| Ve dönüştüğünde hepimizi öldürecekti bu yüzden hepimiz için yapmam gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وعندما تحوًلت أرادت أن تقتلنا جميعنا فعلت ما توجب عليً فعله من أجلنا |
| Kızgınken her zaman yaptığım şeyi yaptım. Tweet attım. | TED | لذا فعلت ما أفعله عادةً عندما أكون غاضبة: نشرت تغريدة على تويتر. |
| Buraya düşmemen için, elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنني فعلت ما بإستطاعتي لأخرجك من هنا. |
| Onu gördüğüm anda anladım. Doğru olan şeyi yaptım. | Open Subtitles | في اللحظة التي رأيته فيها علمتُ أنني فعلت الشيء الصحيح |
| Kendimi bundan sorumlu hissetmeyeceğim. Yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لن أشعر بالذنب من أجل هذا لقد فعلت ما بوسعي |
| Şimdi, Tom, başlamadan önce, onları canlı ele geçirebilecek her şeyi yaptım. | Open Subtitles | والآن يا طوم قبل أن تبدأ، فعلت ما بوسعي لأعتقلهم أحياء |
| Söylediklerine inanamadım ve her zaman yaptığım şeyi yaptım. | Open Subtitles | لم أُصدق ما أخبرني به لذا فعلت ما كان عليّ فعله |
| Bunu yemeyeceğini biliyorum, bu yüzden o durumda yapacağım tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | علمت أن هذا لن ينطلي عليه لذا فعلت ما أفعله في هذه الحالات |
| Ben de her siyah kadının yapacağı şeyi yaptım. | Open Subtitles | كان الرجل غريباً تماماً, لذا فعلت ما تفعله أية فتاة سوداء أخرى |
| Bak, herkesin Travis için yapmamı istediği şeyi yaptım. | Open Subtitles | انظري , لقد فعلت ما ارادني الكل فعله لترافيس |
| Bundan sonra da ben annemi durdurmak için gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك فعلت ما كان عليّ فعله لأوقف أمي |
| Onu burada tutmak için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت ما ظننت أنه الأفضل كي أبقيها هنا |
| Ve hep başım beladayken yaptığım şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعدها فعلت ما أفعله دوماً حين أقع بالمتاعب |
| Eğer gücü olsa her annenin yapacağı şeyi yaptım, fakat o benim sihirimden korkuyordu. | Open Subtitles | فعلت ما كانت ستفعله أى أم إذا كانت لديها القدرة ولكنه كان خائفاً من سحري |
| Birisini kekleyen herkesin yapması gerektiği şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما يفعله أي شخص يبقي أحداً في فخه أن يفعل |
| Ama senin söylediğin şeyi yaptım ve onu götürmekle ilgili yaygara çıkardım. | Open Subtitles | لكنني فعلت ما طلبت وصنعت ضجة بشأن انتقاله |
| Evet, boş yere. Hiçbir şey olmasa, oral yapmasına izin vermeyerek doğru şeyi yaptım. | Open Subtitles | بلى, لاشيء, إن كان هناك شيء, فأنا فعلت الشيء الصحيح, بعدم جعلها تلعق لي |
| Kalbim ve aklımın razı olması için bir erkeğin yapması gereken her şeyi yaptım ama engel zihnimden çıkmayacak. | Open Subtitles | لقد قمت بما يقوم به أي رجل لجعل قلبي يتقبلها وكذلك عقلي، ولكن العائق لم يفارق تفكيري |
| 5 saatlik yeni kariyerimde, nasıl yapıldığını bildiğim tek şeyi yaptım. | TED | خلال خمس ساعات في مسيرتي الجديدة، قمت بالشيء الوحيد الذي كنت أعرف طريقة إنجازه. |
| İsa aşkına, New York Times editör sayfasının yaptığı şeyi yaptım... yapmam için bana söyledikleril | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما أشارت به الصفحة السابعة من النيويورك تايمز |
| Yapmamam gereken tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ الشيء الوحيد المفترض أن لا تفعلوه. |
| Umarım doğru şeyi yaptım. | Open Subtitles | هذه هي الوحش أتمنى من أنني قد فعلت الأمر الصائب |
| Senin evine geldi ve beni gördü, ben de doğru olan şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد وقع خطئاً فى منزلك لقد أخذته لنفسك و فعلت الشئ الصواب |
| Düşünebildiğim en romantik şeyi yaptım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد قمت بفعل الشئ الأكثر رومانسيه الشئ الذي أستطيع أن أفعله وهذا لم ينجح |
| Bebeğim, evlendiğimizden bu yana benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | عزيزتي, منذ أن تزوجنا لقد قمت بكل شيء طلبته مني. |
| Ve bunu yapamam. Benden istediğin şeyi yaptım. | Open Subtitles | وأنا لا يمكنني هذا لقد قمتُ بما طلبته مني |
| Hayatını kurtarmak için, yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | عملت ما ينبغي عليّ فعله لإنقاد حياتكَ |
| Bana söylediğin her şeye inandım, ve istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد صدقت كل شيء أخبرتني به وفعلت ما طلبته مني |
| Ben canımın istediği her şeyi yaptım. Çünkü elimde hiçbir şey olmamasını istemiyorum. | Open Subtitles | لقد فعلتُ كل ما أريده لأنني لا أريد شيئاً. |
| Senin için her şeyi yaptım ve sen beni arkamdan bıçakladın. | Open Subtitles | لقد فعلتُ كلّ شيء من أجلك وطعنتني في الظهر. |