- Özellikle şuradaki. | Open Subtitles | خصوصاً الذي هناك، أترين ذلك المنزل هناك؟ |
- Özellikle etkilenmiştim, güneşi patlatmanızdan. | Open Subtitles | أنا أُعجبتُ خصوصاً بالوقتِ الذى فجّرتَى فيه تلك الشمسِ حَسناً شكراً لك. |
- Özellikle de tamamlanması gereken bir iş varsa. | Open Subtitles | و خاصةً لو أن هناك أعمالاً لابد من إنهائها أعمال ؟ |
Çocuklar üzerinde deneyler yaptı - Özellikle de ikizler üzerinde. | Open Subtitles | أجرى التجارب على الأطفال خصوصا على التوائم |
- Özellikle Emma. Hepsini o yaptı. | Open Subtitles | انها " ايما " على وجه التحديد من قام بهذا |
- Özellikle sen. - Fitz'den başkası mı? | Open Subtitles | أنت على وجه الخصوص - شخص ما آخر بعيدًا عن فتيز ؟ |
- Özellikle kenar mahallelerde... - Doğru. | Open Subtitles | .المتعلقة بالزنوج فى أمريكا ... و بالأخص فى الأحياء القذرة |
- Özellikle de bir şeyin doğru olduğuna inandığımızda. | Open Subtitles | خاصة عندما تشعرين أنكِ محقة بخصوص أمر ما |
- Çok memnun oldum. - Özellikle bu sevinçli günde. | Open Subtitles | سعيد بلقائك خاصة فى هذا اليوم السعيد |
2015 yılında, araştırmacılar anne sütü ve bebek salyası karışımı - Özellikle, bebek salyası - stafilokok ve salmonelloz öldürmeye; yardım eden hidrojen peroksiti üreten bir kimyasal reaksiyona neden oluyor. | TED | في عام 2015، اكتشف الباحثون بأن مزج حليب الأم مع لعاب الطفل، خصوصًا لعاب الطفل، يسبِّب تفاعلًا كيميائيًّا ينتج عنه بيروكسيد الهيدروجين الذي يستطيع القضاء على البكتيريا العنقودية والسالمونيلا. |
- Özellikle de yaratırken. | Open Subtitles | لا سيّما عندما أبدع |
- Özellikle onu sevdiğimden bile emin değildim. | Open Subtitles | خصوصاً أنني لَستُ متأكّدة بإِنَّني أحبَّبته في الحقيقة |
Ancak şu an burada olduğunuza göre önemli birinden çok daha fazlasısınız. - Özellikle sohbet ediyorsanız. | Open Subtitles | وهذا يجعلك ذات شخصية اقوى خصوصاً عند المناقشات |
- Özellikle de bir aile kurmak istiyorsan. | Open Subtitles | خصوصاً اذا كنتي تريدين حقاً تكوين أسرة حسناً |
- Özellikle en güzelleri. Ama gözünüz benden başkasını görmesin isterdim. | Open Subtitles | و خصوصاً الجميلات منهن و إننى أود |
Eğer bu işe yaramazsa, belki birine bu işe namınıza bakması için gayri resmi olarak para ödemeyi düşünebilirsiniz - Özellikle de sizi yakalayacak biri yok diye düşünürseniz. | TED | وإذا لم يجدي نفعًا ذلك، ربما ستأخذون بعين الاعتبار الدفع لشخص ما مقابل الاهتمام "بشكل غير رسمي" بالمهمة بدلًا منكم -- خاصةً إذا فكرتم أن أحدًا لن ينتبه لذلك. |
- Özellikle de dışarıya çıktıktan sonra. | Open Subtitles | خاصةً بعدَ خروجي إلى الخارِج، تعلَم |
O hepimizden önde gelir - Özellikle Yusuf'tan. | Open Subtitles | انه أفضل مننا جميعا خصوصا يوسف |
- Çok boktanlar! - Peki ya arkadaşları? - Özellikle de arkadaşları öyle. | Open Subtitles | ماذا عن أصدقائها , خصوصا أصدقائها |
- Özellikle de Katashi adında bir adamla. | Open Subtitles | رجلٌ يدعى كاتاشي على وجه التحديد |
Bedenim için bir nirengi noktası olmadığından diğer kadınlara bedenleri hakkında sormaya başladım - Özellikle vajinaları hakkında, çünkü vajinaların bir şekilde önemli olduğunu düşünüyordum. | TED | كما لم يكن لدي نقطة مرجعية لجسدي ، بدأت أسئل نساء أخريات عن اجسامهن -- على وجه الخصوص ، مهابلهن، لأني اعتقدت أن المهابل لها نوع من الأهمية |
- Özellikle ben, kraliçem. | Open Subtitles | بالأخص أنا ، يا ملكتي |
- Özellikle senden iki tane varsa. | Open Subtitles | خاصة عندما يكون هناك اثنين منك |
- Özellikle tüy dökme döneminde. - Oldukça tehlikeli bir dönem. | Open Subtitles | خاصة فى موسم تغيير الريش هذا بالتحديد وقت خطر- |
- Özellikle 9 parmağın varsa. | Open Subtitles | خصوصًا إذا كنت تملك تسعة أصابع فقط |
- Özellikle de seni emzirmemiş bir kadına. | Open Subtitles | -لا سيّما امرأة لم ترضعكَ |
- Özellikle size tavsiye ediyorum, bayım. - James, kaldır şunu. Ne? | Open Subtitles | لقد نصحته سيدي وبخاصة انت جيمس,ضعها في محلها |
- Özellikle zor kadından hoşlanmam. | Open Subtitles | الا تعتقد ذلك؟ أنا لا أفضل التعقيد خاصة. |