Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. | TED | أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات. |
Sanırım, seni daha iyi hissettirecek şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما الذي يجعلك تشعرين بتحسن من إتجاهي |
- Bilmiyorum Pete. Delillerin bana söylediği şeyi biliyorum ama. | Open Subtitles | لكى أكون صريحا معك،لا يهمنى أنا أعرف ما تخبرنى به الأدلة |
Yaptığınız şeyi biliyorum ve buna çok saygım var. | Open Subtitles | أعلم ما تقومون به يا رجال و أحترمه تماماًً |
-Bir şeyi biliyorum. Burada bu kavgayı izleyen bir çocuk olmasını hiç istemezdim. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً وأنا متأكد منه لا أريد طفلاً هنا |
Düşünmen gereken şeyi biliyorum. Çok erken. | Open Subtitles | اعرف ما الذي تفكرين به الوقت ما زال مبكرا |
Bir şeyi biliyorum Binbaşı. Yaklaştım ve doğrudan ona ateş ettim. | Open Subtitles | أعلم شيء واحد أيّها الرائد سحبت سلاحي ووجهته نحوه |
Yapmaya çalıştığı şeyi biliyorum. Ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعرف ما يحاول أن يفعله لكن الامر لن يفلح |
Benden yapmamı istediğin şeyi biliyorum, ve asla senin bunlara bulaşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تريدني أن أفعل و لم أكن لأريد أبداً أن تقع أنت في ذلك |
Aslında henüz cinayet aletini bulamadım ama en azından aramam gereken şeyi biliyorum. | Open Subtitles | ما زلت لم يكن لديك فعلا سلاح الجريمة، ولكن على الأقل أنا أعرف ما أنا أبحث عن. |
İşe yarar mı bilmiyorum ama bir şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا كان سينجح، ولكنّي أعرف شيئاً واحداً لا أستطيع أن أراكِ تتزوّجين رجلاً آخر |
Ona yaptığı şeyi biliyorum. | Open Subtitles | وقل للرئيس أني أعرف أنا أعرف ما فعله بها |
- Yürümeden koşmaya çalışma. - Gördüğüm şeyi biliyorum. | Open Subtitles | ــ توقف عن الجري قبل أن تمشي ــ أنا أعرف ما رأيت |
Hepinizin yapmak istediği şeyi biliyorum ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعلم ما تحاولون فعله جميعاً وهذا لن ينجح |
Yapılacak şeyi biliyorum. Doğruca onun kalbine bir kazık saplayacağım. | Open Subtitles | أعلم ما سأفعله عصا تنغرس تماماً فى قلبه |
Görmek istediğiniz şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما تريدون رؤيته سأعود حالاً |
Bak, aramızda olan şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنظر , أنا اعرف ما بيننا |
Tek bir şeyi biliyorum: | Open Subtitles | : أعلم شيء واحد فقط |
Hakkındaki birçok şeyi biliyorum Bayan Sherwood. | Open Subtitles | انا اعرف الكثير عنك يا انسة شيروود |
Hatta sizle ilgili neredeyse her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | في الواقع، إنّي أعرف عنكِ كلّ شيءٍ تقريباً. |
- Artık, karaborsa tablonuz hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف بشأن الّلوحة من السوق السوداء |
Tıp hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | الآن .. أنا أعلم كل شئ يجب أن أعلمه يتعلق بالطب |
İşin hakkında her şeyi biliyorum. Sadece birden fazla işten söz ediyorum. | Open Subtitles | أعرفُ كلّ شيء عن عملك أتحدث فقط عن تعدّد المهام |
Elektronik aletlerle ilgili her şeyi biliyorum çünkü İngilizce'mi kullanım kılavuzları okuyarak geliştirdim. | Open Subtitles | انا اعرف كل شيئ بخصوص الالكترونيات لإنني تدربت على كتيبات التعليمات باللغة الانجليزية |