Hiç bu kadar berbat bir şey görmemiştim... Ben Heart Huckabees'im! | Open Subtitles | أنا لم أرى شيء فاشل بهذا القدر منذ فيلم أعشق هاكبيز |
Bu masada, daha önce böyle güzel bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى شيء بهذه الروعة من قبل على تلك المنضدة |
Hiç böyle bir şey görmemiştim. Ekibi tehlikeye attım, efendim. | Open Subtitles | لم أر شيئاً مماثلاً من قبل عرضت الفريق للخطر سيدي |
Daha önce böyle bir şey görmemiştim efendim. Vallahi bravo. | Open Subtitles | لم يسبق وأن رأيت شيء كهذا من قبل، سيّدي، أحسنت. |
Bu yüzden sebebini hiç öğrenemedik. Daha önce böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لهذا لم نعثر عليها أبدًا لم يسبق لي رؤية شيء كهذا |
Hiç böyle bir şey görmemiştim. Neredeyse katarakttan kör olacak. | Open Subtitles | لم أرَ أبداً شيئا يشبهه تقريبا أعمى بسبب ماء العين |
Balık gibi ayıklanmış hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | مثل اصطياد سمكة بالحربة لم أرى شيئا مثل هذا من قبل |
Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Tek kişilik bir ordu gibiydi. | Open Subtitles | أنا لم أرى شيئاً كهذا لقد كان كجيش مكون من شخص واحد |
Ben... daha önce... öyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | انا لا, انا لا, لم ارى شيئا مثله في حياتي |
Hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أرى شيء كهذا من قبل أعلم أنه ليس بالشيء المضحك |
Bu isilikle ilgili... 7 yıl Hastalık Kontrol Merkezi'nde çalıştım, ve daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | حول هذا الطفح لقد عملت في وزارة الصحه لسبع سنوات ولم أرى شيء مثله من قبل |
7 yıl Hastalık Kontrol Merkezi'nde çalıştım, ve daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لقد عملت في وزارة الصحه لسبع سنوات ولم أرى شيء مثل هذا من قبل |
..domuz gibi iri.. ..o ana kadar böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | كبير مثل حيوان بري حتى هذا اليوم، لم أر شيئاً مثله |
Bu kadar sevimli bir şey görmemiştim. Bana kimi hatırlatıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | لم يسبق أن رأيت شيء ظريف كهذا ، أتعرف بما يذكرني؟ |
Açıkçası hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | صدقاً، لم يسبق لي رؤية شيء مشابه من قبل. |
Lost'un üçüncü sezonundan beri bu kadar gereksiz karışık bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ أيّ شيء معقّد غير ضروريّ ''منذ الموسم الثالث لـ ''لوست. |
Ondokuz yaşındaydım ve daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لقد كنت في التاسعة عشر لم أرى شيئا بهذا الجمال من قبل |
Evet, daha önce hiç öyle bir şey görmemiştim ve gizlenme özellikleri sanki etraflarındaki ışığı bükebiliyorlarmış gibi gözüküyordu. | Open Subtitles | نعم, لم أرى شيئاً مثل ذلك وقدرتهم على التخفي كانت وكأنه يمكنهم حني الضوء حولهم |
Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim o güne kadar,bende o etekten yaptım ve o kadınla evlendim. | Open Subtitles | لم ارى شيئا مثل ذلك ثم سقطت انا و التنورة ثم تزوجت المرأة |
Garson üniformasının içindeki yansımamı gördüğüm günden beri bir camda bu kadar üzücü bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | انا لم ارى شيء منزعج فى نافذة منذ تلك المرة,بدون قصد حصل لي انعكاس بزى النادلة خاصتي |
Daha önce böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم أر شيء كهذا مُطلقاً |
Hayatımda böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | L'لقد لم أر قط شيئا كهذا من قبل في حياتي. |
Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم ارى شئ كهذا من قبل |
Evraklarda bununla ilgili bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم ارى شيئاً من ذلك ضمن الأوراق |