"şemsiyesi" - Traduction Turc en Arabe

    • مظلة
        
    • المظلة
        
    • مظلتها
        
    • مظله
        
    • مظلته
        
    Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. Open Subtitles يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء
    Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. Open Subtitles يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء
    Hatırladığım tek şey üzerinde çarşaf ve elinde pembe renkli bir şemsiyesi olduğunu. Open Subtitles كل ما أتذكره أنه كان يرتدي نقاب, ومعه مظلة وردية
    Ayrıca bir kadın şemsiyesi kullanıyor. Open Subtitles ولكن لايمكننا ان نرى وجهها بسبب المظلة
    Daha sonra misafir şemsiyesi olduğunu düşündüğü şeye uzandı. - Ama değildi. - Ama değildi. Open Subtitles بعد ذلك الضيفة امسكت بما تعتقدة انها مظلتها لكنها لم تكن مظلتها
    O mavi gözlerin arkasında cinayete meyilli bir şemsiyesi olan bir şuursuz var. Open Subtitles و خلف هذه العيون الزرقاء كعكة فاكهه و مظله قاتله
    Videocon d2h, mutluluğun şemsiyesi. Open Subtitles فيديوكون دى 2 أتش . مظلة سعادة
    Yani, eğer sahne kapıcısının şemsiyesi bir şekilde Sir Roger'ınkiyle karıştı ise... Open Subtitles أعني لو اختلطت مظلته مع مظلة البواب
    Bölüm - 3: Kan şemsiyesi Open Subtitles "الفصل الثالث" مظلة الدم، قلب الأزهار المتناثرة
    Şehrin şemsiyesi altında sığınak arıyorlar. Open Subtitles يبحثون عن مأوى تحت مظلة المدينة
    Kolayca tanırsın-- Pembe şemsiyesi var. Oh, sağol, Brian. Open Subtitles من السهل ملاحظتها لديها مظلة قرنفلية
    Sophy Hutton'un şemsiyesi rahibin yanında boşta duruyor. Open Subtitles أرى مظلة صوفي هاتون بجانب مقعد القسيس
    Ona Plaj şemsiyesi diyorum çünkü çok gölgeli biri. Open Subtitles اسميه "مظلة الشاطيء " لأنه يبدو مظلم للغايه
    Süper, Plaj şemsiyesi'nin misafirleri dur durak bilmiyor. Open Subtitles مظلة الشاطيء يأتيه زوارٌ بلا توقف
    Ne kendime acımak ne de acınmak istiyordum, ve böyle bir maraton organize edersem, toplumuma geri ödeyebileceğimi, dış dünya ile köprüler kurabileceğimi düşündüm ve koşucuları Lübnan'a gelip bir barış şemsiyesi altında koşmaya davet ettim. TED لم أرد أن أتحسر على نفسي، و لا أن أكون موضع شفقة، و فكرت أنه بتنظيم ماراثون كهذا، سوف أستطيع أن أرد الجميل لمجتمعي، أن أبني جسوراً مع العالم الخارجي، و أن أدعو العدائين ليأتوا إلى لبنان و يركضوا تحت مظلة السلام.
    Ateşi var ve üstelik şemsiyesi de yok. Open Subtitles لديه حمى، وليس معه مظلة
    Bakın ustanın şemsiyesi! Open Subtitles انظري هذه مظلة المعلم
    Bay Jones, şemsiyesi açar mısınız, efendim? Open Subtitles سيد " جونز " لو تفتح لنا المظلة
    Jimmy'nin şemsiyesi vardı. Open Subtitles جيمي كان لديه المظلة
    Daha sonra misafir şemsiyesi olduğunu düşündüğü şeye uzandı. Open Subtitles بعد ذلك الضيفة امسكت بما تعتقدة انها مظلتها
    Mary Poppin'in şemsiyesi vardır. Open Subtitles (ماري بوبنز) لديها مظله
    Başkan seni şemsiyesi altındaki biri olarak görüyor. Open Subtitles العمدة يفكر بأنك واحد ممن يعتبرهم تحت مظلته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus