"şeyimi" - Translation from Turkish to Arabic

• شيءٍ
• أشيائي
• ما أملك
• ما لدي
• أغراضي
• شيء
• ما عندي
• شيئٍ
• عورتي

Rengi hem bir iletişim aracı olarak hem de toplumda tanımlandığım kaçınılmaz bir şekil olarak daha iyi anlamak için her şeyimi verirdim.
كنت سأقدّم أي شيءٍ لأفهم اللون بطريقة أفضل كوسيط وكطريقة محتومة أُعرَف فيها في المجتمع.

Her şeyimi onun uğruna feda ettim ama o umursamadı bile.
ضحّيتُ بكلّ شيءٍ من أجله و لم يكترث حتّى

İlk gece biri arabama girip her şeyimi çaldı.
في الليلة الأولى ، شخص ما إقتحم سيارتي وسرق كل أشيائي

O geminin ilk seferinde olmak için her şeyimi verirdim.
أعطي كل ما أملك لأكون على متن تلك الرحلة البحرية

Her şeyimi gösterdim size.
لقد أريتكم كل ما لدي لقد أريتكم هزيمتي هنا

Ben futbol oynarken her şeyimi bagaja atardım.
أتعلم ؟ عندما لعبت الكرة كنت ألقي أغراضي في الصندوق

Ve bu olaydan sonra kendimi, her şeyimi kaybetmiş hissettim.
بعد الذي حدث , إنتابني إنطباع بأني خسرت كل شيء

Bir dakika! Her şeyimi ortaya koydum, karşılığı bu mu?
لحظة، أعطيتك كل ما عندي ويكون هذا جزائي؟

Sağken bunu sana hiç söylememiştim ama senin gibi olmak için her şeyimi verirdim.
لم أقل لك هذا عندما كُنت حيّاً ولكن... سأعطي أيّ شيئٍ لأكُون مثلك.

Artık her şeyimi oradan alacağım.
بدءً من الآن، سأشتري كلَّ شيءٍ من هذا المتجر.

Karımı tahmin edemeyeceğin kadar çok severdim. Ve onu geri getirebilmek için her şeyimi verirdim.
لقد أحببتُ زوجتي أكثر ممّا ستعرفين على الإطلاق، وسأفدي بأيّ شيءٍ لأستعيدها.

Sence işimi ve her şeyimi bir hiç için riske atar mıydım?
أتعتقد بأنّني سأخاطر بحياتي وكلّ شيءٍ عبثاً ؟

Katy'i birkaç şeyimi geri götürmesi için Belle Femme'a yolladım.
لقد طلبت من "كاتي" إعادة بعض أشيائي إلى "بيل فام".

Kes şunu. Bırak benim şeyimi! Kartımla da oynamayı bırak.
توقفي , ابتعدي عن أشيائي توقفي عن اللعب بلوحتي

Bu yüzden her şeyimi geri ver ve ödeşmiş olalım.
لذا فقط أعدت جميع أشيائي وسنكون متعادلين بعد ذلك.

Hayır. Demek istediğim, her şeyimi o restorana yatırdım.
لا، المسألة هو أني وضعت كل ما أملك في هذا المطعم

İçeri bir kere daha girmek ve o hayret verici fabrikaya neler olduğunu görmek için her şeyimi verirdim.
مستعد لإعطاء كل ما أملك لأعود هناك ثانية وأري ما أصبح عليه هذا المصنع

Müziğim konusunda birine güvenmem demek, ona dünyadaki her şeyimi emanet etmem demek.
أن أثق بشخص على موسيقاي كأن أثق بهم في على كل ما أملك من العالم

Sana bu dünyada olan her şeyimi verdim...
إعطيتك كل ما لدي في هذا العالم ثلاثمائة دولار

Herkes dinlesin. Epey kötü haberlerim var. Bir şeyimi kaybettim.
اسمعوني جميعكم لدي أنباء سيئة, لقد خسرت أغراضي

Her şeyimi riske atıp, buraya gelirken amacım intikam değildi.
لم أخاطر بكلّ شيء لآتي إلى هنا من أجل الانتقام

Ben her şeyimi Tanrı'ya vermeye karar verdim, sonra sonuçları O'na bırakacağım.
انا قد قررت ان اعطي الله كل ما عندي ثم أترك النتائج بحسب ما يري

Kaybedecek çok şeyim var. Her şeyimi kaybedeceğim.
أنا لديَّ كلُّ شيئٍ لأخسرهُ هنا.