"şansları var" - Traduction Turc en Arabe

    • لديهم فرصة
        
    • فرصتهم
        
    Böyle bir hayatın dışına çıkma, okula gitme şansları var. Open Subtitles لديهم فرصة ليتجاوزوا هذا النوع من الحياة للذهاب إلى المدرسة
    Şimdi bundan daha iyisi için bir şansları var ama birisi yapmazsa mümkün olmayacak. Open Subtitles والآن لديهم فرصة في شيء أفضل من ذلك ولكن هذا لن يحدث ما لم يجعله شخص يحدث.
    En azından bu yolla, bir şansları var. Open Subtitles على الأقل بهذه الطريقة، لديهم فرصة
    Ve sonra onlara ödül seçenekler verdik - ilk senaryoda sizlerin yaptığı gibi - yani aslında daha fazla şansları var, ya da kayıpları deneyimleyecekleri parçalar da - aslında sahip olduklarından daha fazlasını alacaklarını düşündüler. TED ثم منحناهم الخيار حين يوجد مكافأت -- كما فعلتم أنتم في السيناريو الأول -- وإذن كانت لديهم فرصة للمزيد، أو حينما كانوا يختبروا الخسارة -- كانوا يعتقدون أنهم سينالوا أكثر مما فعليا حصلوا عليه.
    Şimdi yapılan zalimliklere karşılık vermek için büyük bir şansları var. Open Subtitles والآن هي فرصتهم السانحة للعودة في مضطهديهم
    Onun gücü sayesinde, diğer ülkelerin önüne geçme şansları var. Open Subtitles إنها فرصتهم ليعلو فوق جميع القرى الخفية
    En azından mutlu olabilmek için bir şansları var. Open Subtitles على الأقل لديهم فرصة للسعادة
    Sizce şansları var mı? Open Subtitles أتعتقد أن لديهم فرصة ؟
    Çektikleri onca acıdan sonra bu insanların hayatlarını tekrar kurmak için artık bir şansları var. Open Subtitles بعد كلّ تلكَ المُعاناه التى مرّ بها أولائكَ الناس. -الآن لديهم فرصة لأعداة بناء حياتهم .
    Buna karşın Victoria ve Lilly'nin normal bir hayat sürmek şansları var. Open Subtitles (فيكتوريا) و(ليلـي) لديهم فرصة جيدة لعيش حياة طبيعية الآن
    Demek istediğim, bir şansları var, Open Subtitles أعني لديهم فرصة
    Yaşamak için şansları var. Open Subtitles لديهم فرصة ليعيشوا
    - Açık yolda ne şansları var ki? Open Subtitles ما هي فرصتهم في النجاه في هذا الطريق ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus