkü seninle tanıştım. | Open Subtitles | أفكر بأن حظي بدأ يتغيير لأني قابلتك |
Aşık olma Şansımın olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر أبداً أنه سيكون في حظي الحب |
Neyse, bütün kötü kumarbazlar gibi daha çok borca girip daha büyük riskler aldım, tek umudum Şansımın dönmesiydi. | Open Subtitles | على أي حال، قمت بكل ما يفعله المقامرون، استلفت المزيد ولعبت مستويات أعلى وأعلى على أمل، أن يتغير حظي ... |
Öyleyse senin benim Şansımın değişmesine yardım etmeni isterim. | Open Subtitles | لذلك أودُ مِنك َأن تساعدني لِتغيير حظي. |
Son zamanlarda ben Şansımın tükendiğini hissediyorum. | Open Subtitles | شعرت مؤخرآ بزوال حظي |
Şansımın düzeleceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأن هذا قد يحسن حظي |
Şansımın kötü olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا أن حظي سيء جداً |
Bu gördüğün şey Şansımın iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لأن هذا يقول إن حظي جيد |
Şarkı söyleme Şansımın bir süreliğine bununla sınırlı olacağı göz önünde bulundurulunca, sana birkaç ipucu vereceğim. | Open Subtitles | بالنظر إلى أن هذه فرصتي الوحيدة لأغني لفترة قليلة سأعطيك بضعاً من النصائح |
Size "Şansımın dönmesine" yaklaştığım zamanı anlatmış mıydım? | Open Subtitles | ألم أخبركم جميعاً عن الوقت الذي كدت أن أنال فيه فرصتي الكبرى؟ |
Hamile kalmak için tek Şansımın, o zaman olabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا كان قد يكون فرصتي الوحيدة بالحمل |
Olursam da, Şansımın pek yüksek olmadığını duydum. | Open Subtitles | وبها , أنا أعرف أن فرصي في النجاة ليست جيدة |
İşe alınabilme Şansımın daha yüksek olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأن ذلك سيجعل فرصي أكبر في الحصول على الوظيفة. |
Unuttuysan söyleyeyim, SCU'ya girme Şansımın üstüne kusmuştum. | Open Subtitles | في حال نسيتِ لقد تقيأت على فرصي للدخول في جامعة سانتا كلارا. |
Mahkemede hüküm giydirme Şansımın olmadığını düşündüğümü sanıyorsan bu fikirden caysan iyi edersin. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد بأنّني لا أملك فرصة في الحصول على اعترافٍ آخر بالمحاكمة أنا هنا لأقنعك بأن تخرج هذه الفكرة من رأسك |