| Hadi tamam. Benim Şarjım bitiyor. Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | حسناً، البطارية تكاد تنفذ سأكلمك فيما بعد |
| Kusura bakma, okyanus kıyısında bir yerlerdeyken Şarjım bitmişti. | Open Subtitles | آسف، فرغ شحن البطارية عندما كنا بجانب الشاطئ |
| Hayır, Şarjım bitti, bu yüzden onu aramalıyım böylece yüzüne kapatabilirim. | Open Subtitles | لا ، البطارية انتهت ، وهذا ما كان يدعوني للأتصال بها لكي استطيع اغلاق الهاتف بوجهها |
| Kapatmalıyım. Şarjım bitiyor. | Open Subtitles | مضطرة للأغلاق ، بطارية هاتفي على وشك الأنتهاء |
| Eğer Şarjım biterse, bir mail atarsın durumu. | Open Subtitles | عدا أن بطاريتي نفذ شحنها ، لذا فقط راسليني برسالة إلكترونية |
| Biliyorum, Şarjım bitti. Başka telefonda bulamadım. | Open Subtitles | أعرف، لكن هاتفي كان فارغ الشحن و لم أستطع أن أجد هاتفاً |
| ..Şarjım bitiyor | Open Subtitles | . سوف تنفذ بطارية الهاتف |
| Ve vay canına ... hiç normal olmuş muydu ki. Pizzalar geldi, Şarjım bitiyor, seni seviyorum, baay. | Open Subtitles | ربما لتناولها سمك النهر وصلت البيتزا ، البطارية تموت ، احبك ، وداعا |
| Bunun için çeviri uygulamamı kullanırdım ama Şarjım bitti. | Open Subtitles | أجل، أريد آستخدام المترجم، ولكن البطارية فرغت. |
| Tamam, anne. Şarjım az. Yarın ararım seni. | Open Subtitles | حسناً، يا أمي، البطارية ضعيفة سأتصل بك غداً |
| Şarjım bitmiş. Durumumuza faydası olmuyor değil mi? | Open Subtitles | البطارية نفدت هذا ليس أمرًا مفيدًا أليس كذلك ؟ |
| Şarjım bitmişti." | TED | لقد كانت البطارية فارغة". بطاريتك لم تكن فارغة. |
| Galiba Şarjım bitmiş. | Open Subtitles | أحسب هاتفي الخلوي خارج البطارية. |
| Beni cepten arama, Şarjım bitti. | Open Subtitles | لا تتصل بهاتفي الخلوي لأن البطارية فرغت |
| Şarjım bitiyor, Götrash, biraz acele et. | Open Subtitles | بطارية هاتفي تنفذ, لذا أسرع يا أراش المغفل |
| Biliyorum, Şarjım bitti. | Open Subtitles | أعلم، بطارية هاتفي فارغة وأختلط عليّ ميعاد الأستديو |
| Şarjım bitene kadar kaydettim. | Open Subtitles | بقيت أسجل حتى توقفت بطارية هاتفي |
| Şarjım bitti. Daha yeni döndük. | Open Subtitles | . بطاريتي إنتهيت, لقد عدنا للتو |
| Şarjım bitmek üzere, bu yüzden önce mesaja ulaşırsınız diye, | Open Subtitles | بطاريتي على وشك الإنتهاء لذا أنا أترك هذه الرسالة ... إلى أمي وأبي و |
| Şarjım yüzde sekizdi, istersen bazı uygulamaları kapat. | Open Subtitles | بطاريتي 8% قبل قليل لذا إذا أمكنك أن تغلق بعض التطبيقات |
| Annem bizimle buluşacağını söylemişti. Özür dilerim. Şarjım bitti. | Open Subtitles | ـ قالت والدتي إنّك كنت ستقابلنا ـ أعتذر، نفذ شحن هاتفي |
| Georgina. Rod'la konuşacağım diye odaya geldim, hiç Şarjım yok. | Open Subtitles | (جورجينا)، أتيت لأتحدث مع (رود) وهاتفي فارغ من الشحن |
| Özür dilerim, Şarjım bitti. | Open Subtitles | أنا آسفة، لقد نفذت بطارية الهاتف{\pos(190,230)}، |