"şey yapman" - Traduction Turc en Arabe

• فعل شيء
• تفعل شيئاً
• تفعل شيء
• فعل شيءٍ
• عمل شيء
• تفعل شئ
• تفعلي شيئاً
• اقترفت شيئًا
• تفعلي شيئا
• تقوم بأمر

Bir daha bunun gibi bir şey yapmamız gerekmeyecek. Bunun gibi bir şey yapman gerekmeyecek.
ليس علينا فعل شيء مثل هذا ثانية لن تفعل شيئا مثل هذا

Geçmişe sünger çekmem için çok sıra dışı bir şey yapman lazım.
أعني ، سيتوجب عليكِ فعل شيء إستثنائي حقاً لتنظيف سجلك

Beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum, benim için bir şey yapman gerek.
أريدك أن تستمع لي بعناية أحتاج منك أن تفعل شيئاً من أجلي

Dinle, sevgilim şu an bayanlar tuvaletinde ve benim için bir şey yapman lazım.
،أجل، ممتاز اسمع رفيقتي في حمام النساء وأريدك أن تفعل شيئاً لأجلي

Bir canavar olmak için canavarca bir şey yapman gerekir.
أن تكون وحشاً يجب عليك أولاً أن تفعل شيء وحشي

Sadece tek bir şey yapman gerekiyor.
عليك فقط فعل شيءٍ واحد

Demem o ki bunu telafi etmek için bir şey yapman gerektiğini düşünüyorsan sakın böyle düşünme.
إن كنت تظن أن عليك عمل شيء للتعويض عن ذلك،

Oğlum hakkında bir şey yapman gerek.
أريد أن تفعل شئ فيما يتعلق بابني

Benim için bir şey yapman gerekiyor. Çok önemli.
أريدكِ أن تفعلي شيئاً لأجلي إنه مهم جداً

Başka bir şey yapman gerektiğini kendin söyledin.
لقد قلت إنك بحاجة إلى فعل شيء آخر

Şimdi unutma, atışa yaklaştığında tutucunun dikkatini dağıtacak bir şey yapman gerek.
الآن تذكري ، عندما تقتربين من الصحن المقصود : مصطلح في البيسبول يقال للشخص الذي سيضرب الكره يجب عليك فعل شيء لتشتيت الرامي

Bana "Bazen daha kötü bir şey yapmamak için kötü bir şey yapman gerekebilir" derdi.
لقد إعتاد ان يقول، أحياناً عليكِ" "أن تفعلي شيئاً سيئاً "ليوقفكِ عن فعل شيء أسواً"

Bir şey yapman gerek.
وسيسيطرون على قرية عليك فعل شيء ما

Kimse senin bir şey yapman gerektiğini ima etmiyor.
لا احد يعتقد انه كان بامكانك فعل شيء

Aptalca bir şey yapman için küçük bir blöf yaptım.
ذلك كان مجرد خُدعة صغيرة لجعلكَ تفعل شيئاً غبياً

Bu konuda bir şey yapman gerektiğini düşünmüyor musun?
أعتقد ان يجب ان تفعل شيئاً حيال ذلك ؟

Şimdi, senin benim için bir şey yapman gerekiyor.
الان انا احتاج منك ان تفعل شيئاً لي

İnsanlardan bu şekilde kurtuluyorlar. Benim için bir şey yapman gerek.
هكذا يقومون بالتخلص من الناس اريدك ان تفعل شيء لأجلي

Dinle, benim için bir şey yapman gerek.
أسمع، أحتاجك أن تفعل شيء من أجلي.

Ama benim için bir şey yapman gerekiyor.
ولكن عليك فعل شيءٍ لأجلي...

Hiçbir şey yapman gerekmez.
لا ينبغي عليك عمل شيء

Tek bir şey yapman gerek.
عليكَ أن تفعل شئ واحد فقط

Benim için bir şey yapman gerek.
أريدكِ أن تفعلي شيئاً لي حالاً

Kötü bir şey yapman, seni kötü bir insan yapmaz.
اقترفت شيئًا فظيعًا، هذه لا يجعلك شخصًا فظيعًا

Bence böyle bir şey yapman harika bir şey.
أظن أنه من الرائع أن تفعلي شيئا كهذا

Fark eden tek şey, benim için bir şey yapman gerekiyor.
ما يهمّ هو أنّني أريدك أن تقوم بأمر لأجلي