| Uygun şartlar altında kristaller, atomlarının düzenlemesini yansıtan geometrik şekillere dönüşürler. | TED | بوجود الظروف المناسبة، ستنمو البلورات في أشكال هندسية تعكس ترتيب ذراتها. |
| Bu şartlar altında, Mösyö, size bir özür borçluyum. Bir miktar da para. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف يا سيدي، أنا مدين لك بالاعتذار و ارجاع بقية نقودك. |
| Şey, evet ama şu şartlar altında, seninle burada kalabilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا.. نعم.. لكنّي إعتقدت ربما اللّيلة في ظل الظروف الحالية أنا قد |
| - Sizi gördüğüme sevindim, Binbaşı. Keşke daha iyi şartlar altında olsaydı. | Open Subtitles | سررت لرؤيتك , ميجور بالرغم أننى أتمنى أن كان تحت ظروف أفضل |
| Umarım bir sonraki görüşmemiz çok daha iyi şartlar altında olur. | Open Subtitles | أتمنى في المرة القادمة عندما أراكم أن تكون في ظروف أفضل |
| Bu şartlar altında beni teslim etmek en iyi seçenek. | Open Subtitles | تسليمي أفضل وسيلة لنجاحنا نظرًا للظروف الراهنة لن يتأذى أحد |
| Bu şartlar altında, başbakanın güvenliğini size teslim etmenin... uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف لا أعتقد أنك مؤهل لمسؤولية حماية رئيس الوزراء |
| Bu şartlar altında fark ettik ki mali küreselleşme faydalı olabilir. | Open Subtitles | نجد أنه في ظل هذه الظروف العولمة المالية قد تكون مفيدة |
| Bu şartlar altında, Mr. Ronson seni tekrar tutmak istiyorum. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف, سيد روانسون انا مستعد لتوظيفك مرة اخري |
| O bilgileri vermek, yani, bu şartlar altında, bu büyük bir talep. | Open Subtitles | ذلك النوع من الكشف , حتى رهن الظروف الحالية يعد مطلب كبير |
| İnsanlar doğru şartlar altında beraber çalıştıklarında, grup modeller bireysel modellerden çok daha iyi. | TED | عندما يعمل الناس سوية في الظروف الصحيحة، فإن نماذج المجموعة تكون أفضل من النماذج الفردية. |
| Aslında normal şartlar altında, sabah içtiğiniz latte kadar zenginleştirilmiş yüksek uranyum miktarı 100.000 kişiyi anında öldürmek için yeterlidir. | TED | في الحقيقة، وتحت الظروف الصحيحة كمية من اليورانيوم عالي التخصيب تقريباً بحجم كوب من القهوة سيكون كافياً لقتل 100,000 فوراً. |
| Terapi, ilaç tedavisi ve kişisel bakımla, hayat, zamanla mevcut şartlar altında normal olarak düşünülebilecek şeye döndü. | TED | مع العلاج والأدوية والرعاية الذاتية، عادت الحياة أخيرًا إلى ما يمكن اعتباره طبيعيًا في ظل هذه الظروف. |
| Zift tavandan geliyor." Gerçekten zor şartlar altında çalışıyorlardı. | TED | القطران من السقف فقد كانوا يعملون فعلا تحت ظروف قاسية |
| Tanrım, bu zor şartlar altında elimden geleni yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | يا إلاهى أنا أحاول أن أقوم بأفضل ما عندى تحت ظروف قاسية جدا |
| O halde, bambaşka şartlar altında, ...bambaşka bir vaka olduğunu bilmeniz gerek. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين إذاً أنها كانت حالة أخرى تحت ظروف مختلفة |
| Lesothoda erkeklerin yüzde 80'ni acımasız şartlar altında, sınır boyunca madenler içinde çalışıyordu. | TED | حسنا , ثمانون بالمئة من الرجال بتيلوسوتو عمل بالمناجم على الحدود في ظروف وحشية |
| Doğruyu söylemem gerekirse oğlunuzla çok iyi şartlar altında tanışmadık. | Open Subtitles | ...حسناً, لكي أخبركَ الحقيقة لم أقابل ابنك في ظروف جيدة |
| Sanırım, bu şartlar altında, ne kadar azını bilirseniz o kadar iyi. | Open Subtitles | أنا أعتقد, بأنه كلما عرفت أقل, فهذا أحسن وفقاً للظروف. |
| Ben sizlerle daha iyi şartlar altında bir araya gelmek isterdim. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو كان يجتمع لكم جميعا في ظل ظروف أفضل. |
| Bu şansı hiç beklemiyordum. Bu şartlar altında olduğun için üzgünüm ama ben razıyım. | Open Subtitles | لم أتوقّع هذه الفرصة قطّ و آسف لأنّها في ظروفٍ كهذه، لكنّي سأغتنمها |
| Normal şartlar altında kendimi adayabilirdim ama her an beni sahneden itme ihtimalin konusunda endişelenmek zorunda olduğum için bir an bile kendimi role kaptıramıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , تحت ظروفٍ عادية سأكون كذلك لكن بالنظر إلى حقيقة بأن عليّ القلق بشأن دفعكِ لي |
| Gerçek koşullarda karşılaşabilecekleri şartlar altında çalışıyorlar. | Open Subtitles | و هم يتدربون على مواجهة أى شىء و فى ظروف مـشـابـهـه للتى قد يـواجـهـونـهـا فى الخدمه الفعليه |
| Ben daha iyi şartlar altında olsaydı Her ne kadar. | Open Subtitles | مع أنني كنت أتمنى لو أنه كان تحت ظرف أفضل |
| Ancak bu şartlar altında olacağını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | ولكنّي لم أخمّن أبدًا أني سأراكَ بظروف مماثلة. |
| Bu şartlar altında, Kudüs'ü teslim ediyorum. | Open Subtitles | إذا وفقا لتلك البنود سأسلم القدس |
| Kimseye bahsetmemem gerekiyordu, ama bu şartlar altında... | Open Subtitles | لا يجب علي ان اتحدث لأي شخص بخصوص هذا لكن بالظروف الحالية |