Sana anlatmaya çalıştığım da bu, şimdi artık doğru olduğu görüyorum. | Open Subtitles | ..هذا ما كنت أحاول إخبارك والآن أري الحقيقة، أننا كنا مخطئين |
şimdi artık daha fazla kişinin içinde yer aldığı olgunlaşmış bir proje oldu. | TED | والآن الأمر حقيقة، مشروع كامل النضوج مع المزيد من الناس يعملون عليه. |
şimdi artık biliyoruz ki, kararlı bir adam onları peşine takıp 5 dakika oyalayabilirse kaçabiliriz. | Open Subtitles | والآن نحن نعرف إذا كان رجل واحد يستطيع تشتيت إنتباههم لـ 5 دقائق فيمكن لرفيقه الهروب |
Asılacağı sanılıyordu. Ama kuzeyde, cezası hafifletildi, ve şimdi artık özgür biri. | Open Subtitles | ولكن المحكمة الشمالية عفت عنه والآن أصبح حراً |
şimdi artık diğer şikayetlerine bir de kıskançlık eklenmiş... ve hizmetçileri arasında bile rakibeler bulur olmuştu. | Open Subtitles | والآن هي يجب أن تضيف الغيرة إلى شكواها الأخرى وتجد منافسين حتى بين رجليها |
Arabada ağlıyordu, ve şimdi artık ağlamıyor. Bakmaya korkuyorum. | Open Subtitles | كانت تبكي في السيارة والآن هي لا تبكي أبداً. |
şimdi artık lisedeyim. Lise -1'in adamıyım... | Open Subtitles | والآن وأنا في المدرسة الثانوية سوف أتعرّف على فتاة جميلة في السنة الأولى |
şimdi artık ürününüzün güvenli olduğunu ispatlamanız bile gerekmiyor. | Open Subtitles | والآن ليس مطلوباً أن تثبت أن منتجك آمن على الإطلاق |
Evet, gemide giymek için aldığım kıyafetleri buldu ve şimdi artık gemi yolculuğuna çıkmayacağımızı söylüyor! | Open Subtitles | أجل. لقد وجد كل ملابس الجولة البحرية الخاصة بي. والآن يقول أنه لن تكون هناك جولات |
Ama şimdi.. artık pek emin değilim. | Open Subtitles | أعنـيوجـوديهنـامعـكِ.. والآن. .لسـتمتـأكـداً.. |
şimdi artık o gitti, yenisi geldi. Ama bu hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | والآن رحلت وجائت هذه الفتاة الجديدة, إنها لا تعجبني. |
şimdi artık buradan uzaklaş. Beni bu elbiseler içinde görmen kötü şans getirir. Yapma! | Open Subtitles | والآن اذهب من هنا إنه فأل سيىء أن تراني في ردائي |
Ve şimdi artık bunu yapmıyorum, aslında, kovulabilirsin. | Open Subtitles | والآن حيث أنني لن أفعل هذا بعد الآن، في الواقع، أنت مطرودة. |
Evimin sana çok gerçekçi geleceğini biliyordum şimdi artık benim evim bile olmayacak burası. | Open Subtitles | عرفتُ أن شقتي ستكون أكثر واقعية لك والآن لن تكون حتى شقتي |
şimdi artık ektiklerimizi biçmenin vakti geldi. | TED | والآن هو الوقت المناسب -- حان الوقت الحصاد. |
şimdi artık hergünü bir lütuf olarak yaşıyoruz. | Open Subtitles | والآن كلّ يوم ، هو هبة بالنسبة لي |
şimdi artık haplar var, metamfetaminden bile kötüler. | Open Subtitles | والآن لديك كل أنواع الأقراص أسوأ حتى من " الميثافيتامين " |
şimdi artık final turu başlasın. | Open Subtitles | والآن, لنبدأ هذا, الجولة النهائية |
şimdi artık sadece Joe Harris, | Open Subtitles | والآن بإمكاننا تضييق الاحتمالات |
- Ve şimdi artık... - Bütünüz. | Open Subtitles | والآن نحن .. واحد |