"şansımız bu" - Traduction Turc en Arabe

    • إنها فرصتنا
        
    • هذه فرصتنا
        
    • هذا أملنا
        
    • فرصة لدينا
        
    • فرصنا
        
    • تكون فرصتنا
        
    • إنّها فرصتنا
        
    • وسيلة لدينا
        
    • هذه هي فرصتنا
        
    • هذه فُرصتنا
        
    • إنه فرصتنا
        
    Dış dünyayla irtibat kurabilmek için tek şansımız bu. Open Subtitles إنها فرصتنا الوحيدة للوصول إلى العالم الخارجي.
    - Tek şansımız bu. Yangın üzerinden geçer. Open Subtitles إنها فرصتنا الوحيدة، سنحتمي بالداخل وننتظر قدوم باقي الإطفائيين
    Son aylarda başımıza gelenleri geçmişe gömmek için tek şansımız bu sanıyordum. Open Subtitles لانا أعتقد أن هذه فرصتنا لكي ننسى كل ماحدث في الشهرين الماضيين
    Köpeklerin kokusundan kurtulmamız için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة لمنع الكلاب من تعقب رائحتنا
    Eğer başarısızlığa uğrarsam, tek şansımız bu kalır. Open Subtitles هذا أملنا الوحيد أذا فشلت سيدي
    Her şey yolunda gidecek demedim. En iyi şansımız bu dedim. Open Subtitles حسنٌ، أنا لم أقل أنّ كلّ شيء سيعمل تمامًا، أنا قلت أنّها أفضل فرصة لدينا.
    Yakalamamız için en iyi şansımız bu. Open Subtitles إنها أفضل فرصنا للقبض عليهم
    Kazanmak için son şansımız bu olabilir Chrisjen. Open Subtitles هذه قد تكون فرصتنا الأخيرة للفوز, كريسجن
    Gizli kapıyı bulmak için yegâne şansımız bu. Open Subtitles إنّها فرصتنا الوحيدة لإيجاد الباب المَخفيّ
    Çalışsa iyi olur. Tek şansımız bu. Open Subtitles ـ من الأفضل أن تكون كذلك ـ إنها فرصتنا الوحيدة
    - Tek şansımız bu. - Peki, peki. Open Subtitles إنها فرصتنا الوحيدة حسنا, حسنا
    Gitmeliyiz. Tek şansımız bu. Open Subtitles يجب أن نذهب إنها فرصتنا الوحيدة
    Aşağıya gitmeliyiz. Tek şansımız bu. Open Subtitles لابد لنا من النزول إنها فرصتنا الوحيده
    Zaman kazanmak için tek şansımız, bu yüzden lütfen herkes havuz kulübesine gitsin. Open Subtitles إنها فرصتنا الوحيدة لكسب بعض الوقت... لذا, أرجوكم, إن أمكنكم الذهاب جميعاً لمخزن المسبح فحسب,
    Birilerinin müdahele etmesi için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة التي ربّما يتدخّلون النّاس
    Futbol takımını sahaya sürmek bir yana, oyuncu bulma konusunda aşama kaydetmek için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة كي نقوم باكتشاف لاعبين أقل مستوى لكنهم سيسدون فراغ الفريق في الملعب
    Herkesi kiliseye götürmek zorundayız. Tek şansımız bu. Open Subtitles علينا جلب الجميع إلى الكنيسة، هذه فرصتنا.
    Tek şansımız bu. Ben babamı getiririm, sen kamyoneti getir, tamam mı? Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة أنا أحضر والدي وأنت تحضر الشاحنة
    Onlardan önce salgını bulmak için tek şansımız bu. Open Subtitles هذا أملنا الوحيد لنعثر على الفيرس قبلهم
    Tek şansımız bu. Open Subtitles هذا أملنا الوحيد - بالتأكيد -
    Burada daha fazla göçük olma riski var, ama... onları çıkartabilmek için en iyi şansımız bu. Open Subtitles هناك بعض المخاطرة ..بحدوث انهيار آخر، ولكن هذه أفضل فرصة لدينا لإخراجهم
    Tamam, sanırım en iyi şansımız bu. Open Subtitles حسنٌ، أظنّ أن هذه أفضل فرصنا.
    Tek şansımız bu olabilir. Open Subtitles ربّما تكون فرصتنا الوحيدة.
    Tek şansımız bu. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}.إنّها فرصتنا الوحيدة
    Çocukları bulmak için en büyük şansımız bu. Open Subtitles إنه أفضل وسيلة لدينا لإيجاد أولئك الأولاد
    Saf hâlinde 1.8 milyon doları geri almak için şansımız bu. Open Subtitles هذه هي فرصتنا لإسترجاع قرابة 1.8 مليون على شكل ذهب نادر
    Hayatta kalmak için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فُرصتنا الوحيدة للبقاء على قيد الحياة.
    Tek şansımız bu. Open Subtitles إنه فرصتنا الوحيدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus