Bu projeyle ilgili en ilginç şey ise Beau ve bizim bunun işe yarayıp yaramayacağına dair hiçbir fikrimiz olmamasıydı. | TED | ما كان مثيرا حقاً في هذا المشروع هو أننا، وبو، لم تكن لديه أي فكرة عما إذا كان هذا سيعمل. |
Ancak daha çarpıcı olan şey ise gelir dağılımının en tepesindeki dengesizlikte görülüyor. | TED | ولكن الأكثر إثارة للانتباه هو ما يحدث في أعلى القمة من توزيع الدخل. |
Beklemediğim şey ise, giderek artan bir hızla yukarı gitmesidir. | TED | ما لا أتوٌّقعه هو أن تتجّه نحو الأعلى بسرعة متسارعة. |
Mucizevi şey ise bunu başarmak için daha çok para harcamanız gerekmiyor. | TED | الشيء المذهل هو: ليس عليك أن تنفق المزيد من المال لتحقيق ذلك. |
Beynimizin foksiyonu kadar karmaşık bir şey ise binlerce genin etkileşiminden şekilleniyor. | TED | والشيء المعقد هو أن وظيفة أدمغتنا تتشكل عن طريق تفاعل آلاف الجينات. |
Bana söylemedikleri şey ise beni bir suikastçı olmam için eğitecekleriydi. | Open Subtitles | لكن ما لم يخبروني به ذلك بإنهم كانوا يدربونني لأصبح قاتلة |
Sizden istediğim şey ise biyolojik olarak harika bir dizayn oluşturmanız. | TED | والذي أريد منكم فعله هو صنع تصميم مستوحى من الحياة الطبيعية |
Daha heyecan verici şey ise gelecek çok veri olması. | TED | وما هو أكثر إثارة أن هناك المزيد من البيانات القادمة |
Sahip olduğum en iyi şey ise birbirimizin yardımına koşmak, bunu unutmamalıyız. | TED | وأفضل ما نملك، وما علينا تذكره، هو أن نكون هناك لأجل الآخرين. |
Bana öğrettiği en önemli şey ise... ...Bunun için ölmeye hazır olduğumdur. | TED | وعليه، أهمية التعليم بالنسبة لي هو ما أرغب في الموت من أجله. |
Yapmamız gereken ikinci şey ise çok kısa bir süre zarfında ne kadar yol kat etdiğimize geri donüp bakmamız gerekiyor. | TED | الامر الثاني للذي علينا فعله هو علينا فقط ان ننظر الى الخلف الى اي مدى وصلنا في هكذا فترة زمنية قصيرة. |
Peki, onun arkadaşı olacağım. Ama farkedemediği şey ise benim bir erkek olduğum. | Open Subtitles | حسن ، سأكون صديقهـا ، لكن مـا لا تدركه هو أني فتى كذلك |
Yapamayacağım tek şey ise, hata yaptığını düşündüğümde dilimi tutmak. | Open Subtitles | الذيلنأفعله،على أيّةحال.. هو أن أصمت عندما أظنّ أنكِ ترتكبين خطئاً |
Başa çıkamayacağım şey ise, benimle birlikte dibe başkasını çekmektir. | Open Subtitles | لكنّ ما لا أقبله هو أن أسحب أحداً معي للأسفل |
İyi olan şey ise günahkârların tövbe edebilmesidir, değil mi? | Open Subtitles | الشيء الجيد ، إن المذنبون قد يندموا ، صحيح ؟ |
Hayran olduğum ikinci şey ise hiç soru sormuyor olman. | Open Subtitles | الشيء الثاني الذي يعجبني بك هو أنّك لا تطرح أسئلة |
Önemli olan şey ise bunların neler olduğunu sen bulmalısın. | Open Subtitles | والشيء المهم أنك يجب أن تفهمي ما هي هذه الإستعمالات |
Beni bu durumdan kurtaracak tek şey ise hamburger yemek. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي أعرفه سيجعلني غير عالقة.. هو البرغر المشحم. |
Ama yöneticilerin her zaman yaptığı daha da kötü olan şey ise, toplantılar. | TED | لكن ما هو أسوأ ما يقوم به المدراء دائما ما يسمي بالإجتماعات |
Bildiğim şey ise hayatta olmak artık benim için yeterli değil. | Open Subtitles | ولكن ما أعرفه أن الوجود لم يعد كافى لى على الإطلاق |
Ama ilginç olan şey ise Celia ve Elvira'nın dünyasına kapıdan yürüyerek girmemiştim. | Open Subtitles | ولكن الشئ المثير كان, أننى لم أدخل عالم سيلا وإليفيرا من خلال الباب |
Hayattaki son nefeslerinde söyleyecekleri şey ise, adım olacak. | Open Subtitles | "وآخر ما سيكون على لسانهم قبل النهاية، سيكون إسمي" |
Su felsefesinden öğrendiğim üçüncü şey ise açıklık ile ilgili. | TED | الدرس الثالث الذي تعلمته من فلسفة الماء حول الانفتاح. |