Tam anlamıyla bu savaşa bir son verme şansımız olabilir. | Open Subtitles | في الواقع يمكن أن تكون فرصتنا في إنهاء هذه الحرب. |
Bu Puppet Master'ı yakalamak için son şansımız olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تكون فرصتنا الاخيره للحصول على سيد الدمى |
Bu problemi kontrol etmek için son şansımız olabilir. Eğer başaramazsak... | Open Subtitles | هذه ربما تكون فرصتنا الوحيدة لاحتواء هذه المشكلة لو لم نستطيع... |
Bu bizim tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | ... عدإلىالبقعةالمضبوطةحيثهذه كلّ بدأ. هو قد يكون فرصتنا الوحيدة. |
Hep birlikte bu gemiyi yürütecek kadar ancak adamımız var eğer adamların bana katılırsa, bir şansımız olabilir | Open Subtitles | بينما كلنا لدينا الأيدي بما فيه الكفاية لتشغيل هذا المركب إذا أنت ورجالك أنضممتم إلى رجالِي ربما يكون لدينا فرصة |
İş sadece bu garajdan çıkmakla bitmiyor. Şu an bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بالخروج من الكراج فقط قد تتاح لنا الفرصة الآن. |
Sanırım bütün bu diziler başarısız olursa bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | البرامج هذه كل إذا أفترض ، حسناً فرصة لدينا يكون ربما ، القنوات إلى تذهب |
O zaman distopyan, kıyamet sonrası bir yaşam için makul bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | حسنا، عندها ستكون لدينا فرصة معقولة لشكل بائس من أشكال الحياة مابعد الكوارث. |
Bu bizim son şansımız olabilir. | Open Subtitles | هذه ربما فرصتنا الأخيرة |
Etrafı kollayacak birine ihtiyacımız var, ve bu son şansımız olabilir. | Open Subtitles | نحتاج شخصاً ما لإلقاء نظرة عليه ، وهذه قد تكون فرصتنا الأخيرة |
Bu fırsatı kaçırmadıgımız sürece, bizi gerçekten yükseltebilir, bizim en büyük şansımız olabilir. | Open Subtitles | قد تُشهرنا، قد تكون فرصتنا الكبيرة. ما دمنا لم نفسد الأمر. |
Bu bizim son şansımız olabilir, bunu şimdi burada bitiriyorum. | Open Subtitles | يخفونه هذه قد تكون فرصتنا الأخيرة أنا سأنهى هذا الأمر الآن |
Çocuklar bu, hayatımızı daha iyi bir hale getirmek için tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تكون فرصتنا الوحيدة للحصول علي حياة أفضل. |
Bu belki de tek şansımız olabilir ve sanırım onun benimle konuşmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | هذه قد تكون فرصتنا الوحيدو وأعتقد بانني أستطيع إقناعها بالحديث معي |
Şimdi anladım. Çok zekice. Aslında bu tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | وجدتها، هذا حلّ لبيب، لعلّها تكون فرصتنا الوحيدة. |
Bu sandalye de bizim tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | وهذا الكرسي هنا قد يكون فرصتنا الوحيدة |
Allison'u kurtarmak için tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | قد يكون فرصتنا الوحيدة لأنقاد أليسون |
Şuradaki nehir onlara zaman kaybettirebilir. Hızlı hareket edersek şuradan yırtma şansımız olabilir. | Open Subtitles | هذا النهر قد يؤخرهم، إن تحركنا بسرعة فقد يكون لدينا فرصة في التوجه من هنا |
Uzun süreli bir işlem, ama o güvenlik rozetlerinden birine beni yeterince yaklaştırırsanız belki bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | إنها فرصة بعيدة المنال ، لكن إذا اقتربتم بما فيه الكفاية من احدى شارات الأمن ، قد يكون لدينا فرصة |
Jack fazla uzakta olamaz. Cheng'e ulaşamadan Jack'i durdurma şansımız olabilir. | Open Subtitles | قد تتاح لنا الفرصة لردع (جاك) قبل أن يصل لـ(تشينج) |
Bu şeytana karşı nasıl bir şansımız olabilir ki? | Open Subtitles | أى فرصة لدينا الأن لقتل الشيطان ؟ |
Nasıl yapacağımızı çözersek, onları yenme şansımız olabilir. | Open Subtitles | والذي يعني أننا نستطيع أن نعيدهم لو عرفنا كيف، ستكون لدينا فرصة جيدة لهزيمتهم |
Bu bizim son şansımız olabilir. | Open Subtitles | "هذه ربما فرصتنا الأخيرة." |