Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. | Open Subtitles | يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء |
Güneşlenirken, siz kendi işinizle uğraşırken bir plaj şemsiyesi yerinden çıkıp kalbinize saplanabilir. | Open Subtitles | يأخذ حمام شمس ويفكر في أعماله طعن في قلبه برأس مظلة شاطئ طاح بها الهواء |
Hatırladığım tek şey üzerinde çarşaf ve elinde pembe renkli bir şemsiyesi olduğunu. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنه كان يرتدي نقاب, ومعه مظلة وردية |
Ayrıca bir kadın şemsiyesi kullanıyor. | Open Subtitles | ولكن لايمكننا ان نرى وجهها بسبب المظلة |
Daha sonra misafir şemsiyesi olduğunu düşündüğü şeye uzandı. - Ama değildi. - Ama değildi. | Open Subtitles | بعد ذلك الضيفة امسكت بما تعتقدة انها مظلتها لكنها لم تكن مظلتها |
O mavi gözlerin arkasında cinayete meyilli bir şemsiyesi olan bir şuursuz var. | Open Subtitles | و خلف هذه العيون الزرقاء كعكة فاكهه و مظله قاتله |
Videocon d2h, mutluluğun şemsiyesi. | Open Subtitles | فيديوكون دى 2 أتش . مظلة سعادة |
Yani, eğer sahne kapıcısının şemsiyesi bir şekilde Sir Roger'ınkiyle karıştı ise... | Open Subtitles | أعني لو اختلطت مظلته مع مظلة البواب |
Bölüm - 3: Kan şemsiyesi | Open Subtitles | "الفصل الثالث" مظلة الدم، قلب الأزهار المتناثرة |
Şehrin şemsiyesi altında sığınak arıyorlar. | Open Subtitles | يبحثون عن مأوى تحت مظلة المدينة |
Kolayca tanırsın-- Pembe şemsiyesi var. Oh, sağol, Brian. | Open Subtitles | من السهل ملاحظتها لديها مظلة قرنفلية |
Sophy Hutton'un şemsiyesi rahibin yanında boşta duruyor. | Open Subtitles | أرى مظلة صوفي هاتون بجانب مقعد القسيس |
Ona Plaj şemsiyesi diyorum çünkü çok gölgeli biri. | Open Subtitles | اسميه "مظلة الشاطيء " لأنه يبدو مظلم للغايه |
Süper, Plaj şemsiyesi'nin misafirleri dur durak bilmiyor. | Open Subtitles | مظلة الشاطيء يأتيه زوارٌ بلا توقف |
Ne kendime acımak ne de acınmak istiyordum, ve böyle bir maraton organize edersem, toplumuma geri ödeyebileceğimi, dış dünya ile köprüler kurabileceğimi düşündüm ve koşucuları Lübnan'a gelip bir barış şemsiyesi altında koşmaya davet ettim. | TED | لم أرد أن أتحسر على نفسي، و لا أن أكون موضع شفقة، و فكرت أنه بتنظيم ماراثون كهذا، سوف أستطيع أن أرد الجميل لمجتمعي، أن أبني جسوراً مع العالم الخارجي، و أن أدعو العدائين ليأتوا إلى لبنان و يركضوا تحت مظلة السلام. |
Ateşi var ve üstelik şemsiyesi de yok. | Open Subtitles | لديه حمى، وليس معه مظلة |
Bakın ustanın şemsiyesi! | Open Subtitles | انظري هذه مظلة المعلم |
Bay Jones, şemsiyesi açar mısınız, efendim? | Open Subtitles | سيد " جونز " لو تفتح لنا المظلة |
Jimmy'nin şemsiyesi vardı. | Open Subtitles | جيمي كان لديه المظلة |
Daha sonra misafir şemsiyesi olduğunu düşündüğü şeye uzandı. | Open Subtitles | بعد ذلك الضيفة امسكت بما تعتقدة انها مظلتها |
Mary Poppin'in şemsiyesi vardır. | Open Subtitles | (ماري بوبنز) لديها مظله |
Başkan seni şemsiyesi altındaki biri olarak görüyor. | Open Subtitles | العمدة يفكر بأنك واحد ممن يعتبرهم تحت مظلته |