Rengi hem bir iletişim aracı olarak hem de toplumda tanımlandığım kaçınılmaz bir şekil olarak daha iyi anlamak için her şeyimi verirdim. | TED | كنت سأقدّم أي شيءٍ لأفهم اللون بطريقة أفضل كوسيط وكطريقة محتومة أُعرَف فيها في المجتمع. |
Her şeyimi onun uğruna feda ettim ama o umursamadı bile. | Open Subtitles | ضحّيتُ بكلّ شيءٍ من أجله و لم يكترث حتّى |
İlk gece biri arabama girip her şeyimi çaldı. | Open Subtitles | في الليلة الأولى ، شخص ما إقتحم سيارتي وسرق كل أشيائي |
O geminin ilk seferinde olmak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | أعطي كل ما أملك لأكون على متن تلك الرحلة البحرية |
Her şeyimi gösterdim size. | Open Subtitles | لقد أريتكم كل ما لدي لقد أريتكم هزيمتي هنا |
Ben futbol oynarken her şeyimi bagaja atardım. | Open Subtitles | أتعلم ؟ عندما لعبت الكرة كنت ألقي أغراضي في الصندوق |
Ve bu olaydan sonra kendimi, her şeyimi kaybetmiş hissettim. | Open Subtitles | بعد الذي حدث , إنتابني إنطباع بأني خسرت كل شيء |
Bir dakika! Her şeyimi ortaya koydum, karşılığı bu mu? | Open Subtitles | لحظة، أعطيتك كل ما عندي ويكون هذا جزائي؟ |
Sağken bunu sana hiç söylememiştim ama senin gibi olmak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | لم أقل لك هذا عندما كُنت حيّاً ولكن... سأعطي أيّ شيئٍ لأكُون مثلك. |
Artık her şeyimi oradan alacağım. | Open Subtitles | بدءً من الآن، سأشتري كلَّ شيءٍ من هذا المتجر. |
Karımı tahmin edemeyeceğin kadar çok severdim. Ve onu geri getirebilmek için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | لقد أحببتُ زوجتي أكثر ممّا ستعرفين على الإطلاق، وسأفدي بأيّ شيءٍ لأستعيدها. |
Sence işimi ve her şeyimi bir hiç için riske atar mıydım? | Open Subtitles | أتعتقد بأنّني سأخاطر بحياتي وكلّ شيءٍ عبثاً ؟ |
Katy'i birkaç şeyimi geri götürmesi için Belle Femme'a yolladım. | Open Subtitles | لقد طلبت من "كاتي" إعادة بعض أشيائي إلى "بيل فام". |
Kes şunu. Bırak benim şeyimi! Kartımla da oynamayı bırak. | Open Subtitles | توقفي , ابتعدي عن أشيائي توقفي عن اللعب بلوحتي |
Bu yüzden her şeyimi geri ver ve ödeşmiş olalım. | Open Subtitles | لذا فقط أعدت جميع أشيائي وسنكون متعادلين بعد ذلك. |
Hayır. Demek istediğim, her şeyimi o restorana yatırdım. | Open Subtitles | لا، المسألة هو أني وضعت كل ما أملك في هذا المطعم |
İçeri bir kere daha girmek ve o hayret verici fabrikaya neler olduğunu görmek için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | مستعد لإعطاء كل ما أملك لأعود هناك ثانية وأري ما أصبح عليه هذا المصنع |
Müziğim konusunda birine güvenmem demek, ona dünyadaki her şeyimi emanet etmem demek. | Open Subtitles | أن أثق بشخص على موسيقاي كأن أثق بهم في على كل ما أملك من العالم |
Sana bu dünyada olan her şeyimi verdim... | Open Subtitles | إعطيتك كل ما لدي في هذا العالم ثلاثمائة دولار |
Herkes dinlesin. Epey kötü haberlerim var. Bir şeyimi kaybettim. | Open Subtitles | اسمعوني جميعكم لدي أنباء سيئة, لقد خسرت أغراضي |
Her şeyimi riske atıp, buraya gelirken amacım intikam değildi. | Open Subtitles | لم أخاطر بكلّ شيء لآتي إلى هنا من أجل الانتقام |
Ben her şeyimi Tanrı'ya vermeye karar verdim, sonra sonuçları O'na bırakacağım. | Open Subtitles | انا قد قررت ان اعطي الله كل ما عندي ثم أترك النتائج بحسب ما يري |
Kaybedecek çok şeyim var. Her şeyimi kaybedeceğim. | Open Subtitles | أنا لديَّ كلُّ شيئٍ لأخسرهُ هنا. |