"♪ ve onun ♪" - Traduction Turc en Arabe

    • ♪ أن ♪
        
    Peder Samaan projemi onayladı ve onun onayı oradaki topluluğun desteğini sağladı. TED فكان أن بارك الأب سمعان المشروع، وموافقته جعلت جميع السكان ينضمون إلينا.
    Bu kalabalık topluluğun hareketini izledim, dağılmalarını ve onun yüzünü görebilmeyi istedim. TED كنت اراقب تحركهم في مجموعات أمل أن يتفرقوا وأن أستطيع رؤية وجهها
    Burada bir göz soketi ve onun önünde küçük bir diş görebilirsiniz. TED يمكنكم أن تروا تجويف العين وبمقدوركم أن تشاهدوا السن الصغير في المقدمة.
    Bir gün burada sen ve onun kalması onun rüyasıydı. Open Subtitles وكان حلمه أن يوما ما لك وانه ستقف هناك معا.
    Ama doktor benim ve onun için iyi olanı yapmalıyım. Open Subtitles ولكنني طبيبه المعالج، وعليّ أن أفعل ما أراه في صالحه
    Ben sadece bazı araştırmalar yaptım ve onun harika olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles أردت أن أقول أنني قمت ببضعة أبحاث ، اتضح أنه عظيم
    Bir sebep bulamadım ve onun biraz geri zekalı olduğunu düşündüm. Open Subtitles ولم أستطع أن أجد أي سبب لذا توقعت أنها بطيئة الفهم
    Pekâlâ, şimdi kadehimi damat ve onun güzel eşi şerefine kaldırıyorum. Open Subtitles لذا, أنا الاّن أريد أن أقدم نخبا إلى العريس وعروسه الرائعة
    Ve onun da kim oldugunu biliyorum. Karinin öldügünü saniyordum. Open Subtitles وأعرف من تكون هذه أيضاً اعتقدت أن زوجتك قد ماتت
    O, bir baba ve onun bazı haklı kaygıları var. Open Subtitles أنه أباك ومن حقه أن يظهر لك بعض مما يقلقه
    Onun emanetine karşı dürüst olmaya çalıştım ve onun çağrısını herkese taşıdım. Open Subtitles لقد حاولت أن أكون صادقاً لثقته وأحمل رسالته للجميع, مهما كان الشخص
    Kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. Open Subtitles لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له
    Güzel kadını ve onun geri zekalı seyisini vurmak üzereyim. Open Subtitles أنا أوشك أن أطلق النار على امرأة جميلة وسايسها المتخلف
    Gece ikide bir araba alarmı ötmeye başladı ve onun ödünü kopardı. Open Subtitles في الثانية صباحاً، أنذار سيارة أنطلق خافت، وأنتهي الأمر أن نقضي الليلة
    İş yerinde paranın kaybolduğu ve onun suçlandığı ortaya çıktı. Open Subtitles تبين لي أن مالاَ مفقوداَ في العمل وهو الملام عليه
    Ve onun da almasının tek sebebi prodüksiyonun onayladığını söylememdir. Open Subtitles ولم يأخذها إلا لأني أخبرته أن قسم الإخراج وافق عليها
    Lanetlilerin Tanri'dan af dilemesini ve onun sevgisiyle bize katilmalarini istiyorum. Open Subtitles أود الملعـونيـن أن يطلبـون المغفرة من الإلـه ويجتمعـون معنـا في حبــه
    Bu onun için çok önemli biliyorum ve onun yüzünü kara çıkartmak istemiyorum. Open Subtitles لقد علمت للتو أن هذه صفقة كبيرة له و لا أريد أن أخذله.
    Ama sizin burda kalmanınz gerekiyor, ve onun yerini söylemelisiniz. Open Subtitles لكـن يجـب أن تبقى هنـا يجـب أن تخبرني أيـن مكانهـا
    Böylece en iyi arkadaşım avukatım ve onun kızı da doktorum olabilir. Open Subtitles وبهذه الطريقة يمكن لأفضل أصدقائي أن يكون المحامي الخاص بي وفتاته طبيبتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus