"♪ bu" - Traduction Turc en Arabe

    • ♪ هذا
        
    • ♪ لهذا
        
    • ♪ هذه
        
    Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. TED صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها
    Şimdiye kadar bu, bir savaş için verilen en fazla onur madalyasıdır. TED إلى هذه اللحظة هذا هو أكبر عدد ميداليات شرف تعطى لمعركة واحدة.
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    Şimdi sizi ikna etmek istediğim nokta şu: Beyin bu gürültü ve çeşitliliğin olumsuz sonuçlarını azaltmak için çok fazla çaba sarfetmektedir. TED الآن ما أريد أن أقنعكم به هو أنّ الدماغ يقدّم الكثير من الجهد للحد من الآثار السلبية لهذا النوع من التشويش والتقلب.
    Orta Doğu'da, bu yol boyunca, tam olarak bu şekilde yüzlerce topluluk var. TED ان هناك المئات من هذه المجتمعات عبر الشرق الاوسط .. على هذا الدرب
    ve bu anlamda İbrahim'in Yolu' bir oyun-değiştirici. Size sadece bir şey göstereyim. TED وكل هذا من طريق إبراهيم انه مغير للمعطيات دعوني أريكم شيئاً ما ..
    Bu 1990lı yıllarda klasik domuz humması patladığı dönemde Hollanda'da yaşandı. TED حدث هذا في هولندا في عام 1990 خلال اندلاع انفلونزا الخنازير.
    Beklendiği gibi, bu yasayla, ten rengi farklı olan öğrencilere haksızlık yapıldı. TED لذلك، ليس من الغريب كان الطلاب غير البيض غاضبين من هذا القانون.
    Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. TED هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي
    Bu benim, açıkça görülüyor ki ben ilktim, 01 diyor. TED هذا تخصني، نعم لقد كنت أول المسجلين تحمل الرقم 1.
    Bu onların bildiği ve sevdiği insanların tamamından tam bir kopuş olacaktı. TED سيكون هذا انفصالًا تامًّا عن كل ما عرفوه وعن كل من أحبوهم.
    Oturduğumuz yere göre her birimiz bu sesi çok, çok farklı şekillerde algılayacağız. TED كل شخص منا، إعتماداً على أين يجلس، سيسمع هذا الصوت الخافت، بصورة مختلفة.
    Bunun benim hizmetime girmesi de böyle olmuştu. ve bu erkeklerinkinden farklıydı. TED لذلك كان هذا كيف جاء في خدمتي ، وكنت مختلفة عن الرجال.
    Bu benim tanıttığım bir kavram şikayetleri dinlemek için, sorunları dinlemek için. TED هذا هو المفهوم الذي عرضته للاستماع الى الإنتقادات ، والاستماع إلى الشكاوي.
    Harvard Üniversitesinde tam da bu tür bir girişim denedik. TED هذا بالضبط النوع من المداخلة الذي درسناه في جامعة هارفرد
    Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı. TED وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام.
    Bebekler dünyaya geldiklerinde bu tatları hatırlayıp bunları tercih ediyor gibi görünüyorlar. TED ويبدو أن الرضع يتذكرون و يفضلون هذه الأذواق عندما يخرجون لهذا العالم.
    Ekonomi üzerindeki bu tehlikeyi gördükten sonra, bu soruna bir çözüm bulmamız gerektiğini düşündüm. Tüm bunlara yaklaşımım bu. TED وبالتالي بالنظر إلى هذا الخطر على الاقتصاد، فكرت أننا في حاجة إلى حل لهذا المشكل. هذه مقاربتي لكل هذا.
    Aslında, bu, Amerikan tarihindeki, hükümetin düşmanın tüm istediklerini kabul etmek zorunda kalarak barış müzakere ettiği tek savaştır. TED في الحقيقة، هذه الحرب الوحيدة في التاريخ الأمريكي التي فاوضت فيها الحكومة السلام عن طريق تلبية كل طلبات العدو.
    Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. TED مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus