| Çocukluğumdan beri hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع شيئاً بهذه الأذن منذ أن كنت صغيراً |
| Ama bir nedenden ötürü polis sireni dışında hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | لكن لسبب ما، لم أسمع شيئاً... عدا صوت صفارة إنذار الشرطة... |
| Radyomu bulduklarından beri hiçbir şey duymadım ben, ama güzel şarkı. | Open Subtitles | لم أسمع شيء منذ أن تعطل مذياعي. أغنية جميلة كما تعرف. |
| Şu ana kadar, 30 gümüş değerinde bir şey duymadım. | Open Subtitles | حتى الآن لم أسمع شيئا يستحق 30 قطعة من الفضة. |
| Bu sahte taş parçasını elime geçireli,bir yıldan fazla oldu, ve gerçek düğün tarihine ilişkin hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | مر أكثر من عام منذ أن وضعت هذه الصخرة المزيفة على يدي ولم اسمع شيئاً عن موعد زفاف حقيقي |
| Gürültü için özür dilerim. Neredeyse bitirdim. Hiçbir şey duymadım | Open Subtitles | ـ أنا آسفة على هذا الازعاج ـ لقد قاربت على الانتهاء ـ أنا لم أسمع شيئاً |
| Sonra Bin Dokuz Yüz veya Virginian hakkında hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع شيئاً من ساعتها عن 1900 والباخرة |
| Ondan sonra Bin Dokuz Yüz veya Virginian hakkında hiç bir şey duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع شيئاً من ساعتها عن 1900 والباخرة |
| Değildi. Ben bir şey duymadım. Sen delirmişsin. | Open Subtitles | كلا ، لا أسمع شيئاً ، أنت مجنونة، هل تتزوجيني؟ |
| Yemin ederim bir şey duymadım! Kimseye bir şey söylemeyeceğim! | Open Subtitles | أقسم لك بأنني لم أسمع شيئًا ولن أقول لهم شيئًا |
| Çok gülünç. Hayatımda hiç bu kadar saçma bir şey duymadım. | Open Subtitles | هذا سخيف , لم أسمع شىء أسخف من هذا فى حياتى من قبل |
| Genelde, beynimde duyduğum belirsiz çınlamalardan başka bir şey duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع شيء سوى رنين غامض في رأسي |
| - Hayır, bir şey duymadım. | Open Subtitles | .لم أسمع شيء _ هل تريدين قطعة من الخبز ؟ |
| Ancak ben yani Hercule Poirot hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | وبرغم هذا, انا هيركيول بوارو لم أسمع شيئا |
| Hayır, hiçbir şey duymadım, şimdi izin verirseniz... | Open Subtitles | لا, لم اسمع شيئاً . . فاذا ان لم تكن تمانِع |
| Patron, bu şirket adamlarından hâlâ sosyal yardımlarla ilgili bir şey duymadım. | Open Subtitles | أهلاً يا رئيس ما زلت لم اسمع شيء من رؤساء هذه الشركه عن فوائدنا |
| Duymam için söyledi ama ben hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | لقد قال هذا بصوت مرتفع لاسمعه لم اسمع شيئا |
| - Ben bir şey duymadım. - Gidip kontrol edeceğim. | Open Subtitles | ـ أنه الصوت نفسه الذي سمعناه ـ لم أسمع أي شيء |
| Dan İtalya'da ve Serena ile ilgili hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | حسناً، (دان) في إيطاليا. ولم أري أو أسمع شئ من (سيرينا). |
| Ben hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | نعم، أنا لَمْ أَسْمعْ أيّ شئَ. |
| Ama hatalı olduğuna ikna edecek bir şey duymadım. | Open Subtitles | لكن لم أسمع أى دليل مُقنع على كونه مُخطيء |
| Sizin hakkınızda hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع بكِ من قبل |
| Tek kelime bir şey duymadım. | Open Subtitles | مارين ميت فى كوانتيكو لنتحرك أنا لم أسمع كلمه |